Şair Lord Byron Avrupa’nın en ünlü çapkınlarından biriydi. Öyle ki, şiirsel başarıları hiçbir zaman hakkındaki dedikodular kadar ilgi toplamadı. Kocasının bu özelliğinden bunalan Leydi Byron ise evliliklerinden sadece bir yıl sonra, 1816’da boşanma kağıtlarını imzaladı.
Byron eski âşıklarını anıtlaştırmanın sıra dışı bir yolunu da keşfetmişti. Onların cinsel organ tüylerinden parça keserek zarflara koyar, üstüne ölümsüzleştirdiği kadının ismini yazardı. Bu zarflar 1980’lere dek Byron’un Londra’daki yayınevinin dosyasındaydı. Bu tarihten sonra onlara ne olduğu ise bilinmiyor.
Byron evli kadınlar kadar genç erkekleri de severdi. Bir de hayvanları. Hayvan koleksiyonunda atlar, kazlar, maymunlar, bir porsuk, bir tilki, bir papağan, bir kartal, bir karga, bir balıkçıl, bir şahin, bir timsah, beş tavus kuşu, iki Afrika tavuğu ve bir Mısır turnası vardı. Byron Cambridge’de öğrenciyken yatakhanede köpek bulundurma yasağını protesto etmek için ayı beslemişti. Hatta mektuplarından birinde ayı dostunun “burs başvurusu” yapması gerektiğini söyleyecek kadar ileri gitmişti.
Byron’un daha bilindik evcil hayvanları da oldu. Yanında, Beppo isimli kedisi de dahil (Bu aynı zamanda bir şiirinin de adıydı.) beş kedi ile seyahat ederdi. Byron’un hayvan dostları arasında belki de en ünlüsü Ternöv Köpeği’ydi. Köpek 1808’de, beş yaşında kuduzdan ölünce Byron onu “Bir Köpeğe Mezar Yazısı” şiiriyle ölümsüzleştirdi ve aile mezarında ona bir anıt diktirdi. Kendisininkinden de büyük! Leydi Byron ise kocasının hayvan aşkını paylaşmıyordu. Ayrılmalarının ardından “Bazı zalim karakterlerin hayvanlara düşkün olması ve onlara şefkatli yaklaşmasının nedeni, hayvanların akıl kabiliyetinden yoksun olması ve efendilerinin zorbalığını kınayamamasıdır” diye yazmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ünlülerin Bilinmeyen Hayatları
DiversosHiç merak ettinizmi onlar neler yaşadı?, neler yaptı ? bilinmeyen yönleri ve daha fazlası....