68

169 7 19
                                    

Kendi odama gidip yatağıma uzandım ve ses kaydını dinlemeye başladım. Kayıt bittikten sonra bir anda odamın kapısı açıldı.

"Beni bununla mı evden göndereceksin? Seni daha zeki sanıyordum."

"Odamdan çıkar mısın? Sen git Ülkü ile uğraş."

"Ses kaydını aldıktan sonra onunla da uğraşırım, sen hiç merak etme. Şimdi sil o ses kaydını hemen!"

"Abime dinletmeden olmaz."

"Deniz'e dinletmeyi aklından bile geçirme!"

Onun tehtidine kulak asmayıp abimin yanına gitmeye yeltendiğimde Defne beni kalktığım gibi yatağa itmiş ve yatağımın yanındaki raftaki cam şişeyi boğazıma bastırmaya başlamıştı.

Ellerimle onu üstümden itmeye çalıştım ama başaramadım. Ben nefes almaya çalışırken o ise beni tehtid etmekle meşguldü.

"Eğer o ses kaydını Deniz'e dinletirsen sonun Yağız gibi olur."

Defne cidden sağlıklı bir psikolojiye sahip değildi. Bu yüzden Yağız'ın katili olma ihtimali artıyordu. Belki benim de katilim olabilirdi. Fakat Defne beni boğmaya çalışırken bir anda odaya dalan abim bunu engelledi.

Abim odaya girdiği gibi Defne'yi üzerimden aldı. Böylece ben de rahat bir nefes aldım. Aslında az önce yaşanan olay bile onun bu evden gitmesine yeterdi ama Ülkü'nün suçsuz olduğunu ispatlamak ve abimle aralarını düzeltmek için ses kaydını da dinleteceğim.

"Tuana bana neyi dinleteceksin?"

Abimin sorusu üzerine hemen telaşlanan Defne araya girmeye çalışsa da abim engel oldu ve böylece ben de Defne'nin itirazlarına rağmen ses kaydını abime dinletebildim.

Deniz, ses kaydı biter bitmez evdeki bavulları Defne'nin önüne atmış ve gitmişti. Abimin arkasından onu dinlemesi için yalvaran Defne'yi görmek açıkçası çok tatmin ediciydi.

"Hem Ülkü'ye iftira atıp onunla aramı bozdun hem de kardeşimi ölümle tehtid ettin! Bu saatten sonra neyi anlatacaksın ki bana?! Şimdi beni daha fazla sinirlendirmeden toparlan ve defol evimizden!"

Seslerden dolayı ne olduğuna bakmaya gelen Leya ve Ülkü bizi bu halde görünce şok olmuştu. Yerde bavulların önünde ağlayan bir Defne, onu evden kovan abim ve keyifle bu anları en önden izleyen ben. Cidden garip bir ortamdı.

Ülkü bu duruma çok şaşırmış olsa da içten içe mutlu olduğunu yüzünden anlamıştım. Leya ise sadece şaşkındı.

"Deniz? N'oluyor burda?"

"Hoşgeldin sevgilim, biz de tam Tuana ile beraber Defne'yi evine gönderiyorduk."

Abim, Ülkü'ye kısaca olayı anlattı ve sonrasında ondan tüm bu yaşananlar için özür diledi. Ülkü de zaten abimi affetmek için bahane arıyor olduğundan abim lafını bitirmeden boynuna atladı. Defne de bu olayları en önden izledi.

Defne en sonunda bütün eşyalarını alıp evden çıkmıştı. Herkes içeri geçerken Defne'nin Leya'ya birşey fısıldadığını duydum.

"Bu seni son görüşüm değil. Daha çok görüşeceğiz Leya."

...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝙥𝙞𝙨𝙡𝙞𝙠.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin