Calum ile evden çıkıp bir kafeye oturduk. Giderken Ashton'a mesaj atıp onu da çağırdık. Bana yeni bir kimlik oluşturmamız gerekiyordu. Calum'un ailesi sorduğunda aniden bir şeyler uydurmamalıydık.
Ashton kafeye girdiğinde bizim masaya doğru yürüdü ve Calum'un yanına oturdu. "Ne konuşacağız?"
Calum garsonu çağırdıktan sonra cevap verdi. "Hailee için yeni bir kimlik oluşturmamız lazım. Annem sorarsa ne anlatacağız? Zaten evde bir ton yalan söyledim. Şimdi hepsinin belgesini istiyor."
Ashton bana baktıktan sonra Calum'a döndü. "Ne belgesi? Sen ne anlattın annene?"
Calum derin nefes alıp anlatmaya başladı. "Doktora yapmış bir inşaat mühendisi olduğunu söyledim. Okulunu birincilikle bitirdi falan dedim. Belgeleri getir odasına asarız dedi."
Ashton biraz baktıktan sonra birden kahkaha atmaya başladı. Ellerini birbirine vurdu ve kafasını geriye attı. "Taramalı yalan makinesi. Calum çok salaksın. Nereden bulacağız lan o belgeleri?"
Calum sinirlendi. "Hani senin böyle işler yapan arkadaşların vardı? Yapsınlar işte."
"Nasıl arkadaşlar? Siz nasıl insanlarsınız? Dolandırıcı mısınız?" diye sordum korkuyla.
Ashton her zamanki gibi gözlerini devirirken Calum boş bakışlarıyla beni süzüyordu. Ashton, Calum'a döndü. "Bu kız arabaya kafasını çarptığında hastaneye gitmeliydik."
Calum güldü. "Sahte belge hazırlayacağız. Kötü bir şey yok." diye cevap verdi.
Ashton bana baktı. "Rahatladın mı prenses?"
Onun yaptığı gibi gözlerimi devirdim. Bu çocukla böyle anlaşabilirdik.
Ashton "Eee, neler yapıyormuş benim ilkokul arkadaşım?" diye sorduğunda telefonumun not kısmını açtım.
Calum "O ne için?" diye sordu.
"Söylediğimiz yalanları unutmayalım diye." dedim.
Ashton gururla baktı. "Tam da benim ilkokul arkadaşım olacak kız. Harikasın Hailee."
"Teşekkürler. Şimdi başlayalım. Ailem kim?"
Ashton beni inceledi. "Bence sen ünlü bir iş adamının kızı olmalısın. Joy bunu duyarsa bayılır."
"Peki ama kimin?"
Calum konuştu. "Durun. Annem o adamı iyice araştırır ve böyle bir kızı olmadığını öğrenir."
"Ashton'ın arkadaşları onu da halledebilir, değil mi?" diye sordum.
"O kadar yetenekli değiller." diye cevap verdi Ashton.
İyice düşündüm. Aklıma pek de mantıklı şeyler gelmiyordu. "O zaman ailem bir üniversitede eğitim görevlisi olsa?"
Calum kafasını iki yana salladı. "Annem her şeyi araştırır. Gerçek aileni kullanmalıyız."
"Olamaz." dedim.
Ashton kaşlarını çattı. "Neden?"
Bakışlarımı kaçırdım. "Öldüler."
İkisi de sessizleştiklerinde bir şey söylemelerine izin vermeden konuştum. "Anne ve baba rolü için birilerini bulsak?"
Calum kafasını salladı. "Bu olur. Ashton'ın arkadaşları onu da bulur."
Ashton kafasını salladı. "O iş bende. Başka ne var?"
"Ben nerede yaşıyorum?"
Calum ve Ashton bakıştılar. "Acaba senin arkadaşların tamamen bunları halletseler nasıl olur?"
