O eve gitmek istemiyorum.
O evi sevmiyorum.
O evdekileri görmek istemiyorum.
Onlarda konuşmak istemiyorum.
Onları duymak istemiyorum.
O evde yaşamak istemiyorum.
Ama yapabiliceğim bir şey yok çünkü kapana kısıldım.
Kendimi öldürmeli miyim ? tabiki kendimi öldürmeliyim yoksa bu evden nasıl kaçarım ?
Ama kendini öldürmek sıradan insanların sıradan kaçış yoludur. Hikayemin böyle sonlanmasını istemiyorum.O kalın kitabın daha çeyreğinde ana karakterin ölmesi ve geride bıraktığı insanların oldukça sıradan olması kitabı sıradanlaştırır.
Çünkü sıradanlık bulaşıcı bir hastalık gibidir. Karakterini yok eder. Karanlık ve kasvetli bir günde eve giden arabanın arka koltuğun da oturup dışarıyı izlerken bunları düşünüyordum. Evin kapısının önünde durduğumuzda ise içimden şunları geçirdim : Bu evden nefret ediyorum.Bu ev beni acı ve kedere boğuyor.Artık nefes almak istiyorum. Burdan kaçmalıyım. Ve kendime tek bir sınır koyuyorum. Kendini öldürmek yok.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
O Ev
AcakBurdan kaçmanın bir yolunu bulmalıyım. Ve kendime tek bir sınır koyuyorum. Kendini öldürmek yok.