"Artık anlatacak mısın..." diye söylendim. Yaklaşık yarım saattir oda da bekliyorduk ve Mert hala dosyayı incelemekle meşguldü.
-Çok sıkıldım ben burda Arya. Konuşacak mı acaba artık?
-Bende sıkıldım İç Ses.
Uzun zaman sonra ortaya çıkmayı başardı sonunda İç Ses. Bu sessizliğe daha fazla dayanamadım ve oturduğum koltuktan ayağa kalktım. "Konuşuyor musun yoksa ben çıkıyorum?"
Elindeki dosyayı kapattı ve yüzünü yüzüme çevirerek konuşmaya tenezzül etti sonunda.
"Geçen Ruslarla yapılan toplantıyla ilgili. Ellerinde bizimle alakalı çok önemli bir evrak var. Aslında bizimle ortak olmak değil şirketimizi isimlerden silmek, yok etmek istiyorlar. Kendi şirketlerinde yapılan yatırımlar bize yapılan yatırımlardan daha az olduğu için bizi batırıp müşterilerimizi kendi şirketlerine çekip yatırım yaptırmak istiyorlar. Yarın akşam bir toplantımız olacak. Ellerinde ki evrakları nereye koyduklarını bulmamız lazım. Bu iş bundan sonra sana düşüyor Arya."
Normal olarak algıladığım, aslında anormal olan bir işin içine girmiştim. Hem de Mert Oral'ın eşi olarak. Duyduklarım karşısında şoktan şoka girerken Mert'i dinlemeye devam ediyordum.
"Restoranda üç tane garson bulunacak. Geri kalan beş adam ise korumalar olacak. Orada bulunan bütün adamlar onlara hizmet ediyor. Onların bize sunduğu sözleşmeyi imzalamazsak adamlarında bulunan silahlarla bizi öldürecekler."
Mert'in dediklerinde korkmadım değil. Ama alışıktım bu silah ve dövüş olaylarına. Tedirgin olduğum şey Mert'in bu iş de ne kadar iyi olduğuydu. "Peki, sözleşmeyi zaten imzalayacağını sanmıyorum," dedim soru sorarak. Başını onaylayarak salladı. "Benim bu işlerde deneyimlerim var. Senin var mı?"
Sorduğum soruyla dudağını yukarı doğru kıvırdı."Bu ilk işim değil merak etme. Senin kadar benim de deneyimlerim oldu tabi ki. Sen merak etme."
-Şunun havalara bak. Senin şu an onun ağzını yamultmuş olman gerekmiyor mu Arya?
-Sus. Zaten zar zor tutuyorum kendimi. Bir de sen gelme üstüme İç Ses.
"Neyse devam edelim. Oraya gitmeden önce silah alacağız. Bildiğin silahlardan değil. Özel üretim ve çok ince olacak. O yüzden ben ayakkabımın altına, sen de göğsünün arasına saklayacaksın. Gerek olmadıkça kullanmayacağız tabi ki. Herhangi bir çatışma anında Rusları öldürmeyeceğiz ki evrakların yerini öğrenebilelim. İkram ettikleri hiçbir şeyden yemiyorsun."
Sanki ben aç gözlüymüşüm gibi konuşuyordu.
"Adamların dikkatini çekeceksin. Ve adamlar sana itaat ettiğinde evrakların yerini soracaksın. Muhtemelen söylemeyeceklerdir ama yinede şansımızı denemeliyiz."
Plan gayet güzeldi fakat beni kullanıyordu resmen. "Beni bir mal gibi ortaya mı atacaksın? Bu dediğini asla yapmayacağım."
Derin bir nefes vererek anlatmaya devam etti. "Seni ortaya atmıyorum. Herhangi bir ters durumda müdahale edeceğim tabi ki."
Aman ne güzel. İçime buz gibi su serpildi. Sanki çok normal bir şeymiş gibi konuşuyordu.
"Plan bu kadar. Umarım başarabilirsin. Hadi salona gidelim."
Önden ilerleyerek kapıyı açtım. O sırada kapıda Mert'in kardeşi sandığım, aslında evin hizmetlisi olan Sena'yı kapıda bizi dinlerken karşılaştım. Beni gördüğünde afallayarak mutfağa doğru yürümeye başladı. Onu ve yaptığını umursamadan ben de aşağı indim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayaller Vadisi
RomanceHayattan tamamen umudunu kesmiş, kurduğu bütün hayaller kucağına bırakılmış, bir daha asla hayal kurmayacağı için kendine söz veren ve ailesi tarafından asla sevilmeyen bir kızın hikayesi... Bazı anlar vardır, zamanın durduğu, bazı anlar vardır za...