43

645 59 350
                                    

Deniz'den...

Sonunda Türkiye'ye, yani gariplikler yurduna gelmiştik.

Sonuçta sadece sırıtarak bütün Afrika halkına yetecek kadar yemek yapan, üst değiştirme akımı ile ünlü olup masayı kıra kıra şarkı söyleyen, 1M olunca o robot sesiyle şarkı çıkaran, ineğe karate yapan, ağzıyla anime sesi çıkarmayı marifet sanan ve daha nice 'garip' insanların olduğu bir ülkeye gelmiştik.

Almanya'daki cinayet burda olsa, 1 haftada çözülürdü. Sonuçta bizim elimizde cinayetleri çözme konusunda çok büyük bir kozumuz vardı.

MÜGE ANLI!

...

Denizler uçuştayken Ülkü'den...

Evet, hala Deniz'in yazmasını bekliyordum. Ama o çevrimiçi bile olma zahmetine girmedi!

Puğ sana Deniz!

Her neyse yaa... Birgün yazar.

...

Leya'dan...

Sonunda Türkiye'ye gelmiştik. Öncesinde bir kafeye girmiş, oradan da kahve almıştık.

De:Kahveleriniz hanımlar!

Tu:Sağol abi.

De:Birşey değil güzelim. Eee Leyacık!? Sen neyi düşünüyorsun kara kara?

Le:Nereye gideceğiz!? Benim burdaki evim kiraydı. Evden çıkmıştım ben.

De:Açıkçası ben de çıkmıştım evden. Burada olmadığımız halde kira ödemek istemediğimden çıktım.

Tu:O zaman benim evime geliyorsunuz!

De:Kira!?

Tu:Kendi evim var. Hem de dubleks.

Le:İyiymiş...

De:Ee hadi gidek!

Tu:Abi yavaş yaa...

...

Denizler uçuştayken Defne'den...

Denizden hala cevap yoktu. Çevrimiçi bile olmamıştı. Olsun, ben beklerim. Sabırla beklerim beni görmesini, farketmesini...

...

Denizler uçuştayken Alper'den...

Defne'yi kontrol etmeye gitmiştim. Ama bilin bakalım ne eksik!? DEFNE!

Nereye gidebileceğini düşünmeye başlamıştım. Evine gitmezdi. Sonuçta o çok zeki bir kızdı. Ve çokça güzel bir kız...

Hızlıca kendime bir tokat atıp, dikkatimi yeniden topladım. Yani denedim. Ama pek becerebildiğimi söyleyemem. Aklıma hiçbirşey gelmiyordu. Ben de son çare olarak onun telefonuna indirdiğim bir programı kullanmaya karar verdim.

...

Denizlerin uçuşu bittikten sonra Defne'den...

Bir banka oturmuş ve Deniz'in çevrimiçi olmasını bekliyordum.

Biraz daha bekledikten sonra canım sıkıldığı için telefondaki oyunlardan birini oynamaya karar verdim ve "oyunlar" klasörüne girdim. Ve Alper'in ne kadar manyak bir insan olduğunu bir kez daha anlamış oldum...

...

Deniz'den...

Tuana'nın evine gelmiştik. Harbiden çok güzel ve 'büyük' bir evdi. Yani hayallerimdeki evi sorsalar direk olarak bu evi anlatırım.

Tuana, Leya'ya evi gezdirmeye başlamıştı. Ben de telefonumu evin internetine bağlamaya çalışıyordum. Hayır, ev o karar büyük ki modemi bulamıyorum. Yani modemin kablosunu buldum. Ama modemi bulamadım. Kabloyu takip edip, modeme ulaşmaya çalışıyordum.

Bunu yapmak kendimi Sherlock Holmes gibi hissetmeme sebep olduğu için elimde büyüteç ile dolaşıyordum. O modemi bulacağım!

Tuana'dan...

İkizime evi gezdiriyordum. Gerçi ben bile evin içini unutmuştum. Gezdikçe hatırlıyordum.

Son olarak da bahçeyi gezdirmeye karar verdim. Bahçeyi sona sakladım. Eminim Leya bahçeme bayılacaktı. Çünkü o bahçeleri çok sever. Bu yüzden Almanya'daki evi bile bahçeli seçmiştik.

Le; Tuana bahçeyi gezdirir misin?

Tu; Şimdi tam olarak oraya gidiyoruz. Bence oraya bayılacaksın.

Le; Ay heyecanlandım şimdi.

Tu; Tamam tamam, hadi gidelim.

...

Le; Tuana burası çok güzel.

Tu; Evet, öyle.

Le; Biraz gezebilir miyim?

Tu; Tabi. Bu yüzden buraya geldik zaten.

...

Tuana'dan...

Leya bahçeyi karış karış gezmeye başlamıştı. Ben de şezlonga uzanmış, çok uzun bir süreden sonra yeniden bahçemde güneşlenmenin keyfini çıkarıyordum.

Ta ki Leya korkudan mosmor olmuş bir şekilde yanıma gelene kadar...

...

Yağız, küçük kızın cesedini bulmuştu. Leya neyi bulur bilemem artık...

Defne ve Ülkü ise bu sezonun garibanları...

Eski bir sırrın ortaya çıkma vakti geldi gibi. Birileri gerçekleri öğrensin mi artık?

Yani sonuç olarak... Bu sezon aslında şimdi başlıyor.

Sınır

90 okunma

25 oy

160 yorum

🦧gAlğPcİ cEycEy gAlğP bıRakIĞp gİdEyOğ🦧

𝙥𝙞𝙨𝙡𝙞𝙠.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin