-3-

231 31 81
                                    

İlk başta birkaç uğultu duydu, sonra kolunda hafif bir acı ve göğsünde soğuk bir metal hissetti. Soğuk metal uzaklaştığında gözlerini açabilecek gücü toplayabilmişti. Yabancı olmadığı revirdeydi yine. Zonklayan başıyla hafifçe doğruldu ve serumun kolundaki iğnesine bakındıktan sonra yatakta oturur konuma geldi.

"Nasıl hissediyorsun Min?"

Bay Kim, Minho'ya yönelttiği minik sorudan sonra ondan arkasını dönmesini rica etmiş ve steteskobu genç oğlanın sırtında gezdirmeye başlamıştı.

"Sanki bayılmıştım da az önce uyanmışım gibi." dedi Minho hafifçe gülümserken. Minho'nun bu hallerine oldukça alışık olan Bay Kim , hafif bir kıkırdamanın ardından steteskobu gencin sırtından çekti.

"İlaçlarını almış mıydın bugün?"

"Hmhm~"

"Kontrollerine gidiyor musun peki?"

Karşısındaki çocuk bu soru karşısında sadece ensesini kaşıdığında cevabın olumsuz olduğunu anlamıştı Bay Kim. Nedenini de biliyordu , fazla karışmaya niyeti yoktu. O yüzden fazla uzatmadan biten serumu çıkarttı ve Minho'ya döndü.

"Vücudun daha da zayıflıyor Minho. En azından ilaçlarını almayı bırakmamalısın ,  sen konuşmak istemiyorsan doktorunu ben arayabilirim , belki en azından ilacın dozunu arttırır , hmm?"

Hiçbirşey demeden sadece onaylar manada kafa salladı Minho. Karşısındaki adama saygı duyuyordu ve bayılmalarının artması geri kalan zamanını istediği gibi geçirme planına olumlu etki eden birşey sayılmazdı.

"Şimdi gidebilir miyim?"

"Tabi~ Ama eve gidip dinlenmen gerek. Arkadaşını anons ettireyim, seni götürsün."

Tam o sırada Hyunjin, revirin kapısından endişeli gözlerle içeri girdi. Hızlıca Minho'nun yanına gidip doktora döndü.

"Her zamankinden daha büyük bir sorun var mı Junmyeon hyung?"

"Pek sayılmaz . Güzelce dinlensin eve gidince."

Hyunjin onaylar manada kafasını sallayıp sırtı Minho'ya dönecek şekilde yere çömeldiğinde, Minho hemen ne yapması gerektiğini anlayarak, karşısındaki çocuğun sırtındaki yerini aldı bir yandan da buna gerek olmadığını homurdanırken.

Eve geldiklerinde ise Minho , koltukta bacaklarını uzatarak ve üzerine minik bir pike alarak otururken , Hyunjin etrafta fır dönüyordu.

"Hyung ayda 1 kere sadece. Nolur en azından ayda 1 kez olsun kontrollerine git."

Minho hafifçe şakaklarını ovuşturarak kafasını iki yana salladı. Acilen konuyu değiştirmesi gerekiyordu. O yüzden hızlıca zihnini taradı ve çok önemliymiş gibi gözükmese de aklına takılan ilk şeyi sormaya karar verdi.

"Hyung tam seni anons ettirecekken sen birden içeri daldın. Kim söyledi sana revirde olduğumu?"

"Şu yeni gelen çocuklardan biri, sarışın olan. Sen bayıldığında o götürmüş revire. Adını da söyledi ama tam hatırlayamıyorum. Han Jeo- hayır hayır. Han Ji-"

Hatırlamaya çalışan Hyunjin'in sözüne birden atladı Minho.

"H-han J-jisung mu yoksa?"

"Evet ,Han Jisung demişti. Sen tanıştın mı ki onunla?"

Olumsuz manada kafa salladı Minho.

"Hayır tanışmadık henüz. Ama tanışacakmışız gibi duruyor~"

Şaşkın bir ifadeyle Minho'ya bakmıştı ardından Hyunjin.

Teeth - MinchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin