2| Kiraz çiçekleri dökülüyor üzerime, üzerine

2.7K 297 153
                                    

Geniş odayı kaplamış olan derin hüzün havasında birkaç kadın hıçkırıklarını içlerinde tutamayarak iç çekercesine ağlıyor, geriye kalan diğerleri ise yataktaki adam yaşamının son demlerinde bile olsa ona üzüntü vermemek adına gözyaşlarını sessizce döküyorlardı. Geniş yatakta uzanmış olan yaşlı adamın elleri karnında birleştirilmiş, yüzünde huzur dolu bir ifadeyle uyuyordu. Onu gören herhangi birisi yüzündeki ifadeden ve yatış şeklinden onun öldüğünü düşünebilirdi fakat halen ölmediğini kanıtlayan tek şey, oldukça dikkatli bakıldığında fark edilebilen yavaşça inip kalkan göğsüydü. Yetmişlerinin sonuna gelmiş bu adamın kapısının dışındaki koridorlara ve geniş salona doluşmuş yüzlerce insandan da anlaşılacağı üzere birçok seveni vardı ve hepsi onun son anlarında onunla birlikte olarak bağlılıklarını bir nevi göstermeye çalışmışlardı.

İş saatlerinde genellikle tercih ettiği üzere simsiyah kıyafetleriyle yatak odasının bir köşesinde sırtını duvara yaslamış bir halde bekleyen ölüm meleği Min Yoongi, kullanmaktan haz etmese bile insan gözlerini kısıtlayan perdenin ardında kalabilmek adına kara kanatlarının iki kürek kemiğinin arasından tüm ihtişamıyla yükselmesine göz yumuyordu. Bir kuzgununki kadar siyah olan büyük kanatlarını, insan dolu odada birine değdirmemek niyetiyle sırtında kapalı bir şekilde bırakmıştı. Ruh kadar beyaz tenine oldukça yakışan bileğindeki pahalı saatine yarım saattir odada bulunmasının verdiği sıkıntıyla bir kez daha baktığında hissettiği enerji ile kafasını kaldırmış ve merakla yataktaki bedenine bakan ruhu işte o zaman fark etmişti. Ruhun içindeki bedenine göre daha soluk olan varlığı fazlasıyla yaşlı görünüyordu. Yaşlı olan bu adamın ruhu da yaşlıydı anlaşılan.

Boğazını temizleyerek yavaşça yaslandığı duvardan doğrulmuş ve ruha doğru yavaşça ilerlemeye başlamıştı. Onu gaip kılan kanatlarını insanlara değdirmemeye çalışarak ilerlemek oldukça zordu, zira otuz saniyelik mesafeyi birkaç dakikada zorlukla aşabilmişti sürekli kıpırdayan insanlar yüzünden.

Aslında ölüm meleği Min Yoongi'nin kanatlarıyla bir sorunu yoktu, hatta onları seviyor bile denebilirdi. Tek sorunu insan gözünün perdesinin arkasında kalmasını sağlayan uhrevi kanatlarının bir insana değdiği zaman bedene verdiği histi.

Hiç öylesine bir an da aniden bedeninize nüfuz eden bir titreme hissine kapıldığınız oldu mu? Min Yoongi'nin kanatları çıkıp insan gözünden soyutlandığı vakit bedeni bir insan bedenine değdiğinde oluşan şey tam olarak buydu işte.

"Yoon İl Sang," Adam irkilerek ona döndüğünde Yoongi gözlerini elindeki siyah dosyadan ayırmamıştı. "İyi bir hayat yaşamışsınız. Birçok iyilik ve bağış yaparak yoksullara ve sokak hayvanlarına yardım kampanyalarına da katılmışsınız. Bir sonraki hayatınızda oldukça iyi bir konumda doğacaksınız anlaşılan." Gözlerini dosyadan ayırarak adama baktığında yüzündeki ifade her zamanki gibi boştu. "İradeniz güçlü, halen yaşıyorsunuz fakat bu uzun sürmeyecek."

Yaşlı adamın gözleri ailesine döndüğünde dudakları titremişti. "Ölürsem ailem çok üzülür. Bu acıyı nasıl göz göre göre onlara verebilirim ki?"

"Başınızda günlerce beklemeye devam ederek onlara daha fazla acı verirsiniz."

Yaşlı adam ikna edici bu cümlelerden sonra başını eğerek yaşama tutunmaya çalışan son çabalarını da kestiğinde yatakta uzanan bedenin göğsü artık inip kalkmıyordu, durmuştu.

"Bu taraftan lütfen." Hayatını böylesine güzel bir şekilde yaşayan bu adam için saygıyla geriye çekilmiş ve eliyle kapıyı işaret etmişti. Yaşlı adam önde, beraber büyük malikaneden dışarı çıktıklarında içeriden gelen ağlayış sesleri artmıştı.

ethereal | yoonmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin