i wanna boyfriend | 𝗧𝗞

8

prelow- mistakes like this

oy vermeyi unutmayın lütfen.

"Dur!" dedi keskin ama kısık sesiyle. Hemen ardından ise bileğini kavramış ve onu kendine yaklaştırmıştı Taehyung. Jungkook endişeleniyordu git gide, çünkü Bay Kim'in yaptığı hareketler pek de normal değildi.

"Lütfen kabinden çıkma Jungkook, güven bana. Sadece yanımda kal."

Daracık kabinde, belki bir kişinin bile zor durabileceği kabinde iki yapılı adamın duruyor olması akıl karı değildi. Ancak zorundalardı.

"Bay Kim, neden bu kadar korkuyorsunuz?"

Jungkook'un fısıltısından sonra soyunma odasının kapısı yavaşça açılmış ve sert bot sesleri ikisinin de kulağına ulaşmıştı nihayetinde. Jungkook merakla Taehyung'a döndüğünde onun pek de iyi olmadığını fark etmişti.

Her zaman sert bakan gözleri korkuyla Jungkook'a bakıyor ve gittikçe doluyordu. Bu yüzden Jungkook bir elini Taehyung'un omzuna, diğer elini de yanağına atmış ve ağzını oynatarak sormuştu.

"İyi misin?"

İlk defa aralarında ne bir uzaklık vardı ne de saygı kalıpları.

Taehyung bir kabinin açılma sesini duyduğunda kocaman açtı gözlerini.

Hayır hiç iyi değildi.

Şu an bir öğretmen olarak düştüğü durumu düşünmek istemedi. Jungkook sanki bir arkadaşıymış gibi düşünürse çok kolay atlatırdı bu anı. Bu yüzden ötesini berisini düşünmeden kafasını onun boynuna gömmüş ve kollarını sıkıca boynuna sarmıştı.

Jungkook da ellerini hemen onun beline ve sırtına sarmış, iyice kendine bastırmıştı. Taehyung korkuyordu. Ve bunu üç yaşındaki çocuk bile anlayabilirdi.

Bir diğer kabin açıldığında sıranın onlara yaklaştığına emindi Taehyung, bu da demek oluyordu ki bir şeyler yapmalıydı. Acilen kişisel olayları bir kenara atıp Jungkook'u korumalıydı. Kendilerinden önce son bir kabin kalmıştı. Bu yüzden kapının kilidini açmış ve Jungkook daha ne olduğunu anlayamadan Taehyung onu duvara yapıştırıp üstüne eğilmişti.

Jungkook'un elinin altındaki sırtı korkudan tirtir titrese bile kendini zorladı.

Jungkook anlayamıyordu, bu yüzden ne oldu dercesine kaşlarını kaldırırken Taehyung eliyle sus işareti yapmış ve kendi kabinlerinin açılmasını beklemişti. Dirsekleri Jungkook'un yüzünün iki yanından duvara sabitliydi, Jungkook'un elleri ise onun belinde.

Bir iki bot sesi daha duydu Taehyung ve kapı eh nihayetinde açıldı.

Kapının açılmasıyla dudaklarını Jungkook'un çenesine bastırmış ve kapıyı açan adama sanki birbirlerini öpüyorlarmış gibi bir görüntü vermişti.

Kabinin kapısı saniyesinde geri kapanırken konuşmuştu adam gür sesiyle.

"Pardon!"

'Bu o!' diye düşünmeden edememişti içinden.

Jimin ve Yoongi adamın ses kaydını almışlardı ve sesini dinletmişlerdi okul bitiminde. Böylece Taehyung emin olmuştu, ikisininin anlattığı olay gerçekti ve kendisine kocaman gözlerle bakan çocuğun korunmaya ihtiyacı vardı.

Soyunma odasının kapısı kapandığı anda Taehyung kendini dizleri üzerine bırakmış ve eliyle tişörtün yaka kısmını germeye çalışmıştı.

Nefes alamıyor gibi hissediyordu.

"Taehyung!" dedi Jungkook telaşla. Aralarında üç dört yaş anca vardı ve şu an oturup da Bay Kim demeye kasamazdı.