3| Anıların var gerimde kalmış yüreğimi sızlatan

2.4K 283 131
                                    

Siren sesleri ağlama seslerine karışırken olayın bir iki sokak ilerisindeki Min Yoongi tüm omurgası boyunca yayılan ürpertiyi göz ardı etmeye çalıştı. Bu ses karışımını duyduğu her seferinde istemsizce gerilir, fark etmeden kasılmış olurdu. Nedensiz olduğunun farkındaydı fakat bu, tıpkı normal bir insanın bir süre sonra acıkması gibi tamamen onun isteği dışında gelişen bir şeydi.

Dikkatini ses yoğunluğundan alarak önündeki adama verdi. Dizleri üzerine düşmüş adam göğsünden akan kanı durdurabilirmiş gibi eliyle yaralı bölgeye tampon yapıyor, acısından dişlerini sıkarak kendince derin derin nefesler alarak nefeslerinin arasına birkaç küfrü de sıkıştırıyordu. Otuzlarının sonlarına yaklaşmış olsa da ince bir bedeni ve bakımlı saçları vardı. Üzerindeki hardal rengi kazağının göğüs kısmı başta olmak üzere kasıklarına doğru kazağın rengi kan yüzünden koyulaşıyordu. Dizlerinin birkaç santim ötesinde, elinden kayarak düşmüş ve sokak lambasının altındaki çeliği taze kanın kırmızılığında parlayan bıçağı durmaktaydı.

"Sona geldin, bırak artık."

Adam sanki Min Yoongi'nin orada olduğunu yeni fark etmiş gibi irkilerek bakışlarını birkaç adım ötesinde tepeden tırnağa siyah kıyafetleriyle ihtişamla dikilen ruh kadar beyaz tenli adama çevirdiğinde onun yabancılığı karşısında akı kızarmış gözleri kısıldı. Siyah pantolonunun üzerine giydiği siyah boğazlı kazağı, kuzgun saçlarını kapatan yine aynı renkte fötr şapkası ve trençkotunun cebine soktuğu elleriyle büyük bir sakinlik içerisinde ona bakarken yerdeki adam kaşlarını çatmadan edemedi. Sadece görünüşü yüzünden bile tekin biri olmadığı anlaşılabilirdi.

"Ya buradan defolup gidersin ya da..." Eklem yerlerinde yaralar bulunan parmakları kolayca uzanabileceği bir yerde duran bıçağın sapını kavradığında Min Yoongi hareketsiz kalmayı sürdürdü. Bir anda ortaya çıkan ve ürkütücü bir auraya sahip beyaz tenli adama olan korkusunu yok edebilmek adına yarasına tampon yapması gerektiğini unutarak hızla yerden fırladı ve bıçağını boynuna gelecek şekilde savurdu. Yoongi bu hareketinden basit bir geriye doğru eğilme ile kolayca kaçarken yüzünde hafif fakat dehşet verici bir tebessüm oluşmuştu.

Yarasından tekrardan kan fışkırmaya başlamış adamı tek bir parmağını bile oynatmadan bir anda sırtı sokağın duvarına sertçe çarpacak şekilde ittirdiğinde adam başına ve sırtına saplanan acıyla inleyerek tekrardan küfretti. Yerde sırt üstü uzanıyordu ve kanayan göğsünün yanı sıra bu sefer ağzından da kan gelmekteydi. Tüm bedenini etkisi altına alan muazzam bir acı duyuyordu, öyle ki sanki kemikleri teker teker kırılıyormuş gibiydi. Gözleri geriye doğru gitmek istiyor, kırmızıya boyanmış dişlerinin arasından hırıltılar eşliğinde inlerken öylesine canı acıyordu ki başında dikilen bu adamın hemen canını şuracıkta alması için yalvarabilirdi bile.

Sanki adam düşüncelerini duymuş gibi kafatasının içinde kendini bırakması gerektiğini fısıldayan bir ses duyduğunda öksürerek acılarına son verme isteğiyle gözlerini kapatmış, bedeninden bir ürperti geçerken acısı gitmişti.

Yeni doğmuş bir bebek gibi kirpiklerini kırpıştırarak gözlerini yavaşça araladığında hiç acı duymadığını fark edince gözlerindeki şaşkınlıkla zorlanmadan ayağa kalktı ve soluk gri ellerine baktı. Gözleri, yerdeki dudakları çoktan morarmaya ve teni beyazlamaya başlayan cesedine ulaştığındaysa olan biteni anlamak istercesine gözleri kısılmıştı. "Ben... bu ne sikim?"

"Öldün." Başından sonuna kadar yüzünde tek bir mimik oynamayan ifadesiz yüzüyle Min Yoongi yine ruhsuzca konuşmuştu. Bir anda elinde beliren siyah kapaklı dosyasını açarak adamın geçmişini incelemeye başladığında gördükleri yüzünden kaşları hafifçe havaya kalkmıştı. "Leş gibi bir hayat yaşamışsın. Çocuklarının önünde karısını öldürmeye çalışacak kadar iğrenç zihniyete sahip birisin. Uyuşturucu ve sürüsüyle kavgaya karışıp karakollarda sabahlamışsın. Cehennem seni bekliyor." Ona adıyla hitap etmiyor, saygı sözcükleri kullanmıyordu ki böyle kararmış zihniyetli insanlara da ancak bu yakışırdı.

ethereal | yoonmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin