"Acaba bugün evde mi kalsaydın?"
Bıkkınlıkla iç çekti Minho.
"İyiyim Hyunjin... Gerçekten sorun yok."
Bu kez sıkıntılı bir nefes alan Hyunjin'di.
"Hastaneye de gitmedik zaten istemiyorsun diye. Lütfen gitmediğimize pişman etme beni. En azından sözümü dinle."
Minho göz devirdi.
"Dinliyorum ya işte. Tüm gün yattım dün, daha ne istiyosun?"
Hyunjin , Minho'ya ters bakışlar atarak yürümeye devam etti.
"En ufak bir terslik dahi hissedersen söyleyeceksin, anlaştık mı?"
Kafasını onaylar manada sallamıştı Minho.
"Koşmak yok. Yememen gereken şeyleri yemek de yok. Dersleri sabote de etme her gün seni ya revirden ya disiplinden topluyorum, bıktım artık. Anlaştık mı Lee Minho?"
Minho dudakları tripli bir şekilde büzülürken omuz silkti.
"Koşmayacağım ve yememem gereken şeyler yemeyeceğim."
Sonraysa kıkırdayarak hızla sınıfına doğru kaçmaya başladı Hyunjin arkasından ona bağırırken.
"Tam bir baş belasısın Lee Minho!!"
Hyunjin'in sesi Minho uzaklaştıkça kulağa daha da komik gelirken ,sınıfın kapısından gözü hala koridordaki Hyunjin'deyken girdi. Önüne bakmadığı için olsa gerek, sınıfına girmesiyle sert bir şeye tosladı. Salak Minho. Öyle sert çarpmışmışlardı ki Minho dengesini kaybetti anlık olarak. Ama çarptığı kişinin elleri , hızlıca beline giderek düşmesini engellemişti.
"Sürekli bayılıyorsun , arkadaşının bağırışlarına bakılacak olursa oldukça da inatçısın. Üstüne üstlük bir de sakarsın. Ne yapacağım ben seninle?"
Kafasını kaldırır kaldırmaz Jisung'un suratını görmek , Minho'yu iyice sersemletmişti. Bedenleri fazlasıyla yakındı ve bu neredeyse Minho'nun nefesini kesiyordu. Karşısındaki çocuğun göğsüne hafifçe bileklerini koyarak onu kendisinden uzaklaştırdı.
"Sakar değilimdir , inatçı da değilimdir. Yakın zamanda sadece bir kere bayıldım ve o da sana denk geldi diye bana sürekli bayılıyor da diyemezsin. Ayrıca benimle hiçbirşey yapman da gerekmiyor."
Karşısındaki çocuğa kaşlarını çatmış bir şekilde sözlerini hızlı hızlı sıraladıktan sonra kollarını göğsünde bağlayıp göz devirdi ve sırasına doğru ilerlemeye başladı Minho.
"Yanılıyorsun seninle birşeyler yapmam gerekiyor çünkü hatırlatırım. Uyum programındaki partnerinim ben senin."
Hemen sonra arkasından geldiğini fark etmemiş olduğu sarışın çocuk geldi ve yanına oturdu.
"Birlikte otursak iyi olur, uyum sağlamama yardımcı olabilir belki..."
Sözlerinin ardından dudaklarına sinsi bir gülümseme yerleştirdi ve dirseğini sıraya yerleştirip , elini de çenesine dayayarak bakışlarını Minho'ya çevirdi.
Jisung'un kendisine bakışlarını görmezden gelerek dersle ilgileniyormuş gibi gözükmeye çalıştı Minho bir süre. Ama dersin sonu gelip kafasını yanına çevirdiğinde, sarışın olanın hala aynı şekilde kendisini izlediğini gördü. Bu onu hem garip bir şekilde heyecanlandırıyor hem de korkutuyordu. İçinde bulunduğu garip duygulara rağmen sesinin soğuk çıkmasını sağlayarak sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teeth - Minchan
Fanfiction"Sometimes you are a stranger in my bed, Don't know if you love me or you want me dead" Kronik bir rahatsızlıktan dolayı birkaç yıl içerisinde öleceğini öğrenen Lee Minho , sona gelmeden önce büyük bir aşk yaşamayı diler. -5Sos'ın Teeth adlı şarkısı...