Poyrazın dediğinden dolayı afallamıştım sanki kanım çekilmişti ve ne diyeceğimi bilemiyordum. Ağzımdan zar zor birkaç cümle döküldü:
"Poyraz, sen ne dediğinin farkında mısın?" Bunları söylerken sesim titriyordu.
"Allah kahretsin ki farkındayım, bu dediklerimin hepsini unut Hazal tamam mı?" Dedi ve yürümeye başladı.
"Poyraz sen ne diyorsun? Ne demek unut?"
Sinirle olduğu yerde durdu ve bana döndü.
"Kafam karışıktı bir an ağzımdan öyle çıktı tamam mı sus artık gidelim şuradan"
"Kafan karışıktı öyle mi?" Dedim alaycı bir gülümsemeyle.
"Evet kafam karışıktı, seni sevmiyorum ben hala Selin'i seviyorum ne dediğimin farkında değilim." Dedi.
Bunu diyince durakladım. Nedense kalbim acımıştı. Kendime hemen kızdım, neden böyle hissediyordum ki? Poyraz durakladığımı fark etti:
"Ne oldu? Yürü hadi gidelim şuradan" dedi ama yüzümdeki üzüntüyü anlamıştı. Kendimden nefret ediyordum.
Tek kelime etmeden arabaya kadar yürüdük. Kerem arabada bizi bekliyordu ve bizi görünce tuhaf açıklayamadığım bir bakış attı. Olan her şeyden nefret ediyordum. Poyrazın yüzüne bile bakmadan arka koltuğa geçtim ve yola koyulduk.
Yolda ölüm sessizliği içinde ilerliyorduk ki sessizliği Kerem böldü:
"Siz iyi misiniz ağzınızı bıçak açmıyor?"
Ben ağzımı açacaktım ki Poyraz konuşmama izin vermeden lafa atladı:
"Evet gayet iyiyiz, seni eve bırakayım oradan biz de eve geçeriz yeterince yorulduk." Dedi.
Kerem iç çekerek "Peki" dedi.
Keremin evinin önüne geldiğimizde Kerem inmeden kolundan tuttum ve:
"Kendine dikkat et tamam mı?" Dedim.
O sırada Poyrazın bakışları üzerimdeydi ve beni rahatsız ediyordu. Kerem de anlamış olacak ki sadece gülümseyip kafa sallayarak arabadan indi. O inince Poyraz bana döndü:
"Ön koltuğa gel." Dedi.
"Ne münasebet ben burada gayet iyiyim" dedim ve arkama yaslandım.
"Sen bilirsin" dedi ve kontağı çalıştırdı ardından ise yola koyulduk.
Yolda yine sessizlik hakimdi, müzik bile dinlemiyorduk. Kısa süre sonra evin otoparkına girmiştik. Poyrazı beklemeden arabadan inip kapıyı çarptım ve hızlı adımlarla eve yürümeye başladım. Saat epey geçti ve evdeki herkes uyuyordu.
"Benden kaçacak mısın?" Diye seslendi Poyraz arkamdan.
"Senden kaçmıyorum, izninle uyumaya gidiyorum" dedim arkamı bile dönmeden ve duraksamadan.
O sırada arkamda adım seslerini duydum ve gelip kolumdan tuttu. Mecburen duraksadım.
"Ne istiyorsun benden Poyraz?" Dedim.
"Biraz konuşalım lütfen" dedi.
"Ne konuşacakmışız" dedim gözlerimi kısarak.
"Gel işte" dedi ve havuzun kenarına doğru yürümeye başladı. Ben de oflayarak peşinden yürüdüm.
Havuzun kenarına geldiğimizde şezlonglardan birine oturdu ve gözleriyle yanına oturmamı işaret etti. Ama ben karşısındaki şezlonga oturdum.
"Ne konuşacağız?" Dedim bıkkın bir sesle. Ama sadece gözlerimin içine bakıyordu.
"Aloo sana diyorum" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY KARDEŞ
Teen FictionÜvey abim olacak şahıs karşımda dikiliyordu.Başımı kaldırdığımda bana tiksiniyormuş gibi bakışlar attı.Başımı tekrar yere eğdiğimde güldü. "Ben Poyraz."dedi. İşte hikayemiz başlıyordu...