Arkadaşlar ben mangayı okumadım bunun haberini vereyim ve bu benim ilk Giyushino kitabım umarım beğenirsiniz:)
"Tomioka-san." zar zor konuşuyordu ama konuşursa nefesi ile kanı durduramazdı.
"şış, konuşma kendini yorma birazdan sağlık ekibi seni alıcak o zamana kadar kanı durdurmaya bak." dedim ama ondan çok ben korkuyordum ölmesinden, her zamanki gibi beni dinlemedi.
"Tomioka-san lütfen, zaten öleceğimi biliyorum sizden bir ricam var ben gittikten sonra kanao ve diğerlerine bakın, benim yokluğumda yemeden içmeden kesilmesinler lütfen." dedi
"Hayır, shinobu ölmeyeceksin." dediğim sırada sağlık ekibi gelmişti.
"Buraya gelin çabuk!" tüm gücümle bağırmıştım, benim sert sesimin altında onun narin sesini duydum.
"Hey Tomioka-san." dedi gözyaşları içinde ona baktım bana bakmıyordu yukarıya gökyüzüne bakıyordu.
"Sizce de ay bu gece çok güzel gözükmüyor mu?" dedi ona baktım aya bakmadım aslında bir nevi kendi ayıma bakmıştım.
"Evet, ay her zaman güzeldi." dedim gülümsemeye çalışarak o başını indirdi tekrar bana baktı gülümsediğimi görünce kendisi de gülümsedi.
"Tomioka-san hep gülün size gülümsemek çok yakışıyor." dedi ve sustu, ekip hala yanımıza ulaşamamıştı.
"Hey, hey Shinobu!" diyerek bağırmaya başladım ağlamam artıyordu
"Hey!" dedim bir kez daha ama sesi çıkmıyordu en sonunda ekip geldi ve Shinobu'yu aldılar, onu en son görüşüm ve duyuşum o şekilde oldu çünkü o gitti benim erişemeyeceğim bir yere gitti ve beni burada yapayalnız bir şekilde bıraktı, içimde hep pişmanlıklarım dolaşıyordu keşke ona bir kere bile de olsa onu sevdiğimi söyleyebilseydim ama nafile o artık yoktu.
***
"Aoi bir şeyler ye." dedim zar zor çıkan sesimle üçüzlere zar zor yedirmiştim ama Aoi ve Kanao bir türlü yemeklerini yemiyorlardı.
"İstemiyorum." dedi yorganın altından çıkan boğuk sesiyle
"Hiçbir şey istemiyorum ben sadece shinobu-samayı istiyorum." demeye başladı, ah ben de onu istiyordum hemde herkesten çok ama isteyerek geri gelmiyordu.
"Aoi kochou eğer yemek yemediğini görürse sana kızardı biliyorsun değil mi anladık sağlığını düşünmüyorsun ama hiç değilse onu düşün." dedim ve elimdeki yemeği yatağına bıraktım kapıyı çektim ama kapatmadım onu izledim yemek kasesini düşündüğüm gibi almıştı,ağlayarak yiyordu,Kanao ise Tanjiro ile beraberdi, ben ise olduğu kadardım kelebek köşkünden çıkıp ormana girdim, ve kara oturdum, doğru kar zamanı gelmişti o ise bunu kaçırmıştı, ama zaten sevmezdi ki karı ya da severdi bilmiyorum, kendimi o kadar saldım ki hiçbir şeyi bilmiyorum, görevlere gitmiyorum, Hashira toplantılarına katılmıyorum sadece ne zaman onun yanına gideceğimi merak ediyorum, onu ne zaman tekrar göreceğimi.
***
Gece olmuştu kelebek köşkünde Shinobu'nun odasında uyuyordum hala kokusu yatağındaydı ama bir türlü uykuya dalamıyordum ayağa kalktım balkona geçip oturdum ayı seyretmeye başladım.
