Rus edebiyatının en tanınmış isimlerinden Tolstoy güncesine şöyle yazar:
“Savaşta adam öldürdüm, düelloda karşımdakiyle dövüştüm, iskambilde kaybettim, köylünün alın teriyle ürettiği malı heba ettim, köylüyü zalimce cezalandırdım, havai kadınlarla alemler yaptım ve insanları kandırdım. Yalan dolan, soygunculuk, her türlü aldatma, içki , şiddet, cinayet… İşlemediğim tek bir suç olmadı.”Hizmetkârlarına ölesiye eziyet eden ve geride kalan dulları sekse zorlayan bir adamın vicdani yükünü hafifletmeye çalışmasıydı belki de güncesine yazdığı bu satırlar. Bu adam besbelli hayatı hızlı yaşamasının bir sonucu olan orta yaş krizinin ortasındaydı. Bu kriz sonunda kökten bir ruhsal dönüşüm yaşayarak seksi, alkolü, tütünü ve et tüketmeyi bıraktı. Hizmetkârlarını özgür bıraktı ve onlara muazzam bir servet bağışladı. Ancak yazarın orta yaş bunalımı yaşamasına sebep olanlar neydi?
Tolstoy birlikte olduğu kadınları güncesine ayrıntılarıyla yazmaktan zevk alan bir adamdı. Sevgili karısı Sonya’yı düğün gecelerinde bu günceyi okumaya zorladı. Bu güncede hizmetkârları ile yaşadığı cinsel ilişkiyi bile yazmıştı. Ancak Sonya’ya göre yazarın bu açıklık ve dürüstlüğü fazlaydı. Sonya ertesi gün kendi güncesine bu yaşadığı olayın iğrenç bir durum olduğunu ve bundan dolayı büyük bir tiksinti duyduğunu yazdı.İlk kült yazarlardan biri olan Tolstoy’un yaşamının sonlarında, yazarın evinin çevresine yüz kadar insan kamp kurup Tolstoy’un pelerinine dokunmaya çalıştı.
Tolstoy’un son sözleri şöyle oldu: “Peki ya köylüler… Köylüler nasıl ölür?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ünlülerin Bilinmeyen Hayatları
De TodoHiç merak ettinizmi onlar neler yaşadı?, neler yaptı ? bilinmeyen yönleri ve daha fazlası....