Part time işine gitmek üzere çıkışa yöneldi Jeongin, şanslıydı bugün zorbaları fazla uğraşmamıştı onunla, buna sevinerek çalıştığı kitapçıya adımlarıni yöneltti, okulla iş yerinin arasında yaklaşık 15 dakikalık bir yol mesafesi vardı. Jeonginin sayılı olan sevdiği şeylerden biri de bu kitapçıydı, ona iyi geliyordu çalışmak en azından kafasını dağıtıyor, harçlığını çıkarıyordı.
İçeri girildiğinde duyulan o tatlı zil sesi ilişti kulaklarına bu sesi çok seviyordu özellikle içeriye Seungmin girdiğinde. Jeongin Seungminle kitapçıda tanışmıştı, kısa sürede kaynaşmış arkadaş olmuşlardı. Jeonginin tek arkadaşıydı Seungmin, ona her zaman iyi davranır her dükkana girdiğinde elinde en az bir-iki tane kek getirirdi.Bugun de o günlerden biriydi.Jeongin dükkana girmiş dükkanın sahibi olan Chan hyunguna selam vermişti, onunla da yakın sayılırlardı ama Chan'dan biraz çekiniyordu Jeongin. Geçen ay kitapları yanlış sırada dizdiği için bir elemanı kovmuştu Chan, bu yuzden Jeongin işini çok özenli yapıyordu.
"Selam Chan hyung, diyeceğin bir şey yoksa ben hemen işe geçeyim"
"Bu ne acele Jeongin biraz soluklan istersen"dedi Chan."Fazla müşteri yok zaten" Chan farketmişti, Jeongin'in her hafta bileklerine yenisi eklenen çizikleri,boynundaki morlukları, Jeongin her ne kadar kapatabilmek için uğraşsada pek başarılı olamıyordu. En sonunda pes etmişti o morlukları kapatmak için. Ama her pazar gecesi Jeongin sabaha kadar derisi yüzülene kadar kendini yıkıyor, saatlerce ağlıyordu. Tabii bunu ne okulda ki zorbaları ne de Chan biliyordu.Morluklar yüzünden okulda kötü söylemlere maruz kalmıştı Jeongin.Yaklaşık bir yıldır bunun acısını çekiyordu, artık yorulmuştu hem ruhen hem fiziken. Sadece kardeşi, Seungmin ve bu küçük dükkan iyi geliyordu ona.
Dükkanda çok müşteri olmadığından okuduğu kitabına devam ediyordu Jeongin ta ki o tatlı ses kulaklarına ilişene kadar.
Seungmin tatlı tatlı gülerek arkadaşına doğru adımladı. Jeongin onu gördüğünde sımsıkı sarıldı ona, çok özlemişti onu,kokusunu Seungmin'in kendine has bir kokusu vardı biraz pamuk şeker ve kavrulmuş fındığı andırıyordu kokusu. Seungmin "Ah Jeongin kemiklerim kırılacak şimdi" dediğinde Jeongin daha sıkı sarıldı ona, arkadaşı mızmızlanınca hemen bıraktı sarılmayı "Of tamam bi sana sarılmayı seviyorum onu da çok görüyorsun bana"
Seungmin Jeongin'in dediği şeye aldırmayak söyledi "Tamam kızma bak sana kek getirdim." Jeongin hemen kapmıştı kekleri elinden "Çok sağol Seungmin bi tanesin sen!" dedi neşeli ses tonuyla ve keklerini yemeye koyuldu. "Sabahları kahvaltı yapmadığını biliyorum sana artık kahvaltılık bir şeyler getirmeyi düşünüyorum" dedi Seungmin sitemli ses tonuyla."Seungmin biliyorsun durumları, o evde birazcık olsun kalmak istemiyorum sadece kardeşim için katlanıyorum."
"Tamam biliyorum özür dilerim"dedi Seungmin üzgün çıkan ses tonuyla
Jeongin bunun üzerine sesli bir şekilde nefesini verirken "Özür dileme haklısın artık kantinde kahvaltımı yapacağım" dediğinde bu sefer Seungmin sarılmıştı Jeongine. Seungmin Jeongin'in her şeyini biliyordu, çok üzülüyordu yaşadıklarına Jeongin itiraz etmese kendi evinde kalmasını istiyordu. Bunu kaç kez sorduğunu hatırlamıyordu bile Seungmin,
ama biliyordu sadece kardeşi içindi yoksa amcasının her pazar gecesi ona yaşattığı zorlukları çekecek değildi Jeongin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alone|hyunin
FanfictionJeongin amcasının tacizlerine ve okulda zorbalığa maruz kalınca daha fazla dayanamayarak çareyi ölümde buldu.