"Ay bu gece çok güzel gözüküyor." dedim gözlerim dolmuştu kendime gelmem lazımdı, ağlamamalıydım ama olmuyordu onsuz yapamıyordum, en sonunda kendimi toparladım ve başımı kaldırdım,önümde bir kelebek vardı, parmağımı uzattım ve kondu aklıma yine o geldi, buruk bir sesle.
"Sahibiniz artık yok." dedim kelebek elimden gitmedi.
"O artık yok." dedim bir kez daha ve sonra tekrar aya döndüm kısık bir sesle sanki o sesimi duyacak bir şekilde konuştum
"Bir şansım daha olsaydı seni bırakmazdım, senin ellerimde ölmene izin vermezdim,özür dilerim kochou, çok özür dilerim Shinobu." dediğim sırada hem kelebek parmağımdan gitmişti hem de ağlamaya başlamıştım artık bunu desem de anlamı yoktu.Yerimden kalkıp onun yatağına yürüdüm ve uyumaya çalıştım, bu hayat benden her şeyimi almıştı ailemi, en yakın arkadaşımı bir tek Shinobu vardı yanımda onu da almıştı.
***
"dıt dıt dıt." off elimle alarmımı kapattım ve yavaşça gözlerimi açtım çok garip bir rüya görmüştüm, yerimden doğruldum ve yataktan kalktım bugün üniversite'nin ilk günüydü ben 3.sınıftım ama yine de üniversite'nin ilk gününde yaz tatilini burada olmayan arkadaşlarımı görebiliyordum özellikle sabito, o bu yaz anneannesine gitmişti orada internet olmadığından görüntülü görüşememiştik ama bu duruma benden çok Makomo üzülmüştü ne de olsa ben en yakın arkadaşsızken o da sevgilisizdi. bu durum gülmeme neden oldu, geçen yılın başından beri birbirlerini seviyorlardı ama söyleyemiyorlardı en sonunda Makomo tüm cesaretini toplayarak Sabito'ya çıkma teklifi etmişti.
Giyinmiştim evden çıkmadan önce ablamın sesini duydum.
"Sizinkiler aradı parkın önünde bekliyorlarmış." dedi ona gülümseyerek evden çıktım, bir ara aklım rüyama takıldı fazlasıyla gerçekçiydi çünkü, ama sadece bir rüyaydı işte diyerek bizimkileri buldum,Sabito Makomoya sarılmış onu nasıl özlediğini söylüyordu,
"Millet ben geldim." dedim ve onlara daha da yaklaştım
"Herkes tamamsa gidelim." dedi Rengoku ve yolu konuşarak geçirdik en sonunda üniversiteye vardık.
"bu arada benim sadece 2 dersim var." dedim hepsi bana kıskançlıkla baktı.
"şanslı o zaman sen erken gidersin eve saat 5'te bir kafe de buluşuruz." dedi Mitsuri onlara başımı salladım ve kendi bölümüme gittim.Hoca daha gelmemişti, boş olan bir yere oturdum ben de.
***
Eve gidiyordum o kadar yorulmuştum ki bu 2 ders hiç sevmediğim gıcık gittiğim hocayla olunca 2 saat bana 20 saat gibi gelmişti ama en sonunda bitmişti eve vardığımda ablam telefonuyla ilgileniyordu ona geldiğimi söyleyerek odama çıktım elime bir kalem kağıt aldım ve yüzü kanla bile olsa o kızı çizmeye çalıştım ona ne demiştim, evet ismiyle seslenmiştim ama ismi neydi hatırlayamıyorum, lanet olsun beynim nasıl unutursun.Herhalde bu kız sadece resimlerimde kalacaktı, zaten gerçek olamayacak kadar güzeldi.
Evet bitti ilk bölüm nasıldı yorumlarınızı alayım??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Şans Daha
Teen Fiction"Bir şansım daha olsaydı seni bırakmazdım, senin ellerimde ölmene izin vermezdim,özür dilerim kochou, çok özür dilerim." dediğim sırada hem elimdeki kelebek gitmişti.