Sabah uyandığımda Arya ile aramızda yaşananları sorguladım, kafamın derinliklerine inip duygularıma sordum, ne oluyor?
Onun yaşadıkları gerçekten ağırdı, ben sadece çocukluğumda yanımda olan dayımın hapishaneye kapatılmasıyla ve okula yapılan bir saldırıyla yerle bir olmuştum, ama bu kız neler yaşamıştı
Babasını kaybetmişti
Yeni babası mafyaydı
Yıllar önce kaybolmuş bir kardeşi vardı
Annesinden ilgi görmüyordu ve belki de bana anlatmadığı bir ton derdi daha vardı...
...
İçimdeki Arya'nın hayatına dair olan merak ile saate baktım, saatin 09:00 olduğunu gördüm, onunla ilgili her şeyi öğrenmek istiyordum, yaşadığı en iyi anısından en sevdiği televizyon programına kadar hem de.
Ama şu anda dayımı kurtarmaya odaklanmalı ve
Arkadaşlarımın yanında daha fazla güçsüz görünmemeliydim sanırım.
Daha yatağımdan bile kalkmamışken içimden bir şey geldi, Kaan'ı arayacaktım ve biraz konuşacaktım sanırım, onunla pek vakit geçirme imkanım olmadığı için aramız açıktı.
-Alo, Kaan naber? uyandırmadım ya.
-Yok yok 10-15 dakika önce uyandım kanka, iyiyim sen?
-iyi ben de.
-Noldu neden aradın?
Kaan biraz soğuktu sanırım, ama bunu düzeltmeye çalışacaktım.
-Konuşmak için, yani öylesine.
-iyi, güzel.
-Kanka, Dila'yla nasıl gidiyor?
Bunu söylerken kendimi tutamayıp kıkırdamaya başlamıştım bile...
-Hee, sen bunun için aradın, anladım.
Kaan matematikte bilmediği bir konuyu öğrenirmişcesine tavırlanmaya başladı, ben de hafif hafif gülerek cevap bekliyordum.
-Ya o iş ciddiye binecek gibi, bu akşam randevumuz var.
-NE?
Kaan'la aynı anda gülmeye başladık, eğleniyor muyduk yoksa ikimiz de saçmalıyor muyduk bilmiyordum.
-Güzel, iyi geçer umarım.
-Enes, benim kapatmam lazım şimdi, iyi günler sana.
-Sana da, görüşürüz.
Bu konuşmadan sonra telefonumu kapattım ve derin bir nefes alıp kahvaltı yapmaya gittim, saat 09:05'di muhtemelen babam işe gitmişti ve annem Emre'yi okula bırakıyordu şu anda, benim de okula gidip gitmeyecek olmam bir muammaydı.
Kendime mısır gevreği hazırladım ve hızlıca bitirip masayı toparladıktan sonra telefonumu alıp dışarıya çıktım, garip bir şekilde tek isteğim apartmanın etrafındaki sokaklarda bisiklet sürmekti, kendime biraz zaman ayırmalıydım sanırım.
20 dakika kadar bisiklet sürdükten sonra, telefonumun çalması beni anında paniğe soktu, frene bastım ve inip telefonu açtım, arayan Arya'ydı.
-Alo Enes.
-Efendim Arya.
Arya'nın sesi titriyordu, sanırım dünün verdiği üzüntü hala daha üzerindeydi.
-Bugün boşsan eğer, saat 12 de aynı mahkeme salonunda buluşmamız lazım, Erke ve Kaan'a haber verirsin.
-Dayımla ilgili mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hapsoluşun Vibe'ları
AdventureBu bizim hapsoluş hikayemizdi. 4 yakın arkadaşın yıkılan bir okulun içinde verdikleri mücadelenin hikayesiydi. Sonrasında çektikleri acılarla yaralanmaları ve birbirlerinin yaralarını sarmalarını anlatan bu hikaye bence size çok şey öğretecek. Pek...