Multimedya; Katherine
Bölüm +18'dir.
“Viski.”
Keyifsizdim. Etrafımda bana yanaşmaya çalışan bir sürü hatunu kaba bir şekilde geri çevirmiştim. Gözüme pistte dans eden Alicia ilişti. Uzun zamandır becermek istiyordum onu. O da dünden razıydı zaten. Beni her gördüğünde yanıma geliyor, bariz bir şekilde yılışıyordu. Bense oralı olmuyordum. Evet, bugünün şanslısı belli olmuştu. Alicia’yı sikmeden eve dönmeyecektim. Bardağı kafama diktikten sonra piste ilerledim. Alicia’nın tam önünde durdum. Kollarını boynuma dolayıp dans etmeye devam etti. Bütün vücudunu vücuduma sürtüyordu. Sert bir şekilde arkasını döndürdüm. Kalçasını penisime bastırıyor, sağa sola sürtüyordu. Dansını izlemekten sıkıldığımda kolundan tuttum ve üst kattaki ofisime götürdüm. Kapıyı kilitledikten sonra arka tarafa geçip parolayı girdim ve açılan gizli odaya Alicia’yı soktum. Yatağa gitmek istemiyordum. Tekrar arkasını döndürüp sert bir şekilde duvara yasladım. Kalçasını yukarı doğru kaldırıp sallamaya başladı. Pantolonumu çıkardım.
“Ah, Killian! Sert bir şekilde becer beni sevgilim! Immmm… “
“Kapa çeneni Alicia.”
Eteğini yukarı kaldırdım. Külot giymemişti. Fahişe. Boxerımı indirdim. Penisime sürtünmeye devam ediyordu. Prezervatifi taktıktan sonra sert bir şekilde içine girdim. Çığlık attı, canı acımıştı. Acımadan, hızlı bir şekilde sikiyordum. İçinden çıktım, arka tarafına yerleştim.
“Killian, hayır lütfen!”
“Bak sen, bana arkadan hiç vermediğini mi söylüyorsun?”
Korkuyla bana bakıyordu. Bu hali beni iyice tahrik etti ve penisimi hiç ıslatmadan birden içine girdim. Siktir. Hakikaten daha önce hiç vermemiş olmalıydı. Bunu bilseydim onu kesinlikle daha önce sikerdim. Daha az sikilmiş olanları becermekten daha büyük haz alıyordum. Ağlıyordu. O ağladıkça daha da hızlandım. İşimi bitirdiğimde prezervatifi çıkarıp aletimi temizlemesi için ağzına doğru tuttum. Yüzünü çevirdi. Saçından çekerek yüzünü tekrar döndürdüm.
“Kaç aydır seni becermem için yalvarmadığın kaldı. İstediğini aldın, şimdi yala bakalım.”
Ağzını açtı ve az önceki aktivitemizden kalan son artıkları da temizledi. Pantolonumu giyip odadan çıktım. Ofisin kapısını açtım ve kapıda bekleyen korumama yöneldim.
“John, içerde çıkış yolunu göstermeni bekleyen biri var.” John odama yönelirken ben de çıkış kapısına yöneldim. Arabama atlayıp eve doğru yola koyuldum. Hava almak için camı açtım ama yeterli gelmediği için arabayı durdurup indim. Fazla sessizdi. Sessizliği arka sokaklardan gelen bir kadın çığlığı böldü. Dikkatlice dinlemeye başladım. Sesin geldiği tarafa yöneldiğimde üç zil zurna sarhoş adamın sırayla birinin üstünde tepindiklerini gördüm. Görmezden gelip işlerini halletmeleri için onları orada bırakabilirdim ama ne olduysa hızla onlara yöneldim.
“Defolun gidin buradan!”
Şaşkınlıkla bana döndüler. İçlerinden biri diklenmeye kalkınca suratının ortasına indirdiğim yumruk hepsini korkuttu ve kaçmaya başladılar. Yerde yatan kızdan hiç ses gelmiyordu. Kahretsin, bayılmış olmalıydı. On sekiz – on dokuz yaşlarında, sarışın, masum yüzü bembeyaz olmuş, harika bir kızdı. Sıyrılmış, pek de çekici olmayan elbisesi ile bacaklarını kapattım. Siktir. Kan vardı, az önceki hayvanlar kızın bekaretini almışlardı. Hepsini bir güzel benzetmediğim için pişmandım. İçimdeki sinir dalgası büyüyordu. Ambulansı aramak yerine kızı kucağıma aldım ve arabaya doğru yürümeye başladım. Yüzüne baktığımda sakinleşmeye başlamıştım. Hastanenin onun için yapabilecekleri hiçbir şey yoktu. Kendini rezil olmuş hissedebilirdi. Arabanın arka koltuğuna dikkatlice yatırdıktan sonra evin yolunu tuttum. Garaja girdiğimde saat gece yarısını geçiyordu. Yoldayken doktorumu aramıştım, her an burada olabilirdi. Kızı yatağa yatırdıktan sonra telefonu çıkarıp John’un numarasını buldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Hunger (ASKIDA)
RomanceOnu, burada, hemen istiyordum. Ama o kadar farklıydı ki... Ürkütmekten korkuyordum. Yavaşça yüzüne yaklaştım, nazikçe öpmeye başladım. Çekingendi. Çekingenliği beni daha da tahrik ediyordu. Ağzı hafifçe aralandı. Öpüşmemiz giderek sertleşmeye başlam...