“Beni gökyüzünde beklediğini biliyorum, sevgilim. Dayan ve zamanı geldiğinde götür beni o ışığa. Verdiğin sözleri tut ve çevir kâbuslarımı rüyalara.”
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
[30.08.2021]
Umutsuzdu artık genç adam. İki gün geçmişti Jungkook'u beklerken. Biriktirdiği paraları ile kendine bir kaşık yemek alabilmiş, gerisini de kirasına vermişti. Evindeydi yine, yatıyordu yatağında.
Evinde en sevdiği yer olan odasından nefret ettirdiği için kızgındı tanrıya. Kızgındı kâbuslarına, kızgındı aşık olduğuna. Saat gece yarısına yakındı. Gözleri kan çanağı olmuş Jimin kalkarak camın önüne ilerledi.
Gökyüzünü izlemeye başladı. Gözyaşları döküldü birer birer istemsizce. Son iki gündür olduğu gibi tekrar bekledi sevdiği adamı. Gelmedi. Gelen tek şey açık camdan esen hafif rüzgar, evi aydınlatan ay ışığı oldu.
Tamamen umudunu kaybetmek üzereydi. Artık tanrıya dua edecek gücü bile kalmamıştı. “Getir lütfen onu bana, daha aşkımı bile söyleyemedim! Bu kadar çabuk ayrılamayız hayır!” Ağladı bütün bir gece boyunca. Sesini duyan olmadı, gerçi ne zaman duyurmuştu ki sesini?
Daha doğrusu ne kadar bağırsa da etrafındaki insanlar o kadar bencildi ki anlamadı kimse yardım çağrılarını.
Sesi kısılmıştı ağlamaktan. Sonra camdan gelen bir ses ile kaldırdı kafasını heyecanla. “Jungkook mu geldi yoksa?” düşündü. Ama hayır, bu tanımadığı biriydi. Korkuyla geriye gitti yatağında, duvara dayandı sırtı.
“Korkmana gerek yok, ben bulutlar tarafından gönderildim. Sana vermem gereken bir haber olduğu için buradayım.” Keskin gözleri ve sert sözleri Jimin'i germekten başka bir şey yapmıyordu.
“Adım Kim Namjoon, ben bir haber kuşuyum. Birkaç kez camına kondum ve birlikte oynadık, hatırlıyor olmalısın. Ve bu gece, insan formunda yanına gönderildim.” Genç adam şaşkınlıkla kaşlarını çattı. “Jungkook nerede?” diye fısıldadı kısılmış sesiyle.
Namjoon denilen haber kuşu derin bir nefes verdi. Anlaşılan bu haber onun da canını yakıyordu. “Jeon Jungkook, bir insanın ruhunu yok etmek nedeniyle iki gün önce tanrı tarafından sonsuza kadar yok olmuştur. Kaybın için üzgünüm.”
Ve başka bir şey demeden ortadan kayboldu Kim Namjoon. Geriye şoke içinde kalan bir Jimin bırakarak.
Genç adam, o günden sonra ne kadar intihar etmeye çalışsa da başarılı olamadı. Sanırız ki bu tanrının ona verdiği bir test idi. Kalbinde sürekli olarak büyük bir hasar bırakmıştı bu olaylar. Ama kazandığı bir çok şey de olmuştu elbette, gökyüzü ve meleklerin sevgisi.
