Jeongin marketten koşarak uzaklaşırken göz yaşları birer birer yanaklarına düşüyordu. Koşmaya devam etti olabildiğince hızlı koşmaya çalıştı. Yorulunca nefeslenmek üzere kaldırım taşlarına oturdu. Derin derin nefesler alıyor kendini sakinleştirmeye çalışıyordu, ama bir şey onu böldü. Seungmin sanki hissetmiş gibi onu arıyordu telefonun cevapla tuşuna bastı ve bir iki saniye bekledi Jeongin. Seungmin telefonun açıldığını anlayınca "Hey Jeongin" karşı taraftan ses gelmedi, Jeongin sesinin titrememesi için çabalıyor boğazındaki acıyı gidermeye çalışıyordu, zar zor "Efendim " diyebildi, karşı taraftan "Hey sen iyi misin?"
sesini duyduğunda Jeongin birden ağlamaya başladı hıçkırarak ağlıyor bir yandan da sinirden tırnaklarını etine geçiriyordu. Seungmin kötü bir şey olduğunu anladığında hemen "Jeongin konum at" ve bip sesi duyuldu. Jeongin titreyen elleriyle Seungmine konumunu attı ve orada yaklaşık 15 dakika bekledi.Seungminin koşarak geldiğini görünce yeniden gözyaşlarıyla boğuldu, birinden bu kadar değer görmek onun alıştığı şey değildi. Kendi de ayağa kalkarak arkadaşına sımsıkı sarıldı, biraz da onun omuzlarını ıslattı. Seungmin hiç bir şey söylemedi Jeongini strese sokmak istemiyordu, istese kendisi anlatırdı zaten. Jeongin bırakana kadar sarıldı ona, saçlarını okşadı, rahatlaması için güzel sözler söyledi.
En sonunda Jeongin geri çekildiğinde arkadaşının kırmızı gözlerini görmek ona hiç iyi gelmemişti, şimdi beraber ağlıyorlardı.Seungmin en sonunda onu eve götürmeye ikna etmişti. Beraber Jeonginin evine yürüyorlardı elleri birbirine kenetli şekilde.
Jeongin evinin önüne geldiklerinde derin bir iç çekti. Şanslıydı ki bugün evde amcası yoktu, genellikle işinden dolayı evde olmuyordu pazar günleri hariç. Seungmini içeri davet etti rahat olmasını söyledi ve hemen odasına çıktı. Kardeşi çalışma masasının üzerinde oturmuş resim çiziyordu, bunu görünce Jeongin ağlamak istedi ama hiç bir zaman kardeşinin karşısında ağlamamıştı. Kendini toparlayıp varlığını belli etti. Kardeşi abisini gördüğü an gözleri parladı "Hoş geldin abi seni çok özledim!" Jeonginde aynı şekilde kardeşini özlediğini söyledi. Saçlarını sevip öpücükler kondurdu. "Yatma vaktin gelmedi mi sence de?"dedi sakin bir ses tonuyla, "Tamam uykum gelmişti zaten" dedi ve yatağına adımladı. Abisi "Abiciğim iyi geceler tatlı rüyalar seni çok seviyorum unutma","Ben de seni seviyorum iyi geceler!"
Gülümsedi ve ışığı kapatıp odadan çıktı."Seungmin kahve ister misin?"
"Olur" Jeongin suyu koydu ve Seungminin yanına döndü. "Jeongin iyi misin şuan, seni sıkmak istemiyorum ama beni endişelendiriyorsun" dedi Seungmin endişeli sesiyle. "İyi değilim Seungmin artık yalan da söyleyemiyorum" burukça gülümsedi ve "Pazar günleri gelmesin diye ne kadar çok dua ettiğimi biliyor musun? Ama hayır hiç bir faydası yok tanrı beni duymuyor, belki beni yanında istiyordur"
Seungmin ağlamamak için kendini zor tutarken arkadaşına içten bir sarılış verdi."Öyle deme lütfen benı bırakıp gidemezsin değil mi,söz ver bana" "Tabii ki gitmeyeceğim söz" dedi Jeongin, ama sözünü tutamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alone|hyunin
FanfictionJeongin amcasının tacizlerine ve okulda zorbalığa maruz kalınca daha fazla dayanamayarak çareyi ölümde buldu.