İlk görevden sonra biraz dinlenmek ve uzun zamandır görmediğim arkadaşım Jessy görmek istiyordum ama öncesinde sıcak bir duş, yüz maskesi ve muhteşem dediğime bakmayın kahvaltı yapacaktım ah gerçekten açım banyoya gidip kapıyı kilitledim ardından soyunup küvette girdim telefonumdan açtığım şarkıyla gözlerimi yumdum yıkılan hayallerimden biri de Michael Jackson'ın konserine gitmek ve onu görmekti ama tabi bir yıl önce vefat etti Tanrım günahlarını affetsin o çok iyi biriydi ah tabi ona tacizci dediler fakat ben buna inanmıyordum çocukluğunu yaşayamayan biri çocuk sevgisi ve merhametiyle doluydu Tanrı aşkına kim böyle harika bir insana tacizci diyecek kadar kalpsiz olur ki? Çocukların koruyucu meleğiydi o Tanrı cennetiyle kutsasın onu 2000'li yıllara ait eski fakat güzel bir şarkı olan 'will you marry me' şarkısı çalarken bulduğum huzuru hiçbir yerde bulamam ah ciddiyim bugünlerde zaten baya düşüncelerle doluydum zaten izlediğim dizi de geçen bir cümle geldi aklıma 'insanoğlu iyi doğar fakat çevresi yüzünden kötü olur ' en haklı söz bana göre hiçbir insan kötü doğmadı bulunduğu ortam yüzünden kötü oldu bir hırsız çalışmak yerine çalmayı tercih ettiyse bu onun suçu değil fakirliğin verdiği lanet yüzünden ki bu katiller için de geçerli fakat bir insan neden çocuğu olan bir aileyi kaçırıp öldürür ki hiç mi düşünmedi? tehdit edebilirdi bunu anlardım fakat bir çocuğu yetim bırakacak iki kişiyi canice öldürecek kadar kötüyse bu demektir ki o kişinin ölmesi ve dünyadan bir kötünün daha silinmesi gerektiği anlamına gelirdi ki eminim ki birtek benim değil birçok kişinin canını da yakmışlardı bu tür kişiler yaşamayı hak etmiyorlardı lanet olası pisliklerdi ve o canı yanan kişiler için de intikam alacaktım o kişiyi yok etmeliydim dünya temizlenecekti.
Sabırsızlık dengesini kuramadığım tek huyumdu hırslıydım ve evet salaktım herkese kanacak çabuk affedecek kadar hemde evet ben böyleydim fakat o adamı asla affetmeyecektim ailemi benden aldı elime iş alacaktım ailemle kutlayacaktık ve daha birçok hayalim vardı ve o adam hayallerimi benden çalmıştı bende onun hayatını alacaktım onu yok edecektim arzum buydu intikamım ağır ve darbeli olacaktı bunun için yaşıyordum..
Duştan çıkıp üstümü giyindim artık sıkça görev alacaktım ve sıkça yorulacaktım ama şimdi ki planım ailemin katilini bulmak ve bunun için Robert'ten yardım isteyecektim çünkü Harry yardım eder mi bilmiyorum ayrıca pek emin de değilim ama Robert öyle değil netti ve bana yardım ederdi o bana abi gibiydi gerçek bir abi gibi belki Harry daha samimiydi fakat benim için Robert daha güvenilirdi yani öyle hissediyordum.
"Bella? " arkamdan gelen Robert'in sesiyle saçımı kurutuğum havluyu yatağıma bırakıp arkama döndüm "neden havluyla saçını kurutuyorsun saç kurutma makinesi var onla yapsana? "
"Ah! Şey ben kurutamıyorum onla"
"Benim yapmamı ister misin? "
"Ahh şey ... "
"Gel hadi otur şuraya"
Eline aldığı saç kurutmasıyla yanıma geldi ardından nazikçe saçımı kurutmaya başlattı. Ailemi kaybettikten sonra benim için bir tek jessy kalmıştı ve şimdi de Robert oldu bana abi oldu bu iyiydi çünkü hep bana destek oluyordu bir yıla yakın zamandır da jessy görmemiştim belki bu yüzden Robert'i ailem olarak gördüm bir abi tek çocuk olmak hiç iyi birşey değildi yalnız kalırsın hep hele ki aileleri benim ailem gibi gece gündüz demeden çalışıyorsa bu da yalnızlığını daha da koyulaştırırdı halbuki kardeşle didişme kakışma sonra barışmak ve sıkı fıkı olmak bunlar güzel duygulardı yalnızlığı bitiren şeylerden biri de kardeştir hiç sanmam ki yalnızlığım kapanacak bir yara fakat jessy bana kız kardeş olmuştu Robert abi olmuştu ve Harry de çılgın amca belki gelecekte daha da iyi olacaktı ama şimdi gülümseyebiliyor ve mutlu olabiliyordum ..
"Bitti şimdi saçlarını topla ve gel aşağıya"
"Teşekkürler Robert sen git ben geliyorum"
Robert saç kurutma makinesini bırakıp odadan çıktı hızla saçlarımı topuz yapıp onun peşinden gittim... Mutfakta kahvaltı hazırlamaya başlamıştı ama ben bugün onla değil jessy ile kahvaltı yapmak gezmek istiyordum özlemiştim onu
"Robert ben dışarı çıkacağım"
"Neden? " bana bakmadan sordu sorusunu harbi baksaydı elini keserdi domates doğrarken bana bakmamalı zaten
"Bugün jessy ile buluşup birlikte kahvaltı yapacağız ardından biraz gezeceğiz"
"Tamam"
"O zaman ben gidip hazırlanayım "
Dedikten sonra hızla odama gittim.
"Saçlarımda tamam" arkamı döndüğümde Robert bana bakıyordu iyi ki kıyafetimi banyo da giyindim yoksa bütün herşey ortaya çıkardı
"Söylemeyi unuttum hiçbir şey söylememeli ve çeneni kapalı tutmalısın" sırt çantamı taktıktan sonra yanından geçip biraz ilerledim ardından durup "aptal değilim Robert" diyip koşarak kendimi dışarı attım telefonumu aldım ve jessy'i aradım iki tane telefonum vardı biri Robert ve Harry'le iletişim için diğer telefonum ise yani yaklaşık bir yıldır kapalı olan telefonum ise jessy ve diğer arkadaşlarımla iletişim içindi ve şimdi o telefonumu ilk defa açıp jessy'i aradım birkaç çalıştan sonra cevap vermişti
"Oh! Lanet olası ahmak nerelerdeydin neden hiç aramadın ne kadar zaman geçti biliyor musun lanet olsun seni ne kadar merak ettim biliyor musun? "
"Owowo jessy sakin iyiyim sadece biraz kafa toparlamak istemiştim hem yoldayım bizim kafede buluşalım ne dersin?"
"On dakikaya ordayım bittin sen kızım"
"Oh! Tamam o zaman görüşürüz bebek"
Telefonu kapatıktan sonra hızla taksi durdurup bindim yaklaşık bir kilometre yürümüştüm yaşadığımız yerde taksi bulmak imkansız ayrıca tehlikeliydi bu yüzden bir kilometre yürümüştüm.
"Nereye gidiyorsunuz hanım efendi? "
"Lâ londòn cafe lütfen"
Yaklaşık yarım saatte varmıştık ücreti verip taksiden indim cafeye baktığım da jessy cam kenarında bir masada oturmuş sakız çiğneyerek telefonla uğraşıyordu hızla içeri girip tatlı bir hareketle jessy'e sarıldım hızla ayağa kalkıp o da bana sarıldı
"Özledim seni"
"Owww bende seni özledim bebek"
Yanağından öptükten sonra yerimize geçtik bizi izleyenler 'bunlar bir birinden hoşlanıyor mu? ' demeleri normal olabilirdi bence
"Şimdi hesap ver bunca zaman nerdeydin napıyordun neden hiç haber vermedin? "
"Sanırım açım seninle kahvaltı yapmak için evden aç çıktım "
"Garson?! "
Yanımıza gelen garsona sipariş verdikten sonra birkaç dedikodu dan sonra masamızın yanına gelip siparişlerimizi bırakan garsonu izlemeye başladık yakışıklı bir garsondu
"Afiyet olsun efendim" dedikten sonra gitti bizde yemeye dalmıştık ki daha üçüncü çatalımda jessy'in sözüyle öksürmeye başladım
"Bella bana bak iyi misin? " hızla meyve suyumdan bir yudum alıp ona baktım
"Ne arkadaş dedin sen? "
"Erkek arkadaşın dedim onu niye getirmedin? "
"Erkek? Ben? Kim dedi bunu? "
"Bella bana rol yapma ben senin erkek arkadaşınla tanıştım birkaç ay önce yanıma geldi"
"Ha? Peki adı ne kimdi nasıl biriydi? "
"Bella iyi misin? Erkek arkadaşını tanımıyor musun? Uzun boylu kaslıydı işte tam hatırlamıyorum ama adı Robert miydi neydi işte? "
"Robert mi?"
"Evet"
Robert jessy ile tanışmış mıydı? Ve üstüne üstün Bella'nın sevgilisiyim demiş tam olarak hangisine şaşırayım hem ayrıca neden jessy ile tanıştı ki ?
"Bella? "
"Efendim bebeğim? "
"Birdaki sefere Robert'i de getir ben de-"
"Ohh şey jessy aslında ben ve Robert.... "
"Anladım sizi daha o kadar olmadınız mı? "
"O kadar? "
"Yani ilkler sonlar sarılmalar falan işte! "
"Jessy hayır öyl-"
"Tamaammm anladımm hadi yemeğini ye biraz gezelim"
Ona Robert sevgilim değil desem ne fayda eder ki? 'O zaman kim oluyor neden bana sevgilisiyim dedi?.... ' gibi soru yağmuruna tutar o zaman ne derim? Hiç hiçbir şey hızla yemeğimizi yedikten sonra ücreti ödeyip çıktık bütün gün gezdik tozduk tabi arada jessy kritik sorular sordu bende konuyu değiştirdim yada eveleyip geveleyip bişeyler söyledim ve en son bomba ise Robert aradı jessy de bağırarak "yanımıza gel ve kız arkaşını götür geç oldu artık" demesiyle utanmaktan ölüyordum ve inanır mısınız bilmem? Robert şuan bizim yanımıza geliyor
"Selam jessy! Nasılsın? "
"İyiyim sen nasılsın? "
"Teşekkürler iyiyim Bella gidelim mi?"
"O-olur"
Robert jessy ile vedalaştıktan sonra önden yürümeye başladı bende jessy'e sarılıp gidiyordum ki jessy belli ki çok mutlu Robert'i durdurup benim ellerimi ona verdi
"Sevgililer el ele yürürler"
Diyip bana göz kırptı ahhh! Tanrım öldür beni lütfen lanet olsun Robert gülümseyerek yürürken ben utana sakına yürüyordum
"Ş-şey Robert-"
"Bella sorun değil açıklayabileceğin bir durum değildi bu yüzden rol yaptık ki zaten-"
"Zaten sen söylemiştin ona hem ayrıca neden böyle birşey yaptın ki? "
"Senin yüzünden"
"Ha? Benim mi? "
"Evet fobi hobi veya alerji sebeplerini öğrenmeliydim geçen sefer ki gibi sorun yaşamak istemiyordum bende bu yolu denedim"
"Bana-"
"Bana sorsaydın deme biliyorum ki anlatmazdın"
"Oh! Anladım ııııı şey Robert... "
"Efendim"
Elimi göstererek bırakmasını istedim anlamış olmalı ki elimi bıraktı ardından hızla arabaya doğru ilerledik fazla uzakta değildi park alanının oradaydı zaten.
