Olm ben yine geldim. hadi okuyun da eğlenelim.
^^
"Nasıl ya!? En güvendiğim ortağımın neler yaptığına bak! Kızım sen bilmiyor musun bunun sonuçlarını!? hayır neden..."
Haklı.. vallahi haklı. Ulan silahımı yatarken bile yanımda tutmazsam ben neyim! Amirim tüm gücüyle bana saldırırken ellerim ve kafam önümde sessizce dinliyordum. Amirim içini bana dökerken Tae ve Suho sırıtıyordu.. Onlara uçan tekme atarak cevap vereceğim. ama şimdi değil... Ben adama çullandıktan sonra olaylar karışmıştı. Avukat vurulmuş -üstelik benim silahımla- şimdi yoğun bakımda ama kurtulacağından emin değiliz. Sonra amirim beni aldı ve bir güzel ağzıma sıçtı. Hayır olayı da anlattırmıyor, en azından avukatın bana dediklerini dinleyebilirdi.
Gerçi can çekişen bir adamdan gelen itiraf ne kadar doğru olur bilinmez. Ama o avukat ölmeden önce büyük konuştu. Aklım ona takılmıştı. Ne zaman konuşmak için ağzımı açsam beni susturan amirimle karşı karşıya kalıyordum... Aniden susunca kafamı kaldırdım. Bana üzgün bir şekilde baktı. Bunun ne demek olduğunu biliyordum.
İşin bitti ama ben halledeceğim bakışıydı. Kocaman gülümsedim. Heycanla, "Amirim sizin kadar adamını görmedim! çok çok teşekkür ederim. Lütf- " sözümü keserek kapıya yöneldi ardından, "Yarın sana izin yok şubeye geleceksin." dediklerine ağlamaklı baktım. Cidden bu ölümden bile beter. İnsan düşmanına bile vermez böyle ceza. Oflayarak koltuğa attım kendimi. Amir çıkınca fırsatçı şerefsizler yanıma damladı. Hiç uğraşacak halim yok... Suho, "Olm çok üzme kendini Junsu amirim halleder." destek verircesine kolumu sıktığında üzgün suratımla kafamı salladım. Bu sefer Tae konuştu, "Kızım saat sabahın altısı! hadi evine git yarına kadar dinlen." düşünceli minnoşlarıma bakıp gülümsedim. Hepimiz grup kucaklaması yaparken konuştum. "Ama adamı korumalıydım. En azından şerefsizi yerle bir etsem yeterdi..." üzgün sesimle doğrulan Suho konuştu, " Yapma bunu kendine! İşimiz ceset bulmak. Buna alıştığını sanıyordum." dediğinde kafamı salladım. Daha fazla burada kalırsam uyuyacağımı biliyordum. o yüzden ayaklandım. "Dostlarım, artık gidip uyusam iyi olur. yoksa şuraya bayılacağım!" dediğime gülen ikiliden ayrılarak koridora çıktım. Hız kesmeden ilerlerken sıkıntıyla saçlarımı karıştırdım. Oflayarak deri ceketimi giyindim. hava birazdan aydınlanacak ve daha iç açıcı olacaktı. En azından aydınlık içimi ısıtsa iyi olurdu. soğuk havayla derin bir nefes aldım. Tüm ciğerlerim açılırken gözlerimi kapattım. Yeniden doğuyormuşum hissi pek uzun sürmedi. Zaten en güzel şeyler hep kısa sürüyor. Değil mi?
-
"Hm? Ne oldu ki?" uykulu gözlerimi açmaya bile halim yokken konuştum. Tamam pek bir numarası yok konuşmanın... Chaeyoung sertçe dürttü. ağzımdan kaçan acı inlemeyle, "Yah, eğer kalkmazsan tam şuan saçlarından tutar sürüklerim!" dediklerine karşın derin bir nefes verdim. "Bende seni çok seviyorum canım kardeşim." diyerek uyumaya devam ettim. Hayır bari izin ver uyuyalım. Daha sonra saçlarımdan sürüklersin. Kendi umursamazlığım beni güldürürken Chae nin daha fazla çıldırmasına izin vermedim ve gözlerimi açtım. Tüm aydınlık gözlerimi yakıyordu. Buna rağmen yatakta yayıldım, Chae nin güzel yüzüne baktım. Anneme benzeyen kaşlarını çatmış sarı saçlarını sinirle dağıtmıştı. Anın huzuru gülümsememi sağladı. Chae, "Unnie daha fazla bu yatakta durmaya devam edersen kendimi şuradan atacağım." yaptığı blöflere kahkaha attım. Bu kız okulda bunları mı öğreniyor? Kahkaham sürmeden kırışık örtüde duran elini avuçladım. Derin, huzurlu bir nefes verirken oda gülümsemişti. "Bebeğim... Nasıl gidiyor? Bu aralar seninle pek ilgilenemiyorum." büzdüğüm dudaklarıma bakarak güldü. Genelde bana yük olmamak için gülüp geçerdi. Çünkü bilirdi yorgun olduğumu. Yinede konuştu, "Merak etme sen. Beni kontrol ettirmek için Tae oppayı gönderdiğini biliyorum." şaşırarak baktım. Bu kızdan bir şey gizlenmiyor yeminle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Endgame
FanfictionTek başıma savaşıyordum. Her şeyle tek başıma baş ediyordum. Ama sen... sen önyargılarıma karşı çıkıp bu oyuna bulaştın. Eğer Jennie Kim isem oyunun kurallarını ben belirleyeceğim. Ve bu oyunda seninle birlikte savaşacağım. Taslakta bir sürü bölüm...