Hvis du er personen jeg liker, hva vil du gjøre?

1.8K 186 766
                                    

|Hvis du er personen jeg liker, hva vil du gjøre?: Ya hoşlandığım kişi sen isen, ne yapacaksın?|

-

"Bunlar birbirlerinden asla ayrı oturmazdı. Ne oldu acaba?"

Anette yeşil gözlerini kısarak yanında oturan Kjersti'ye fısıldadı. Dün gece Finn'in evinde sarhoş olup sızdıkları gecenin sabahı Zhan haricindeki herkes baş ağrısıyla uyanıp etrafa anlamsız bakışlar atarak güne başlamıştı. Diğerleri salonda uyur uyanık bir hâlde geceyi hatırlamaya çalışırken Yibo'nun uyuduğu odanın kapısı açık, yatakta tek başınaydı. Bir kişi haricinde evdeki herkes tamdı. Zhan diğerlerini uyandırmadan erken saatte uyanıp yurduna gitmişti.

Onun böyle kaçarcasına gidişini anlamlandıramayan arkadaşları, ilk kez Zhan'ın erkenden uyanıp onları böyle bırakarak gittiği için şaşkınlıktan Yibo'ya bakmayı düşünmemişlerdi bile. Baksaydılar eğer onun diş izleriyle dolu şişmiş dudaklarını bir şekilde fark edip bazı şeyleri netleştirebilirlerdi.

Ancak Yibo da uyandığı gibi hızlı bir şekilde eve geçeceğini söyleyip diğerleri bir şey diyemeden çoktan evine gitmişti. O andan beri okula gelmiş olan ikili aynı sınıfta birbirlerine en uzak köşelerde oturuyor, bir kez bile gözlerini buluşturmak için herhangi bir adım atmıyorlardı. 

Zhan, Yibo'dan önce ortak derse gelip cam kenarında Yibo ile her zaman oturduğu yere oturmak yerine duvar kenarında duran en arkadaki kolçaklılardan birine oturmuştu. 

Yibo sınıfa geldiğinde en arka cam kenarının boş olduğunu görünce etrafına bakınmıştı. Tanıdık bedeni başka bir sırada otururken gördüğünde kaşlarını çatarak cam kenarındaki neredeyse birbirine yapışacak olan sıralardan her zaman oturduğu kısma oturup Zhan'ın oturduğu kısmı boş bıraktı. Bakışları yavaşça Zhan'ın olduğu sıraya döndüğünde Zhan önünde duran kağıtlara gömülmüş, başını kaldırmamak için yeminliymiş gibi en uzak köşede oturduğu yetmediği gibi profesör gelene kadar vücudunu hafifçe duvara doğru dönmüştü. 

Bu manzarayı görmek, Yibo ile Zhan'ı yan yana görmeye alışmış olan sınıftakilerle beraber Anette ve Kjersti'yi de oldukça hayrete düşürmüştü.

"Bana sorarsan bence dün tahminimizden öte bir şey olmuş. Baksana Sean'ı Yibo ile aynı sınıftayken ilk kez bu kadar sessiz görüyorum."

Orta sırada Zhan ile Yibo'yu en iyi görebilecekleri yere oturan Anette ve Kjersti fısıldaşarak bakışlarını birbirinden ayrı oturan bedenler arasında gezdiriyordu. Normalde bu derse girmelerine gerek bile yoktu fakat Zhan ve Yibo'yu çok merak ettikleri için kendi derslerini bu anları görebilmek için ektiler.

Anette kaşlarını hafifçe çatıp düşünür bir hâlde gözlerini yanında oturan arkadaşına çevirdi.

"Acaba Sean dün sarhoş hâliyle Yibo'ya onu sevdiğini itiraf ettikten sonra reddedilmiş olabilir mi?"

Kjersti, Anette'nin sözcüklerini kafasında tartıp düşünürken cam kenarında asil bir şekilde oturan Yibo'ya baktı. Beyaz yüzü hiçbir şeyi ele vermiyordu. Gözleri önünde duran not defterinde geziniyor, arada camdan dışarıyı seyrediyordu. Genç kızın bakışlarının odağı değişip tam tersi yönünde duvara döndüğünde kafasını sıraya gömmüş olan Zhan'a baktı. Yüzünü göremiyordu. Bu oldukça şüpheliydi. Belki de gerçekten de Zhan, Yibo tarafından reddedilmiş ve bu yıkık hâliyle okula gelip aralarındaki arkadaşlığı da bitirmiş olabilirdi. Lakin aklı hâlâ bir şeyi anlamlandıramıyordu.

"Yibo dün gece koltukta uyuyordu, Bundan eminim. Çünkü gece Bjørn'u halıya tekmeleyip Yibo'nun tam karşısındaki koltukta uyuduğumu biliyorum. O koltuk doluydu fakat sabah... Yibo, Finn'in odasındaydı."

Stjernestøv | YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin