The Hunger (ASKIDA)

14. Bölüm

Multimedya; Bölümden bir kare.

Yorumlarınızı bekliyorum :)

Akşam yemeğinden sonra Kate ile birlikte büyükannesini havaalanına bıraktık. Büyükannesine çok düşkün olan küçüğümün gözleri ağlamaktan kızarmıştı. Geceyi birlikte, o şekilde birlikte değil, geçirdikten sonra ertesi gün onu okula bırakıp parti için kendime kıyafet almaya gittim. Okuldan aldığımda sessizdi.

“Beast’e gidelim mi Killian?” Artık herkes Kate’i yanımda görmeye alıştığı için eskisi kadar sorun çıkmıyordu.

“Daha sakin bir yere de gidebiliriz istersen, sahile falan?”

“Kulübe gidelim.” Direk ofise çıkmıştık.

“Killian?”

“Bebeğim?”

“Odayı açsana.” Şaşırmıştım ama bu sefer itiraz etmedim. İçeri girdi ve etrafı incelemeye başladı.

“Değiştirmişsin.” Boyasından eşyasına kadar her şeyi, Kate’den sonra yenilemiştim. Ve şimdiye kadar hiçbir kız içeri girmemişti.

“Geçmişimden mümkün olduğunca uzaklaşmak istedim.”

“Neden?”

“Seni üzmemek için.”

“Şimdi sana bazı sorular soracağım ama doğru cevap vereceğine söz verir misin?”

“Söz canım.”

“Killian, kızlarla ilişkin nasıldı?”

“Bunu zaten biliyorsun.” Bu konuyu açmasından rahatsız olmuştum.

“Hayır yani, şey yaparken.”

“Kate, bugün herhangi bir şey içtin mi?” Güldü.

“Biraz.” Kate içmeyi hiç sevmezdi.

“Hadi aşağı inip Laurel’ın yanına gidelim.” Direnmişti.

“Hayır. Bilmek istiyorum. Söz verdin.”

“Kate, bilmek isteyen sen değilsin, alkol.” Güldü.

“Hep merak ediyordum da sormaya cesaret edememiştim. Bence alkol sadece cesaretimi tetikledi.” Aynı anda ayık olup hem de olmamasına şaşırdım.

“Bunu bilmek istemezsin.”

“İstiyorum.” İyice yanıma yaklaşmıştı.

“Kontrolün bende olmasını sevdiğim için onların vücudumla hiçbir şey yapmasına izin vermezdim. Her şey benim isteğime göre ilerlerdi.”

“Canlarını yakar mıydın?” Konunun gidişatı çok rahatsız ediciydi.

“Bazen, gerektiğinde.”

“Peki ya, zorla yaptırdığın ya da yaptığın şeyler oluyor muydu?”

“Evet.”

“Hiç birini isteği dışında, şey…”

“Hayır.”

“Peki ya daha önce birinin ilki oldun mu?”

“Evet.”

“Çok mu?”

“Sanırım.”

“Sanırsın?”

“Sayısını bilmiyorum.”

“Ah, tabi.” Düşünceli düşünceli odanın içinde dolaştıktan sonra tekrar yanıma geldi. “Neler yapmayı seversin?”