Büyük Oyun

37 5 1
                                    

Yaşadığımız bunca şeyin ardından aynı dörtlü olarak, yeni okulumuza geldik, bu not, kafamı biraz karıştırmıştı, şaka olabilir miydi? Ya da gerçekten birinden mi gelmişti?

Yeni okulumuzun adı Çiçek Koleji'ydi, biraz farklı bir okuldu.
Arya, ben, Kaan, Erke.
Yine bir sabah ilk teneffüste takılıyorduk, 4ümüz. Yürüyüş yaparak muhabbet ederken Kaan'ı  çağırdılar.

Türkçe öğretmeni yanımıza geldi,

-Çocuklar.

-E-evet.

-Kaan'ı gördünüz mü?

-Ben Kaan'ım öğretmenim.

-Tamam, hemen gelmen gerekiyor, baban çağırdı.




Ardından Erke Arya ve ben ne olduğunu anlamaya çalıştık, babası ne diyecekti?

Sonrasında Erke bana sordu.

-Abi sen bir şey biliyor musun?

-N-nasıl yani?

-Olaylarla ilgili bilip de anlatmadığın ya da şüphelendiğin bir şey varmı?

-Aslında n- ... boşver abi ya.

-Ne?

-Yok bişey yok.

-Anlatır mısın lütfen!

Ardından derin bir iç çektim,

-Bana bir not geldi, notta işin burada bitmediğini ve daha yeni başladığını anlatan şiirsel bir yazı vardı ama şaka olduğunu düşünmüştüm. Sanırım burada bitmemiş


Arya yandan bizi korkuyla dinlerken notu öğrendikten sonra yüzü bembeyaz oldu.

Erke bir soru daha sordu;

Peki bu not ne zaman geldi?

Ben de umursamaz bir tavır edinip 5-6 gün oldu dedim.

Erke sinirden kıpkırmızı olmuştu.

-APTAL HERİF!

-Ne diyosun!

-APTALSIN SEN, O NOTU ATMAK YERİNE POLİSE GÖTÜRÜP PARMAK İZİNE BAKABİLİRDİK!

-Ahh...

-Elimizden büyük bir şans kaçtı, lanet olsun.

Arya araya girdi;
Peki şimdi ne yapacağız?

Erke bir şeyler söylemeye çalışırken sözünü kestim.

Kaan gelince ona da durumu anlatacağız ve bir plan yapacağız.
aynı anda tamam dedi Erke ve Arya teneffüs bitene kadar Kaan'ı bekledik, 2. ders başladı.

Erke dersin başında, eğer 3. derse de gelmezse biz harekete geçelim, kaçırılmış olabilir dedi.

Tamam dedik Arya ile.

Aradan 1.5 saat geçti, 3. ders bitmişti.
Erke kendini aptal gibi hissetti.
Ama en aptalı bendim, o notu nasıl atabilmiştim?

Bir şeyler yapmalıyız, Kaan yok! dedim
Ama ne?! dedi Erke.
Okuldan kaçacağız. dedim
Arya ve Erke YUH! diye haykırdı.
Çantamızı gizlice alıp güvenliğin yanındaki tellerden tırmanarak dışarı çıktık,

Evet, ne yapacağız? Dedi Erke

Okula gelirken kullandığımız bisikletlere bindik ve sonrasında Kaan'ı aradık;
1. deneme: açmadı
2. deneme: açmadı
3. deneme: açmadı

Sonra çantasından küçük laptop 'unu çıkaran Arya hızla bana Kaan'ın numarasını söyleyin dedi.

İkimiz de anlam veremeyerek baktık, ardından Arya, telefonu hackleyip GPS bilgilerine sızacağım ve yerini öğreneceğim dedi.
Erke ve ben Vaay bizim Arya hacker çıktı bee deyip güldük...
Sonra numarayı söyledik, konumu bulduk.
Orası bir çiftlik eviydi, muhtemelen mafyaya ait olan bir evdi.
Hızla planımızı yaptık, bisikletlerle oraya gidip Kaan'ı bulacaktık.

Erke: Polisi de çağırmalıyız dedi.

Ben de başımla onayladım...
Ardından çantasından 3 tane silah çıkarttı.

Hepimiz şaşkın şaşkın baktık

-Korkmayın korkmayın
1 tanesi su silahı :D
1i oyuncak, diğeri de boncuk silahı, yani sadece mafyayı korkutacağız.

Ben de araya girdim,

-İyi ama işe yarayacak mı?

-Yarayacak çünkü çiftlik evine gizli bir giriş biliyorum, ne de olsa babamın iş yeriydi :)

Erkeyle ben şaşkın bakışlar attık,

-Nasıl yani?!

-Babam ben onun kim olduğunu bilmeden önce beni hep okuldan alırken kızım sen bekle deyip çiftlik evine girerdi, ben arabada beklerdim ve babam saklamaya çalışsa da belinde silahla gittiğini görmüştüm ama anlayamamıştım...

Şimdi anladım ve babam hep gizli bir girişten girerdi, ben de orayı biliyorum.

Biz de Arya'ya sanki bir müneccimmiş gibi baktık, ne bakıyorsunuz hadi atlayın bisikletlere ben yolu tarif edeceğim dedi.

Hapsoluşun Vibe'larıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin