1. Bölüm

456 5 5
                                    

Ruh kadehindeki göz yaşı..

Gün doğmak üzereyken zihnime karanlıklar çökmek üzereydi. Ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilmiyordum. Her şey karanlıktı. Koşsam bile her an pençelerini, tenimin hemen altında ruhum varmış gibi içime işliyordu zehri. Uçurumdaydım. Ne bir adım ileri gidebiliyorum nede geri.
Boşluk.
Galiba en anlamlı kelime buydu. Boşluk.
Sen bir hiçsin diye bağıran iç sesime bile kayıtsız kalıyor olmak.
Niçin?
Sadece o bana bir hiçmişim gibi davranıyor olmasından. Onun bir adı yoktu benim hayatımda. Sorsanız o benim için hayatımın her yerindeydi. Ama ben. Onun hayatının her anında bile değil sadece zorunlu bildiği biriydim. Biz mıknatısın zıt yönüydük ama bir birimize ait değildik. Olamıyorduk. Ben sadece onu rüyalarımda görüyor, şarkılarımın arasında buluşup dans ediyorduk. Onun ruhu bile olmadan.
Bir masal anlatsam dinler misin,
bu akşam?
Zihni kararmak üzere olan bir kızın hikayesi.
İçinde ay ve tüm yıldızlar var .
Ruhunun içinde olduğu bir kadeh ve onu kıracak olan bir adam.
Ve...
Birbirine tokuşturulan iki kadeh...
Ve  kadın kırıldı, adam sallandı...

Ateşten KüleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin