1997 yılının Eylül ayının 15'n de saat 15:40 sularında gök gürültüsüyle şarıl şarıl akan yağmur damlalarıyla oynayan küçük Bella'nın masumluğunu gören annesi yanına oturup en kıymetli varlığının yüzüne baktı içinde yaşadığı endişeyi kızına belli etmek istemiyordu korkulur kabusu olan o oturduğu kasaba da 8 kişiyi katleden o ailesini tehdit ediyorken nasıl sakin olabilirdi herşey 2. Evliliği yüzünden oldu belki minik Bella'nın üvey babasıydı ama onu öz babası olarak biliyor ve öylece seviyordu taki o güne kadar eşine gelen o mesaja kadar o kişinin mesajı "anne ben acıktım ne zaman yemek yicez" kızının saçlarını hasretle koklayıp sanki son defa görüşüymüş gibi öptü "baban gelince yeriz olur mu bebeğim? " dedi o bal gibi tatlı yüzüne geceyi yansıtan kömür gözlere bakarak "tamam anne babam ne zaman geliy? " ellerini kucağında birleştirerek annesine baktı kızının omuzlarını ovalamaya başladı "şimdi gelir ben-" sözü yarıda kesilen genç kadın çalan kapıya bakmaya gitti eğilip kapı deliğine baktığında ise O'nu gördü "kızım şimdi beni iyi dinle senle bir oyun oynayacağız tamam mı? " kapıya vuruş sesleri artarken "tamam anne babam da oynucak mı? " dedi neşeli bir şekilde "evet kızım oynayacak şimdi ben çık demeden sen bu dolaptan çıkma tamam mı? Söz mü bebeğim ne olursa olsun tamam mı? " hızlı bir şekilde küçük kızı dolaba koyup üzerini kıyafetlerle örten kadın dolabın kapısını kapattıp oradan uzaklaştı "Tanrım bebeğimi koru minik Bella'mı koru yalvarırım Tanrım" şiddetli şekilde tıklayan kapının kırılmasıyla çığlık seslerinin yayılması bir oldu "yalvarırım yapma yalvarırım Tanrı aşkına biz sana n'aptık? yapmaaaa!" ardından evi basan sessizlik korkuyla dolabı aralayıp aradan bakan minik Bella'nın annesini sürüklendiğini babasının da yanında uzandığını görünce annesinin sözü geldi aklına "oyun oynayacağız biz çık demeden çıkmayacaksın" sessizce beklemeye başladı anne ve babasının koluna bişeyler çizen adamı izlemeye başladı etraf sessiz ve sakindi çıkıp 'anne ben acıktım bu oyundan sıkıldım' demek istedi ama annesi çık dememişti daha bir müddet daha dolapta saklanan minik Bella dolap kapağının sesiyle başını kaldırıp baktı karşısında gördüğü kişiler yüzünden şaşıran minik kız nefesinin dengesizliliği yüzünden tam annesini çağıramadan bayıldı....
Hastanede gözlerini açan minik kız yanında duran üniformalı adamla kadına bakmaya başladı ağlamaya başlayan kızı sakinleştirmek isteyen kadına sessizce ağlayarak bakıp "anne " dedi sarılarak şoka giren kadın yanında ki adama bakıp "doktoru çağır? " dedi 5 dakika sonra odaya doktorla giren adam kadını çekerek "buyrun doktor bey " diyerek köşeye çekildi küçük bir muayeneden sonra kadın ve adama bakarak"uzun süredir oksijensiz kaldığı için bilincini kaybetmiş"
"Peki ne zaman gelir? "
"Onu tam olarak bizde bilmiyoruz belki yıllar sonra belki de birkaç saat sonra tam olarak bilmiyoruz amirim" dedikten sonra giden doktora öylece bakan adam dönüp yanında ki kadına baktı 3 yıllık evli olmalarına rağmen çocukları olmuyordu bunun için sürekli üzülen memur çift tebessüm ile küçük kıza baktılar "Alex bu bir mucize bence bu Tanrı'nın lütfu bak o da yetim bizde çocuksuzuz lütfen bebeğim" dedi genç kadın eşine tutkulu bir şekilde bakarak genç adam da aynı şeyi düşünerek "haklısın Lina bu Tanrı'nın lütfu" diyerek küçük kıza yaklaştı "bebeğim sana kaç defa dedik oyun oynarken dolaba girme senin için çok endişelendik değil mi annesi? " küçük kızın saçını ovalayarak arkasında ona dolmuş gözlerle bakan kadına baktı ve başıyla 'ağlama ' dercesine baktı "evet öyle bebeğim bir daha dolapta saklanmak yok tamam mı? " yatağın diğer tarafına geçerek küçük kızın elini tuttu "tamam anne baba özüy dileyim biy daha oyda saklanmıcam söz"
"Afferin bebeğim seni seviyorum" diyerek küçük kızın alnından öpen kadına aşkla baktı adam uzun zaman sonra ilk defa eşini bu kadar mutlu gördü.......
"Çıkışları hallettin mi kimse fark etmedi değil mi? " endişeyle Alex'e bakan kadın bütün umuduyla minik kıza bağlanmıştı 6 yaşında ki küçük ve sevimli bir o kadar da masum Bella ya anne olmuştu biri ona anne diyordu mutluydu ama korkuyordu onu kaybetmekten çok korkuyordu "hallettim bebeğim korkma kimse anlamadı bile o artık Bella Charles değil Bella Watson " dedi heyecan ve mutlulukla karşısında ki kadının da ondan kalır bir farkı yoktu heyecan ve mutlulukla Alex'in dudaklarına bir buse kondurup "çok mutluyum bebeğim" diyerek sarıldı onlar artık sorumluluk sahibi olan bir aileydi........
###############################
(づ ̄ ³ ̄)づ okuyanlar lütfen olumlu veya olumsuz düşüncelerinizi yazın yorumlara 1 beğeniyi çok görmeyin aşklar şimdiden teşekkürler( *¯ ³¯*)♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'M JO!
Fantasy"Jo yardım et jooo" Hızla gözlerini açan ajan jo hareket edemeden bağlandığı sandalyeye baktı.. "Annene ne kadar da çok benziyorsun! " "Annemi öldürürken de böyle bağlamış mıydın pislik herif? " "Üvey anneni mi diyorsun? Evet böyle bağladım gözleri...