❛ valentine ❜
"Y/N? Çocuklar seni görmeye geldi!" Ukai tezgahın arkasından sana seslendi. Kanepeden atladın ve perdeyi kenara çektin. Dükkana girdiğinde Sugawara, Hinata, Kageyama, Noya, Tanaka ve Yamaguchi'yi gördün.
"İyi günler hepinize... burada ne yapıyorsunuz?"
Hinata, şeker, kartpostal, çiçek ve atıştırmalıklarla dolu büyük bir sepet çıkardı. "Bu sepet takımdan sana! Sevgililer günün kutlu olsun!" dedi. (Bizlerin aksine yabancılar sevgililer günü'nde sevgili olmasalar bile arkadaşlarına hediye alıyorlar :')
"Oha bu harika bir şey!"
"Seninle yakın arkadaş olduğumuzu ve koçla ilgilendiğin için minnettarlığımızı göstermek istedik!" dedi Sugawara.
Ukai sana baktı. "Sen mi benimle ilgileniyormuşsun?"
"Şşş amca. Sana bakmasaydım sen ölmüş olurdun." dedin. Ukai bir çocuk gibi dilini çıkardı. Diğerlerine geri döndün. "Pazartesi günü hediyelerinizi vereceğim." dedin.
Noya "YAŞASINN!" diye bağırıp dükkandan çıktı. Diğerleri de görüşürüz diyip dükkandan çıktılar. "Pazartesi görüşürüz!" Yamaguchi sokağa çıkmadan önce gülümseyip el salladı.
Sepeti tezgahın üzerine koydun ve tüm şeker ve atıştırmalıklara baktın. Ukai bir paket çikolata aldı. “Hey!"
"Senin olan benimdir." Paketi açıp yemeye başladı.
• • •
Tsukishima evin kapısını açınca küçük mavi bir kutu tutan ve aptal gibi gülümseyen seni gördü. "Burada ne yapıyorsun?"
"Bugün sevgililer günü!" Onu kenara ittin ve kendi kendini içeri davet ettin.
"Tabii. İçeri gel. Ev senin zaten." diye mırıldanıp kapıyı kapattı. Sen ayakkabılarını çıkarırken, o seni bileğinden tuttu ve odasına sürükledi.
"Hey hey heey sakin ol!" Seni odasına soktu. Arkasından kapıyı kapattı ve dolabı açtı, içinden pembe bir kutu çıkardı.
Gözlerin aydınlandı. "Gerçekten bana bir şey mi aldın?"
Soruna cevap vermeden yanına, yatağa oturdu. Kutuyu sana verdi. "Al."
"Bekle, önce benimkini aç!" dedin ve kutuyu göğsüne ittin.
"İyi tamam." Kutuyu açtı ve tanıdık bir ceket fark etti. "Neden bunu bana veriyorsun?"
"Kendi kendime ceketin sahibini bulduktan sonra iade edeceğime söz vermiştim. Şimdi sahibini buldum, öyleyse iade etmeliyim."
Kutuyu sana geri verdi. “Hayır."
“HA? NE DEMEK HAYIR?" diye bağırdın.
"Artık içine bile sığamıyorum. Ayrıca sende kalmasını istiyorum."
"Ama-"
"Sende kalsın." dedi, seninle göz teması kurarak.
Yüzünün kızardığını hissettin. "Peki." diye fısıldadın.
Kendi kutusuna baktı. "Benimkini aç."
Pembe kutunun kapağını açtın. İçinde biraz çikolata ve küçük bir kutu daha vardı. Küçük kutuyu açınca içindeki kolyeyi gördün. Altın renkli kolyenin ucunda tatlı bir inek figürü vardı.
"En sevdiğin hayvanın inek olduğunu söylediğini hatırlıyorum." Yataktan kalktı. "Annem el yapımı takı yapar, ben de ona sordum-"
"TSUKKI!" Ayağa fırladın ve arkasından sarıldın. "TEŞEKKÜR EDERIM!"
"Bırak beni!" dedi ve kollarını açmaya çalıştı. İşe yaramayınca arkasını döndü ve seni kaldırarak yatağa koydu.
Tsukishima bacaklarının arasından uzanarak beline sarıldı. "Çok sinir bozucusun." diye fısıldadı.
"Bana sarılırken benimle dalga geçemezsi-"
Aniden seni dudağından öperek susturdu. Yanakların kıpkırmızı kesildi, şaşkınlıktan gözlerin açılmıştı. Tsukishima elini kaldırdı ve gözlerini kapattı. "Gözlerini kapalı tutman gerekiyor." diye fısıldadı.
"Bunu biliyorum, dört göz-" Seni tekrar öperek susturdu. Kollarını boynuna sarıp kendine daha da yakınlaştırdın.
Ceketin sahibini buldum.
_____________________________
Evet kitabı bir günde bitirdim yeyeyeyeye.
Umarım beğenmişsinizdir <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
convenience store | tsukishima x okuyucu
Fanfictionşunu belirteyim ki bu kitabı benden önce çeviren biri olmuş, ben de bunu kitabı yayınladıktan çok sonra fark ettim. ben de emek vererek çevirdiğim için kitabı yayımdan kaldırmak istemedim. sadece bu kitabın başka bir türkçe çevirisi wattpadde mevcut...