PREGNANT// taekook

bölüm 18

Yoonmin

jimin'in ağzından

"Geç kaldın," diye mırıldandı yoongi, saatine bakarak. kaşlarımı çattım, kollarımı buketin etrafında sıkılaştırdım. yoongi, çiseleyen yağmurdan sonraki toprak gibi baş döndürücü gibi bir şey kokuyordu. sakinleştirici ve yumuşaktı.

"neden buradayım ama?" diye sordum. yoongi simsiyah giyinmişti ve siyah kıyafetlerin içinde iyi görünüyordu. bu onun yüzüne karşı asla söyleyemeyeceğim birşey.

"Mandalina gibi kokuyorsun," dedi yoongi. keskin ama küçük gözleri afallamış ifademe sabitlenmişti.

'' ne?!'' dedim. gözlerimi kırpıştırdım. yoonginin ne dediğini anlamaya çalıştım. '' ne gibi kokuyorum?'' diye sordum.

'' mandaline gibi kokuyorsun, sen gittiğinden beri seni unutamadım.'' dedi yoongi.

sadece bakmaktan başka nasıl tepki vericeğimi bilmiyordum.

'' seni araştırdım ve bazı videolarını gördüm. İçlerinde harikaydın, o yüzden bir teklifim var" dedi yoongi öne doğru eğilerek. '' bizim şirkete dansçı olarak gelebilirsin?''

'' ne?!'' dedim. birşeyler daha söylemem gerekti ama bunların hepsi saçmaydı ve söyleyecek hiçbirşeyim yoktu...

yoongi gözlerini devirdi, "Ekibimizde dansçı olarak katılmak ister misin diye soruyorum?" dedi.

'' hayır '' dedim ellerimi sallayarak. '' bana mandalina gibi koktuğumu söyledin bu ne anlama geliyor?'' dedim.

'' Bu dünyada en çok sevdiğim bir şey gibi kokuyorsun ve seni kışkırtmak istiyorum," dedi yumuşak bi sesle. "park jimin, sana talip olmama izin verir misin?'' dedi.

kelimeleri aradım,"Senden nefret ediyorum. Senin de benden nefret ettiğini sanıyordum"dedim.

yoongi kaşlarını kaldırdı, "Benden nefret mi ediyorsun?" diye sordu.

'' yani'' dedim. gözlerinin içine baktım. "beni suçluyor musun? Bana kaba davrandın. Bana güvenemeyeceğini söyledin ve şimdi.."

"Sana güvenmemekte haklıydım," dedi yoongi başını sallayarak, '' kalbimi çaldın''

gözlerim sonuna kadar açıldı, yoongi sırıtarak güldü.

'' tamam'' dedi tekrardan sırıtarak. '' park jimin'' dedi ellerimi avucunun içine alarak, '' sevgilim olur musun?'' dedi. derin bi nefes aldı. '' acele etme, bir haftalığına buradayım. ne zaman istersen beni ara. istersen şimdi gidebilirsin, seni durduramam" dedi.

ne yapıcağımı bilemedim bu yüzden birşey demeden ellerimi çektim ve sessizce yoonginin yanından ayrıldım.