kâbusların başlangıcı #1

736 57 10
                                    

bölüm şarkısı: lie by jimin.

"Yakalanmışım bir yalana, masumken henüz. Kurtaramıyorum kendimi. Yalvarırım geri ver gülüşümü."

[29

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[29.08.2021]


Genç adam yatağında uzanıyordu. "Uzun bir iş gününden sonra biraz kestirmeden bir şey olmaz" diye düşünürken ne zaman uyuyakaldığını anlamamıştı bile. Rüyasında gördüğü küçük yavru kediler ile gülümsedi. Her şey huzurlu ilerliyordu, en azından böyle düşünmüştü onu izleyen melekler. Ve sonra beklenilmeyen bir şey oldu.

Genç adam aniden tir tir titremeye başladı, elleri yorganı sıkmaktan kıpkırmızı olmuş, hafiften de tahriş olmaya başlamıştı. Kafasını bir o yana bir bu yana çevirirken oldukça çaresiz gözüküyordu. Öyle ki melekler bile tatlı kedilerin olduğu bir rüyadan onu bu hâle getirecek bir kâbusa bu hızda dönüşmesine anlam verememişlerdi.


"Hayır, uzak dur! Uzak dur benden..." Genç hâlâ nefes nefese gördüğü şeyden kaçmak için çırpınıyordu. "Kurtar beni Jimin, bunu sadece sen yapabilirsin... Beni tanrının azabından ve şeytanın gözyaşlarından kurtar..."

Aklında bir ses vardı, sürekli bu dizeleri tekrarlayan, aynı bir tekerleme gibi. Fakat bu ses kendisi değildi. "Yalan! Onu büyük yalana sürüklüyorsun Jungkook! O şeytanın aklını çelmesine izin verme Jimin!" İkinci bir ses duyuldu sonra. Bu sefer bir kadın sesiydi, annesinin sesiydi.

"Anne?" Genç adam fısıldadı. Kendini o kadar bitkin hissediyordu ki konuşmaya bile mecali kalmamıştı. Yıllar önce kolları arasında gökyüzüne ulaşan annesi, şimdi nasıl olur da onunla konuşabilirdi?

Neden şimdiydi? Neden daha önce değildi? Yıllarca sabırla rüyalarına girmesini beklediği annesi, neden özellikle bu rüyaya girmişti? Bu rüya da neyin nesiydi?

"Sana güveniyorum oğlum, doğru yolu bulacaksın. Senin de cehenneme gitmene izin veremem!" Rüyadan uyanmadan önce son duydukları, işte bunlar olmuştu. Aynı zamanda annesinin vefat etmeden önce son sözleri de bunlardı.

Adeta yatağından hopladı genç adam. Saçları dağılmış, yanaklarında konaklayan gözyaşları kurumaya yüz tutmuş, gözleri ise kıpkırmızıydı. Kalbi sanki bir kilometre durmadan koşmuş gibi atıyor, kıyafetleri terden üstüne yapışmış. Derin bir nefes aldı.

Ve hiç yapmadığı bir şey yaptı. Baş ucunda duran annesinin ona son hediyesi olan saate baktı. 03:33.

03:33 ¦ jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin