4| Ev gibi hissettiriyor

1.1K 153 136
                                    

Çok boşlamışız bu fici, vakit hızlıca yeni bölüm atma vaktidir. 4,2K yazmışım... oy ve yorumlarınızla beni sevindirin de yazma şevkim iyice artsın.

Evinin salonundaki pencere kenarına dayalı koltuğuna gömülmüş, gözleri kucağındaki insan gazetesine dikili halde öylece zamanını boşa geçirirken aklındaki düşünceler susmak bilmiyor, başına artan acıların saplanmasına neden oluyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Evinin salonundaki pencere kenarına dayalı koltuğuna gömülmüş, gözleri kucağındaki insan gazetesine dikili halde öylece zamanını boşa geçirirken aklındaki düşünceler susmak bilmiyor, başına artan acıların saplanmasına neden oluyordu. Zaman akmak bilmezken işin kötü yanı, susturamadığı düşüncelerinin varlıklarını gösterebilmek adına zihnine sapladığı pençeleriyle birlikte fısıldadığı soruların cevaplarını bulamamanın verdiği ızdırap hissiydi.

Park Jimin adındaki melek kimdi?

Park Jimin'e bakınca neden ağlama isteği uyanıyordu içinde?

Park Jimin'inin kendi eski hayatı ile bir bağlantısı var mıydı?

Park Jimin... onun intihar etmesine mi sebep olmuştu?

Aklından geçen son soruyla bedeni ani bir ürperti dalgasına kapılmadan edemedi. En çok da onu bu sorunun cevabı ürkütüyor, cevaplamak istediği soruları cevapsız kalacak bile olsalar tek kalemde hafızasının derinliklerine göndermek istetiyordu.

Aslında bakılacak olursa Jung Hoseok ya da Kim Taehyung'un, onun Park Jimin karşısındaki bu sebepsizce gelişen aşırı hüzünlü hareketlerini fark etmemelerinin imkansız olduğunu biliyordu. Elbette fark etmişlerdi lakin özellikle onunla dalga geçmeye dünden hevesli olan Hoseok için bile bu konu kesin bir şekilde geçilemeyecek sınırlar arasında kalıyordu. Bunun sebebi, bir şekilde Park Jimin'in Min Yoongi'nin önceki hayatında kendini öldürmesini sağlayacak kadar önemli bir noktada durmasıydı.

Ölüm melekleri yeniden doğdukları vakit bildikleri yalnız iki şey olurdu: isimleri ve yapacakları işin tüm detayları. Geride kalmış hayatlarından hiçbir şey yahut hiçbir anı kırıntısına sahip olmazlardı fakat elbette ki bir süre sonra da olsa öğrendikleri oldukça önemli bir diğer şey de ölüm meleklerinin önceki hayatlarında nasıl öldükleriydi. Diğer tüm uhrevi varlıklara olduğu gibi ölüm meleklerinin de o kadar ruh arasından bir seçilme nedeni vardı. Önceki hayatlarında intihar etmiş kişilerden seçilirdi bu melekler ve ister inanın ister inanmayın, hiçbir ölüm meleği geçmişini araştırmanın lafını bile etmezdi. Onları kendi canlarını kıymaya iten acıları hatırlamak istemiyordu hiçbiri ve bu gayet makul bir sebepti.

Gökyüzü maviliğini kaybedip grileşmeye başlamışken içerideki ışığın iyice azaldığı salonunda sanki tüm dertlerinin kaynağı hava durumuymuş gibi iç çekerek parmaklarını iyice sızlamaya başlamış şakaklarına bastırdı. Jimin'in ona eski hayatında eziyet etmiş potansiyel bir pislik olması oldukça yüksek bir ihtimaldi fakat öyle olsa bile Yoongi bunu bilmek istemiyordu doğrusu zira Park Jimin gülümsediği vakit yıldızları kıvrılmış dudaklarının kenarlarına iliştirmiş halde görebiliyordunuz. Çok neşeliydi, pek çok meleğin aksine gerçekten hayatla doluydu ve yeryüzünde iyilik yapmak adına yanıp tutuşuyordu. Böylesine harika birinin bir insanın hayatına son vermesine neden olacak aşağılık bir piç olduğuna inanmak oldukça zordu.

ethereal | yoonmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin