11- Final

1.4K 149 96
                                    

Jeongin alarmının sesini duymasıyla hemen kalktı. Banyoya girdi, okuluna gidecekti bu gün son kez, korkuyordu ama içi bi yandan da ferahtı. Önce bir süre kardeşini izledi, sonra Seungmine olan notunu yazmaya başladı.

Seungmin'e

Selam, bu zamana kadar bana hep destek olan ve hiçbir zaman beni yarı yolda bırakmayan sevgili dostum. Biliyor musun bunu yazarken içim çok rahat. Kendimi hafiflemiş hissediyorum, yani ben orada çok mutlu olacağım lütfen bunu düşün ve canını sıkma olur mu? Evet sana biricik kardeşimi emanet ediyorum biliyorum bu çok büyük bir istek ama lütfen benim hatrıma ona iyi bakmaya çalış olur mu? Zarfın içinde biraz da olsa para var eğitim masrafları için kullanır mısın?
Seni gerçekten çok seviyorum Seungmin bu zamana kadar yaşadığım tüm acılarımı unutturan sendin bana. Bu bencilliği sana yaptığım için üzgünüm ama ben artık burada mutlu olabileceğime inanmıyorum. Ve ben artık bir kez, bir kez olsun mutlu olmak istiyorum canım arkadaşım.

Yeniden seni çok seviyorum, kardeşime de onu çok sevdiğimi söyler misin? Lütfen onu sevgisiz bırakma, senden son isteğim bu.

Ve Jeongin gözyaşlarını tutamadı yaşlar tektek sayfaya düşerken Jeongin kazağının tersiyle sildi gözlerini ve gülümsedi.

Jeongin son gününde güzel görünmek istiyordu. Banyoya gitti, çalıştığı parayla aldığı birkaç makyaj malzemesine baktı ve yapabilirim diye düşündü. Yapmıştı ve oldukça güzel görünüyordu. Aynaya bakmaktan çekinen Jeongin şuan aynaya bakmadan duramaz olmuştu. Saatin yaklaştığını gördüğünde hızla kalktı ve üstünü giyindi. Okul kıyafeti giymeyecekti bugün. Dolabından seçtiği salaş beyaz gömlek ve hafif kreme çalan beyaz bir pantolon seçmişti. Kendine baktı tıpkı bir melek gibi görünüyordu. Koyu kahverengi saçlarına da eliyle şekil verdikten sonra kardeşinin yanına gitti, uzunca koklayıp öptükten sonra ayrılmak zorunda kaldı. Çantasını da aldıktan sonra evden çıktı.

Okuluna giderken ilk defa heyecanlı hissediyordu. Ölmeden önce sevdiği çocuğu öpecek ve sımsıkı sarılacaktı.

Okulun bahçesine adımını attı, bazı gözler ona çevrildi herkes ona iğneleyici bakışlar atarken,bazıları laf bile atmışlardı onun yüzünden sadece küçücük bir tebessüm vardı. Sınıfına çıktı ve Hyunjinin gelmesini bekledi.

Hyunjin'in Bakış Açısından

Gözlerimi açtığımda evde olmayı beklemiyordum. Beni eve kimin getirdiğini sorgulamadan hemen saate baktım. Aniden hareket ettiğim için başım döndü ama hiç sorun etmedim. Hemen kalktım, üstümde başımda ne varsa değiştirmeden okuluma doğru koşmaya başladım. Bir yandan koşuyor bir yandan da Jeongin diyip duruyordum.

Nefes nefese bahçeye girdim ve hemen sınıfıma çıkmak üzere okula girdim. Birkaç kere merdivenlere takıldım ama sorun etmedim. Sınıfa girdim.

Jeongin'in bakış açısından

Sonunda gelmişti o güzel yüzünün o halde olduğunu görünce kaşlarım hemen çatıldı. Ama ne olduğunu da sormadım, açıkcası bundan sonrası beni pek ilgilendirmiyordu.
Hızlı adımlarla yanıma gelmeye başlıyordu ki ben kalktım ve yanına gidip elini tuttum.
"Jeongin ben çok üzgünüm" dedi. Ne dediğine takılamadım çünkü şuan hiçbir şey umrumda değildi. Sadece onu öpmek ve gitmek istiyordum. Elinden tuttum ve onu teras katına çıkardım. "Jeongin lütfen beni affet ben gerçekt-" diye birşeyler zırvalıyordu ki onu ensesinden kendime çekerek dudaklarına yapıştım. Dudaklarını dudaklarımda hissetmek o kadar hoşuma gitmişti ki, dudaklarımı hareket ettirmiyordum.Bir daha bunu yapamayacağımı düşünerek alt dudağını kavradım ve yavaşça emdim. Birkaç saniye durduktan sonra o da bana karşılık vermeye başladı. Doğrusu şaşırmıştım şu ana kadar beni dövmediğine şükrediyordum ama o bana karşılık veriyordu. Üst dudağımı hızlı bir şekilde kavradı ve kanatırcasına dudaklarımızı öpmeye başladık. Ağzımda metale benzeyen bir tat hissettiğimde birimizin dudağının kanadığını anlamıştım. Hiç istemeyerek geri çekildim ve doğrudan gözlerinin içine baktım. "Özür dilerim ve teşekkür ederim"
Dedim ve birkaç adım geriye gittim. O da benimle birlikte geliyordu. Son kez dudaklarına küçük ama sert bir öpücük kondurdum ve "Senden nefret ediyorum ama ne yazik ki sana aşığım, neyse ki şu an bu burada beni son görüşün olacak, dileklerin gerçekleşiyor Hyunjin, hoşçakal" dememle beraber birkaç adım daha gerilemem bir olmuştu, kendimi boşluğa bırakırken gördüğüm ve duyduğum son şey Hyunjinin bağırışları ve bana uzattığı eliydi.

Jeongin melek olmuştu.

Evet çok stresli yazdım finali, umarım kitabı beğenmişsinizdir.

alone|hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin