*Redd-Kanıyorduk
*Zerrin Özer-Her Şey Seninle Güzel
Keyifli okumalar :)Bugün yine yeniden doğmayı düşlediğim günlerdendi. Yine aynı kâbusla uyanmıştım. Yıllardır beni uyutmayan,gecelerimi zehir eden bana; çocukluğumu,ergenliğimi şimdi de belki yetişkinliğimi yaşatmayacak olan o kâbusla.
Bugün yine gözlerini dünyaya yeni açmış bir bebek olmak isteyerek uyandım. Ben bugün yanımda yine en çok annemi istedim. Kokusuna doyamadığım, kâbuslarımda benden ona yardım etmemi isteyen annemi. Güzeller güzeli annemi. Toprak onu benden daha iyi bildiği için,üstünde benim kokum olması gerekirken toprak koktuğu için kıskandığım toprak olmak istedim bugün yine. Ellerinin ellerimde olması gerekirken;ellerimde fotoğraflarını tuttuğum annem... 1 hafta kalmıştı. Takvim 7 Eylül 2018'i gösteriyordu. Tam 19 yıl olacaktı annem gideli. Ölmek ne demek bilmiyordum 3 yaşındayken. Kendimi bile bilmezken ölmeyi nereden bilecektim ki...
Babama küçükken "Annem nerede?" diye sorduğumda, "Annen şu an ikimizin hayal ettiği denizlerden bile daha güzel denizlerde yüzüyor." demişti. Annemle babamın deniz kıyısında başlayan hikâyesini dinlemek şu hayatta en huzur bulduğum şeydi. Onların denize olan aşklarını. Her şeyin bir denizde başlaması ve bana da bu adı vermeleri benim için çok anlamlıydı. Onların hikâyesi imrenilecek, kıskanılacak ve hayran olunacak türden bir hikâyeydi benim için. En azından masallara inandığım kendimi masalların içine koyduğum dönem böyleydi.
Biraz büyüdüğümde öğrenmiştim artık ölümü. Çok net hatırlıyorum annesizliği. Ama annemi son görüşümü hatırlamıyordum. Anneme dair somut bir şey hiç hatırlamıyordum. Kokusunu,gözlerini,tenini,hiçbir şeyi hatırlamıyordum fakat şanslıydım ki annem bana ondan bir sürü fotoğraf bırakmıştı. Sanki gideceğini hissetmişcesine benimle geçirdiği 3 yıla yüzlerce fotoğraf sığdırmıştı. Onu sadece fotoğraflardan tanıyordum. Onu özlediğimi biliyordum,tanıyamadığım annemi çok özlüyordum.
Babam bana hem anne hem baba olsa da zehir olan günler vardı okul hayatımda, başı da şüphesiz "Anneler Günü" çekerdi. Hele bazı insanların annesizliğimi gözüme sokar gibi attığı bakışlar... "Kadersiz kız" diyen bir öğretmenim bile vardı. Küçükken "kader" kelimesinin anlamını bile bilmezken bana söylenen "Annesiz" kelimesinin yanına "Kadersiz" de eklenmişti. Hem annem hem kaderim yok demek miydi bu? Annem ölmüştü,kaderim neredeydi peki? O da mı ölmüştü?
İnsanların bana söylediği şeyleri babama söylemezdim,sormazdım. Üzüldüğünü bilirdim. Cevapları hep kendim aradım. Öksüz,annesiz,
kadersiz,zengin ve hatırlayamadığım onlarca sıfat...İliklerime kadar yaşadım ben öksüz olmayı. İnsanların bakışları çok net hissettirdi bunu bana ama şanslıydım. Babam vardı. Hep güzel bakmaya çalışıyordum hayata. Hep böyleydi. Hem annesiz hem babasız insanların olduğunu da duymuştum küçükken. "En azından yanımda babam var." deyip avuttum kendimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAVANOZUMDAKİ DENİZ KABUKLARI
Ficção GeralAnnesinin geçmişini öğrenmesiyle babasının intikam yeminine dahil olmuş bir genç kadın. Deniz kabuklarıyla hayale dalmış,intikamı için yaşayan bir genç adam. Onları birleştiren geçmiş ve kavanozdaki deniz kabuklarıydı. İki nesil aşk. Aynı dünya. Ort...