Bir Pandanın Günlüğü

8. BÖLÜM

Amudakalkanpandanın Ağzından:

Geçen ay, arkadaşım Can benden bir ricada bulundu.''Kanka ben, bizim kızla biraz dışarı çıkacağım ama kardeşim kıskançlık yapıyor. Diyorum ki, hani sen benim kardeşime çıkma teklif etsen de sinemaya, lunaparka falan gitseniz. Bak gerçekten zor durumdayım.''

Ben daha sevgili bulamıyorum -biliyorsunuz pandalığın 3. kuralı yalnızlık- millet buluşmak için bahanesini arıyor.

Can yakın arkadaşlarımdan olduğu için kırmadım kabul ettim, keşke kabul etmeseydim diyorum hatırladıkça.

Cumartesi günü saat 1'de ben ve Can'ın kardeşi Gül, Can ve sevgilisi Betül beraber çıkıp gittiler. Bende 13 yaşında ki kızla mal gibi kaldım.

En sonunda öküzlüğü bir kenara bırakıp, doğamda bulunan pandalığa geçiş yaparak, sinemaya gitmeyi teklif ettim.

Yürürken kız koluma girdi. Beni rahatsız eden şey bir kızla sinemaya gitmek değil, 13 yaşında bir kızla sinemaya gitmekti. Adım sübyancıya çıkar korkusuyla kafam eğik sinemanın girişine kadar geldik.

Ben korku filmine girmek istiyorum ama Gül'ün ''Ay ben korkarım s.s.s'' tepkisine karşı romantik-komedi türü bir filme girdik. Girişte kola ve mısır aldık.

Film o kadar sıkıcıydı ki daha ilk yarı gelmeden gözüm kapanmaya başladı -panda olunca uyumamak elimde değil zaten-.

Kafam Gül'ün omzuna düşmüş ama ben bunun farkında değilim. Kız kafamı ittirince hafif gözümü aralayıp tekrar kızın omuzuna kafamı koyuyorum.

Bu 3 - 4 sefer tekrarlanınca kız kafamı öyle bir ittirdi ki ben birden uyandım, telefonumda yere düştü.

Ben oturduğum yerde eğilip telefonu aldım, doğrulurken de destek almak için elimi kızın dizine koydum.

Tabi Gül bunu yanlış anlayıp ''AY SAPIIIIK!'' diye bağırıp kolayla mısırı kafamdan aşağı döktü ve çıkıp gitti.

O an herkes filmi bırakmış beni seyrediyordu.

Çıkarken bir teyze beni ayıplarken ''Püh sana!'' deyip üzerime tükürmeyi de ihmal etmedi. Yav kadın ne demeye romantik filme geldiniz, gidip menapoza girdim diye kocanıza trip atsanıza. Bir de ''HARĞK'' diye genizden balgam çekip lama gibi benim güzel panda temalı yüzüme tükürüyorsun teyze.

Hem kerkese rezil oldum, hem sapık oldum, hemde tükürük banyosu yaptım.

Sen ne demeye arkadaşına iyilik yapıyorsun ki Allah'ın Pandası. Sen evine gidip pandalığından ödün vermeyecek şekilde yatsana. Bu da bana güzel bir ders oldu.

Bu arada mısır + kola + tükürük içinde kaldığımdan hiçbir taksi ve otobüs beni arabaya almadı -bu tatlı pandaya yapılacak iş mi bu, sonra da neden pandaların nesli tükeniyor -,- 

Bütün yolu yürüdüm ve tükürük kokusu üzerimden çıksın diye 3 kez yıkandım.

Can'ın Kardeşi Gül'ün Ağzından:

Geçen ay abim olacak Can kız arkadaşıyla dışarı çıkacaktı, benimde kıskançlığım tutmuş itiraz ediyordum. Ta ki Can ''Sizde Atilla'yla beraber takılırsınız.'' diyene kadar -konu Atilla'yla dışarı çıkmak olunca daha fazla itiraz etmedim-.

Cumartesi günü saat 1'de buluştuk. Can ve sevgilisi gidince bizde Atilla'yla mal gibi kaldık.

Bende Atilla'nın o panda haline bakıp dalarken, Atilla sinemaya gitmeyi teklif etti. Salona doğru giderken ben, evet BEN ATİLLA'NIN KOLUNA GİRDİM -yeah s.s.-.

Sinemanın girişine geldik. Atilla korku filmine girmek istedi ama ben korku korku filminden çok tırsarım yani o yüzden itiraz ettim ve en sevdiğim* - Çünkü Ata Demirel çook taşş s.s.- romantik-komediye girdik. Girişte Atilla pandalığını hiç bozmadan kola ve mısır aldı.

Filmi izlerken Atilla'nın kafası omzuma düştü, bende rahatsız olup -panda kafasından bahsediyoruz heralde s.s- kafasını ittirdim. Bu 3 - 4 sefer tekrarlanınca daha fazla dayanamayıp bende ayılığa geçecek bir şekilde kafasını ittim.

O sırada Atilla'nın telefonu yere düştü. Atilla eğilip telefonunu aldı kalkarken de bacağımı tuttu -,-. Ben de imanlı bir görl olduğumdan ''AY SAPIIIIK'' diye bağırıp kolayla mısırı kafasından aşağı döktüm. Sen kim oluyorsunda bacağımı tutuyorsun panda beyinli s.s -,- ve kafam dik, omuzlarım kalkık, saçımı savurup salondan çıktım.

Çıkarken kapının önünde biriyle çarpışıp yere düştüm ama orayı bilmesenizde olur yanee -,- s.s

-Çakma imanlı görllerimize sefgilerle s.s...

*Eyvah Eyvah 2