O kadar üşüyordum ki donarak öleceğimi sanmıştım. Dişlerim birbirine çarpmaktan neredeyse kırılacaktı. Oturduğum kaldırımda biraz daha büzüştüm. Aslında soğuğu hissedemeyecek kadar duygusuzdum. Sanki birisi kalbimi söküp almış gibiydi. Sadece boğazımda oluşan koca bir yumruk vardı. Ya da bir düğüm. Her ne haltsa işte.
Bir kaç dakika sonra gökyüzünden beyaz kar taneleri serpilmeye başladı. Üzerimdeki kolsuz ve mini elbiseye bakarken hangi akılla bunu aldığımı düşünüyordum. Doğru ya. O hediye etmişti. Sözleri kulaklarımda adeta yankılandı.
"Restauranta bunu giyipte gelmelisin. Çok özel bir gece olacak. Sadece sen ve ben. Bu renginde sana yakışacağına adım gibi eminim."
Elbise pudra pembesiydi ve ben pembeden nefret ederdim. Ama o elbise farklı gelmişti. Cennetten bir hediye gibi.
Öfkeyle oturduğum yerden kalktım. Sanki birisi içimde büyük bir ateş yakmıştı. Üşümüyordum ya da donmuyordum. Oturduğum kaldırımı sinirle tekmeledim. Ayağımın morardığını hissedene dek hemde. Ayakkabılarım parçalanmıştı. Gözlerim buğulanıyor gibiydi. Her şeyi bulanık görüyordum. Hızla dolmakta olan gözlerimi gökyüzüne diktim. Ellerim yumruk şeklini çoktan almıştı bile.
Gece saat ikiye geliyordu ve ben neredeyse 3 kilometre yol yürümüştüm. Kollarımı kavuşturarak asfalta çıktım. Bir taksi bulabilmek ümidiyle gelen geçen arabalara bakıyordum. Arabaların farları gözlerimi kısmama sebep olurken ani bir frenle önümde beyaz bir bmw durdu. Lastik kokusu burnuma kadar gelmişti. Arabanın camı açıldı ve içeriden bir erkek kafası sarktı.
"Kimse seni almadı mı güzelim. Hadi gel beraber gidelim."
Adam bu kelimeleri bağırarak söylemişti ve ağzından yayılan içki kokusu midemi bulandırıyordu. Yaptığı iğrenç kafiyeli teklife bana yakışan bir cevap vermeliydim öyle değil mi ?
Çantamı karıştırırken elime değen soğuk demiri yokladım. Hızla çantamdan dışarı çıkararak arabanın lastiğine sapladım. Elimde tuttuğum şey bıçaktı ve ben her yere bununla giderdim. İntikamı olanın silahı da olurdu öyle değil mi ?
Adamın ağzı şaşkınlıkla açılmış ve gözleri büyümüştü. Elimdeki bıçağı boğazına dayayıp kulağına doğru fısıldadım.
"Bir daha söyle de göreyim. "Bıçağı biraz daha bastırdım. Hafif bir çizik oluşacaktı boynunda. "İşte o zaman arabanın lastiği yerine senin nereni keseceğimi hayal et. "
Adam korkuyla titredi. Bıçağı boynundan çekerek bir iki adım geriledim. Adam son hızla gaza bastı ancak araba ilerlemiyordu. Tekrar bastı fakat arabadan boğuk bir ses dışında hiç bir şey duyulmadı.
Benim aradığım taksi sonunda gelmişti. Taksiye binerek kapısını kapattım. Adamın yanından geçerken sanki dostummuş gibi el salladım. Adamsa koşarak kaçıyordu ve kısa bir müddet sonra büyük bir patlama duyuldu. Arkama yaslandım. Benzin deposunu delip ateşe vermiştim. Belki adam kurtulurdu çünkü bunun için zaman tanımıştım. Tabii yeteri kadar hızlıysa...
Şimdi plan zamanıydı. Beni ağlatan adamı ağlatma zamanı. Soğuk rüzgarlar esecekti. İntikam rüzgarları.
Multimedia hikayedeki elbise..
![](https://img.wattpad.com/cover/33971723-288-k143085.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İhanet
Teen FictionKız gördüğü manzara karşısında bir iki adım geriledi. Yumruklarını sinirinden olanca gücüyle sıktı. Tırnaklarının avuç içlerini kestiğini hissedene kadar sıkmaya devam etti. Hem ruhu hem bedeni sanki alev almış gibi yanıyordu. Kızın beline kadar uz...