"Hailee! Hızlı olur musun?"
Aşağıdan gelen sesler ile hızlanıp ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Saçlarımı hızlıca taradım ve aynada kendimi inceledim. Sonra üzerimdeki siyah, dar elbiseyi düzeltip deri ceketimi aldım ve odamdan çıktım. Merdivenleri inerken adımlarımı hızlandırdım. Aşağı kata indiğimde herkes beni bekliyordu.
"Hazırım." dedim onlara bakarken.
Ağabeyim Griffin beni incelerken dudakları yukarı kıvrıldı. "Bu kadar güzel olacağını bilseydik acele ettirmezdik güzelim."
Rachel ile güldük.
"Abartma." diye mütevazilik yapmaya çalıştım. Ama çok güzel göründüğümün farkındaydım. Bugün erkek arkadaşımın araba yarışı vardı. Birlikte oraya gidiyorduk.
"Abartma mı? Hadi ama Hailee." dedi Griffin.
Kıkırdadım. "Ah, tamam. Çok güzel oldum. Tamam mı?"
Griffin kafasını salladı. "Bu daha iyi."
Rachel beni incelerken cevap verdi. "Harikasın, kızım."
Ona öpücük atıp teşekkür ettim.
"Hadi, çıkalım artık."
Griffin ve Rachel ile arabaya binip yarış alanına gittik. Bu gece Luke araba yarışı yapacaktı ve benim için yarışacaktı. Bu gecenin çok özel olacağını söylemişti. Özel bir günde değildik. Ne olduğunu bilmiyordum. Heyecandan ve meraktan ölüyordum.
"Luke ile bugün sizin için özel bir gün mü?" diye sordu Rachel.
Kafamı iki yana salladım. "Alakası yok. Normal bir gün. Neden bu kadar büyük bir aşkla bugünün özel bir gün olduğunu vurguladığını anlayamadım. Ama iyi bir şey sanırım."
Griffin ön koltuktan güldü. "Sen çıldırmış olmalısın. Erkek arkadaşın sana bugünün özel olduğunu söylüyor ve sen de iyi bir şey sanırım mı diyorsun?"
Sinirle ona baktım. "Ne var Griffin? Hayatımda ilk kez bunu duyuyorum. Nasıl tepki vermem gerektiğini bilmiyorum."
Rachel mırıldandı. "Biz de birilerinden duysak fena olmaz."
"Efendim?" diyerek ona döndüm.
Omuz silkti. "Bir şey yok."
Griffin bana cevap verdi. "Demek ki eski sevgililerin birer zaman kaybıydı."
Rachel sinir bozukluğuyla güldü.
"Senin gibi öyleyse." dedim.
Rachel ile kahkaha atarken Griffin asık suratıyla konuştu. "Hemen laf sokmalısın, değil mi? Yoksa havan bozulur."
Şirin bir şekilde gülümsedim. "Ben senin tatlı kız kardeşinim. Öyle deme alınırım."
Yarım saat sonra yarış pistine geldik. Burada bir sürü araba vardı. Çoğunun farları yanıyordu. Arabaların gazına basıp ses kirliliği yapıyorlardı. Herkes kendi halinde eğleniyordu. Çok kalabalıktı. Daha önce bu kadar çok kişi gelmezdi. En fazla otuz kişi gelirdi. Bu gece gerçekten farklıydı.
Arabadan indik. Büyük bir gece kulübünün yanında yarış kulübü vardı. Pist de buradaydı. Gece kulübünden renkli, neon ışıklar geliyordu. Müzik sesi çok yüksekti. İnsanlar elindeki içeceklerle bir içeri giriyor bir dışarı çıkıyordu.
"Ne kadar kalabalık." dedi Rachel hayran hayran bakarken.
"Luke nerede?"
Ağabeyime bakıp cevap verdim. "Ben onu bulurum. Siz içeri girin."