Medyada ana karakterler var. Tabi bir kişi eksik. Yakında o da gelecek bakalım. İyi ya da kötü yorum yapmanızı istiyorum. Fikirlerinize saygım sonsuz. İyi okumalar canlar. ♡ :)
Sıkıcı geçen okul sonunda bittiğinde eve dönüş başladı tek başıma. Özge teyzesine gidecekmiş. Gözyaşlarımı tutmaya çalışıyordum çünkü bırakırsam rezil olacağımı biliyordum. Eve geldiğimde direk odama çıktım. Yatağın üzerine atladım ve Marliyn Monroe'lu yastığımı aldım. Yüzümü gömerek ağlamaya başladım. Eray. Eray'dan gerçekten hoşlanıyordum ama onunla çıktığım zamanlar soğuk davranıyorum bilmiyorum. Bir eşyayı almak için çok uğraşırsınız ya sonra alınca amacına ulaşınca bıkarsın öyle bişeydi. Telefonumun sesiyle irkildim. Arayan Özge'ydi cevapladım.
"Hı?"
"Kanka biz Eray ile buluşacağız sen de gelsene ben... Biraz utanıyorum." Derin bir nefes aldım. Ağlayıp Özge'nin mutluluğunu bok edemezdim.
"Tamam nerede?"
"Ben seni almaya gelicem çık hadi."
Kıyafet derdim yoktu bugün serbest gitmiştim. Telefonumu ve paralarımı aldıktan sonra evden çıktım. Oha gözlerim! Ya kızardıysa! O sırada Özge çoktan gelmişti.
"Hey ne oldu?"
"Bişey olmadı ya boşver."
Kafasını olumlu anlamda salladı ve buraya gelen Eray'a bakmaya başladı. Birden koşmaya başladı ve Eray'a sıkıca sarıldı. Eray bana bakıyordu. Yüzümü başka tarafa çevirdim. Bekledim. Baktığımda hala sarılıyorlardı.
"Hadi lan! Şimdi başlıcam aşkınıza!"
Özge önden Eray arkadan gelirken Eray eli ile ağzını kapattı. Gözleri kısıldığında güldüğünü anladım. Onları takip etmeye başladım. Eray arabasına bindi biz de bindik.
*******
Nereye geldiğimizi bilmiyorum gerçekten. Sigara dumanı her yeri sardığında öksürdüm. Her ne kadar sinirli gibi gözüksem de sigara içmiyorum. Eray bir masaya oturdu. Özge onun yanına ben de onların karşısına geçtim. Özge Eray'ın göğsüne yaslandı. Eray onun omzuna elini attı ve kendine doğru çekti. Kıskandığımı belli etmemek için çabalarken bir baktım ki ne göreyim. Öpüşüyorlar. Sinirlerim zıpladı. Ellerim titremeye başladı. Oraya bakmamak için direnirken aklıma zekice bir fikir geldi. Garsona el işareti yaptım. Sahte bir öksürük sesi çıkarttım. Onlar ayrıldılar ve garson geldi.
"Ben sütlü kahve alabilir miyim?" Dedim. Eray ile Özge de kahve istediler. İkisi sürekli konuşuyorlardı. Aşk meşk. Sıkıldım tabii.
"Yeter artık! Sizin aşk sohbetinizi dinleyemicem! Devam ederseniz çekip giderim." Özge bana yapma bir şekilde güldü.
"Canım eğer aşkımızı çekemiyorsan işte kapı işte sapı?" Sinirlerim zıpladı ayağa kalktım. Özge'nin üstüne yürümeye başladım. Saçına yapıştım. Kıçımın acısıyla inledim. Yere yapışmıştım. Eray beni ittirmişti.
"Ha-Hasret özür dilerim ben öyle demek istemedim."
"Özge ne oldu yavru? Sevgilin olunca bi tarafın kalktı? Sırf aramızı basit bir erkek bozamaz dediğim için mi? Benim önümde ağladığın için mi? Ben anlayacağımı anladım."
"Öyle mi?"
"Öyle!" Diye bağırıp oradan çıktım. Telefonumdaki saate baktığımda akşam dokuz buçuğu geçtiğini görünce koşarak taksi durağına gittim. Tam bir taksi yola çıkıyorken durdurdum ve evimi tarif ettim. Cama kafamı dayayıp düşüncelere daldım. Eray'dan hoşlanıyor muydum? Yoksa sadece bir heves miydi? Özge nasıl olurda benim mutluluğumu istemezdi? Nasıl bir arkadaş? Onu affetmem gerek çünkü o benim en yakın arkadaşım her zaman birlikteyiz.
"Küçük hanım efendi geldik."
"Ha? Geldik mi? Pardon." Adama parayı uzattım ve taksiden indim. Odama çıktım ve kıyafetimi değiştirdim. Yüzümü yıkamayı unutmadım tabii ki. Diğer kızlar gibi sivilceli dolaşmak istemem. Iyy. Yatağıma uzandım ve gözlerimi kapattım.Gözlerimi zar zor açtım. Alarmı kapattım ve yüzümü yıkadım. Okul formalarımı giydim. Saçlarımı tarayıp kendi haline bıraktım. Çantama gerekli kitapları koydum ve aşağıya indim. Kahvaltı masasına oturdum.
"Günaydın."
"Günaydın kızım" dedi babam. O derin mavi gözlerini bana dikti ve ters ters bakmaya başladı.
"Ne oldu baba?"
"Şey ımm Murat'a söyledim seni okula bırakacak."
Gülümsedim ve masadan kalkıp babamın boynuna kollarımı doladım yanağına sulu bir öpücük kondurduktan sonra çantamı sırtıma aldım.
"Ben çıkıyorum anne ve baba görüşürüz." Dedim ve nike bilekte biten spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Arabaya doğru yöneldim.
"Murat abi hadi gidelim." Kafasını onaylar gibi salladı. Arka kapıyı açtı ve benim geçmemi bekledi yerleştikten sonra kapıyı kapattı ardından ön koltuğa geçti ve arabayı çalıştırdı. Sessiz bir yolculuk geçirdik. Murat abiden ne beklersin zaten. Arabadan indim ve hiç bir yere uğramadan sınıfa çıktım. Özge o sırada geldi yanıma oturdu.
"Barışalım mı?"Evet arkadaşlar yorumlarınızı bekliyorum iyi ya da kötü :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnadına Sen
Chick-LitArkadaşın eski sevgilini çalarsa sessiz mi kalırsın? Yoksa bir aslan gibi saldırır mısın? En yakın arkadaşın için ne yapacaksın? Yeni aşklara yelken açmaya ne dersin? Farklı bir insan mükemmel birisi eskiyi aratmayacak kadar. Zor ama...