on sekiz.

25.6K 322 27
                                    



"Off... Arhan'ı özledim ya." Canım çok sıkılıyordu ve artık koltuktan koltuğa zıplamaya başlamıştım. Arhan'ın etrafında olmadığım zaman hiçbir şeyden zevk alamıyordum.

Koltuğun üstünden indim ve masadaki telefonumu elime aldım.

Arhan aranıyor.

Açmasını beklerken bir yandan da ayağımı yere vuruyordum sabırsızca.

"Efendim Mira?"

"Merhaba! Ben sadece seni çok özledim. Evde canım çok sıkılıyor, yapacak hiçbir şeyim yok!"

"Kızım bi' dur. Taramalı gibi dizdin hepsini. Tamam anladım canın sıkılıyormuş, git film falan izle arkadaşın yok mu onlarla buluş."

"Ama... Ama ben seni istiyorum!"

"İşim var Miracım."

"Ha! Yoksa o kadınla birlikte misin yine?"

"Hangi kadın Mira? Ne diyorsun yine of!"

"Dün ki kadın işte!"

"Kadın falan yok Mira. Git duşa gir aklın başına gelsin."

"Herneyse. Bu akşam ne yapıyorsun?"

"Bir arkadaşa yemek sözüm var akşama."

"Oh... Anladım. Kim o arkadaş?"

"Hülya, eski bi' iş arkadaşım. Sen ne yapacaksın gece?"

"Film izlerim arkadaşlarımla. Neyse benim gitmem lazım can sıkıntım geçti. Hoşçakal!"

Telefonu yüzüne kapattım. Demek akşam yemeği... Tabi ki de Arhan'ı bekar biri olarak o azgın kızla tek bırakmayacaktım.

Gönderen: Siz
Alıcı: Kaan, Zeynep
Mesaj: Saat yedi de bize gel. Sorgulama.

Ah Arhan bey, eğer yerimde bir şeyler yapmadan duracağımı sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz.









Saat yediye gelmişti. Zeyno ve Kaan'ı beklemekten ağaç olmuştum ki kapı çaldı. Koşarak kapıya atladım. "Merhaba en sevdiğim arkadaşlarım! Nasılsınız? Ah! Evet, çok iyisiniz!" Zeynep koluyla beni kapının önünden ittirip içeri girdi. "Yine ne yaptın da yardımımıza ihtiyacın var? Bıktık senin götünü toplamaktan."

Kaan'ı kolundan tutup içeri çekerek kapıyı kapattım. "Yemin ederim bu sefer ben bir şey yapmadım. Bu sefer olay çok farklı." Kaan, Zeynep'e kaşını kaldırarak baktı. "İnanmalı mıyız?" Onaylarcasına hızla kafamı salladım. İkisini kollarından çekerek salondaki koltuğa oturttum. "Bu gece ajanlık yapacağız! Arhan bir kız arkadaşıyla akşam yemeği yemeye gidiyormuş ve şansa bak bizde orada akşam yemeyi yemeye gitmişiz!"

Kaan oturduğu koltuktaki yastığı bana fırlattı. "Adam seni sapığı sanıyor olabilir ama benim de sapık olduğumu düşünmesini istemiyorum." Haklıydı ama ben planımı kurmuştum bile. "Hayır, hayır, hayır! Oraya Mira, Kaan ve Zeynep olarak gitmeyeceğiz. Oraya Sıla, Hakan ve İnci olarak gideceğiz. Kıyafet işini ben hallettim bile geriye size sadece oyunculuk kalıyor." Zeynep ellerini çırpmaya başladı. "Vay be... Peki Miracığım adamın hangi restoranda gittiğini nasıl öğreneceğiz?" İşte şimdi boka batmıştık. Bunu hiç düşünmemiştim. Ellerimi saçlarıma geçirip salonda dolanmaya başladım.

Düşün, düşün, düşün.

Hastanenede dedikodu kazanı olan Seda vardı. Tek yapmam gereken abimden numarasını almaktı ya da...

Abim aranıyor...

"Abi! Merhaba. Telefonu hemen Seda'ya vermen gerekiyor."

"Kızım ne oluyor?"

"Abi çok acil bi' işimiz vardı onunla da. Hemen verirsen çok sevinirim yani."

"Esra! Şu telefonu Seda'ya götürür müsün? İşi bitince de geri getir."

Telefonun diğer tarafından birkaç onaylama sesi geldi sonra da ayak sesleri.

"Merhaba?"

Ve Seda.

"Seda! Ben Mira. Çok acil bir şey öğrenmeni isteyeceğim."

"Ah! Merhaba Mira! Nasılsın? Tabii ne istiyorsun?"

"Doktor Arhan var ya. Bugün biriyle akşam yemeğine çıkıyor hangi restaurant olduğunu öğrenebilir misin?"

"Öğrenirim tabii de, neden ki?"

Aptal kadın! O küçük, buruşuk beynini bir şeylere yormaya çalışma da işini yap.

"Yemeğe çıkacağı kişi benim eski bir tanıdığım ve doğum günü bugün. Oraya bir hediye paketi yollatmak istiyorum."

"Ne kadar düşüncelisiniz! Tabii öğrenirim hemen. Numaranızı kendi telefonuma kaydedeyim sizi oradan ararım."

"Aynen sen öyle yap hayatım. Hadi iyi günler."

Telefonu yüzüne kapatıp Kaan ve Zeynep'e döndüm. "Restaurant işi hazır, şimdi sizi giydirme vakti."

Odama yöneldim, onlar da arkamdan gelmeye başladı. Yatağın üstündeki siyah takım elbiseyi Kaan'a, siyah mini elbiseyide Zeynep'e uzattım. "Kaan abimin odasında giyinebilirsin, Zeynep sen de tuvalette ya da salonda." Onlar odadan çıkınca bende beyaz mini elbiseyi giymeye başladım. Çok dikkat çeken renkler olsun istememiştim. Bu yüzden de siyah ve beyaz dışında başka renk kullanmamıştım.

Elbisenin arka fermuarını çekmeye çalışırken odamın kapısı çaldı. Diğer taraftan Zeynep'in sesi duyuldu. "Gelebilir miyiz?" "Evet!" İçeri girdiler. "Şunu kapatır mısın Zeyno?" Zeynep elbisemin fermuarını kapattı. Makyaj masasının üstündeki perukları onlara uzattım. Sarı saçlarımı kapatması için seçtiğim kırmızı peruğu kafama geçirdim. Zeynep'in kahverengi saçlarını ise kısa, sarı bir peruk kapatmıştı. Kaan'a ise siyah vermiştim.

"Hafif bir makyaj yapacağız ve hiç tanınmayacağız."

Bilinmeyen numara arıyor.

Ve Seda...

________________
Arhan'dan sıkılmaya basladım galiba, Fatih isi de bitti zaten gecenlerde yazmıs bana ama Arhan bey hala parmaklarını oynatıp uzun bir konusma baslatma derdine girmiyor😆😆😆

Büyük Kötü Kurt || Daddy IssuesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin