Jungkook'un anlatımı Sabah uyandığımda heryerim acıyordu. Dün gece Hana yine saçma sapan şeyler yüzünden kavga çıkartmıştı. Dün gece Y/N'in söyledikleri geldi aklıma. Hana gerçekten param için mi benimle birlikte? Öyle olsa bile ondan ayrılmak benim için çok zor olucak. Onu çok seviyorum birlikte onca şey yaşadık ama bir taraftanda Y/N'a karşı bir şeyler hissetmeye başladım.
JK: sen yapsan? Yani ben fazla hareket edemiyorumda hala ağrılarım var.
Y/N: benim için sorun yok ama sevgilin kıskanır kavga falan çıkar diye dedim. Eşyaları alıp geliyorum bekle.
Eşyaları alıp yanıma oturdu başımdaki yaraya bir şeyler sürüyordu ama benim dikkatimi o güzel kokusu bozmuştu. Kokusu gerçekten insanı delirtiyor ne kullanıyor merak ettim.
Y/N: yani bu pek kremle halledilecek bir şey değil. Doğru dürüst dinlenmiyorsun. Koltukta yatmakla iyileşemezsin. Ayrıca Hana'yı sürekli kucağına alıp oraya buraya taşıyorsun dinlenmeye ihtiyacın var.
JK: Hana'yı ben taşımasam başka kim taşıyacak ki?
Y/N: sende haklısın ama yaralı olduğunuda unutma lütfen. Yani Hanayı salona kadar taşıyıp sonra uyuması için odaya kadar taşıman çok saçma yatak odasında kalabilir tüm gün boyunca.
JK: sürekli sıkılıyorum diyor onu bir yerlere taşımamı istiyor ve hayır diyemem.
Y/N: o zaman hayır demeyi öğrenmelisin. Ona seninde kaza geçirdiğini ve yaralı olduğunu hatırlatman gerekir. Ben birazdan işe gideceğim bir şey olursa ararsın.
Kremi göğüsüme sürüp gitmişti. Bende mutfağa gidip kahvaltı hazırlamaya başlamıştım. Kahvaltıyı odaya götürmüştüm Hana geldiğimi görünce gülümsemişti.
Hana: günaydın.
JK: günaydın.
Hana: kahvaltıyı neden buraya getirdin. Aşada birlikte yerdik.
JK: aşaya kendi ayaklarınla mı geliceksin?
Hana: hayır sen beni götüreceksin.
JK: bu gün bu odada kalıcaksın. Ha tuvalete gitmek istersen yardımcı olurum ama seni başka bir yere taşıyamam.
Hana: Jungkook dün gece yüzünden mi böyle davranıyorsun? Tamam saçmaladım haklısın!
JK: Hana senin kaza yaptığın arabada bende vardım! Bende yaralandım! Bir kere bile iyimisin diye sormadın benim için endişelenmedin.
Hana: farkındaysan yürüyemiyorum! Bu durumda her kim olursa olsun kendini düşünür.
JK: inan bana değil bacaklarım tüm bedenim felç olsaydı gözümü ilk açtığımda seni düşünürdüm.
Hana: ya~ çok tatlısın.
JK: sana burda tatlı bir şeyler söylemeye çalışmıyorum! Bence aramıza biraz mesafe koyma vakti geldi.
Hana: ne mesafesi? Saçmalıyorsun şu anda!
JK: nerdeyse altı yıldır birlikteyiz sürekli yapış yapış hiç ayrılmadık. Bence biraz ayrı kalsak bu ikimizede iyi gelicektir.
Hana: ne yani beni bu halimle sokağamı atıcaksın?
JK: hayır tabi burda kalabilirsin sadece artık birlikte olmadığımızı bilmeni istedim.
Hana: durduk yere ayrılıcaksın benden yani? Tabi ya nasıl düşünemedim? O sürtük kafanı karıştırdı değil mi? Evin içinde sürekli kısa kısa giyinmesinden anlamıştım zaten.
JK: Y/N ile bir alakası yok. Bu seninle alakalı. Bir şeye ihtiyacın olursa bana seslenirsin.
Uzun zamandır bu hikayeye devam etmedim hikayeyi unuttum resmen😅
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yeni yazmaya başladığım bu kitabada bakarsanız çok sevinirim💜