"Robert? "
"Efendim! "
"Jessy bizi sevgili sanıyor ve-"
"Evet çünkü öyleyiz"
"Ha? "
"Ona öyle söyledik yani "
"Anladım! Robert ben jessy'e sevgili olmadığımızı söyleyebilirim ama senin o zaman kim olduğunu sorar ve ne diyeceğimi bilmiyorum iş dersem hangi iş? Diye sorar buna ne diyeceğimi hiç ama hiç bilm-"
"Bella sorun değil çünkü o öyle sandı diye sevgili değiliz ve ayrıca ona iş ile ilgili hiç ama hiçbir şey söyleme"
Son cümlesini bastırarak ve bana bakarak söylemişti sonra tekrar önüne dönmüştü araba sürerken dikkat şart yani
"Biliyorum Robert aptal değilim bana aptalmışım gibi davranmayı kes"
"Bella be-"
"Tamam Robert lütfen önüne odaklan "
Eve gelince arabayı durdurduğunda park etmesini beklemeden indim ve hızla içeriye yürüdüm aptal değildim beni öyle görmesi hoşuma gitmiyor
"Bella bir dakika bekler misin lütfen? "
"Robert yolu biliyorsun gelirsin"
"Bella ben sana öy-"
"Robert tamam lütfen"
Hızla eve girip odama gittim. Dargın değildim ama kırılmıştım saçlarımı açıp dolabımın yanına gittim önüme gelen ilk eşofman ile üstü aldım ve hızla giyindim ardından banyoya gittim dişler önemli tabi fırçalamalıydım "anono wont mo yo now von ça yeoh" hızla dişlerimi fırçaladım müzik söyleye söyleye odama geçtim "one, two, three, fouur haahha yeah i know you want me you now wanna want... " kapı tıklayınca hızla kendimi toparlayıp yatağa uzandım uyumuş taklidi yapmak istiyordum fakat Robert loopp diye odaya girdi ve beni yorganım ile savaşımı gördü ne kadar rezil bir an
"Oh! Afedersin uyuyacakmıydın? "
"Sanırım öyle" sabırsız olduğum için fazla kırgın kalamamıştım gülümseyip yatağımda kurbağa pozisyonunda oturdum
"Bu arada konserini böldüğüm için üzgünüm"
Alay geçercesine söylediği sözüyle birlikte yanıma oturdu
"Ben seni aptal olarak görmüyorum Bella görevim bu ne kadar zeki olursan ol insanoğlu ani duygu değişimlerinde dilini kontrol edemez beyni aktif dışı bu yüzden uyarmalıyım seni zorundayım ki en ufak problem tüm BB ekibini bitirebilir ki sende bunu kavrayacak kadar zekisin"
"Şey Robert ben bunu biliyorum ve evet zeki olduğumu da biliyorum sana kırgın veya kızgın da değilim yani bana açıklama yapmak zorunda değilsin"
"Bu arada hayatın da hiç mi sevgilin olmadı senin? "
"Ha? "
"Jessy söyledi yani ilk başta inanmadı ama sonra şok geçirdi "
"Hayır ben istemedim Tanrı aşkına bir insan bir insanı gerçekten ölümüne sever mi? Hayır sadece para ve seks bu iki şey varsa kimse aşkı umursamaz ve bu yüzden sen benim ilk öpücüğümü aldın " gülerek onun koluna vurup bukalemun gülüşü sergiledim
"Aaa onun için üzgünüm Bella hanım ama senin yüzünden oldu "
"Her Neyse"
"Sende mi para ve sekse önem verirsin yani her kızın zengin olma hayali vardır nede olsa zengin bir eş villalar saraylar gibi-"
"Hayır küçük bir ev birkaç kedi bir papağan ve beni para veya seks için değilde ben olduğum için sevecek birini istiyorum"
"Güzel bir hayalmiş"
"Biliyorum peki ya sen? "
"Ben mi? Sanırım bilmiyorum"
"Ne yani bir hayalin yok mu?"
"Henüz kurabileceğim güzel bir hayalim yok"
"Fark ettim de düşünüldüğü kadar egoist ve kötü değilsin"
Sakin içtenlikle gelen bir gülümseme sergiledim o da karşılığın da bana gülümsedi ardından uzunca bir süre ordan burdan konuştuk....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'M JO!
Fantasy"Jo yardım et jooo" Hızla gözlerini açan ajan jo hareket edemeden bağlandığı sandalyeye baktı.. "Annene ne kadar da çok benziyorsun! " "Annemi öldürürken de böyle bağlamış mıydın pislik herif? " "Üvey anneni mi diyorsun? Evet böyle bağladım gözleri...