"İyi geceler bebeğim. İyi olacağını söylemek istiyorum. Tek başına yürümek zorunda değilsin. Elini elime uzat... Sana yeni bir ışık vermek istiyorum.
Dünyanın sonu yaklaşıyor olsa bile, söz veriyorum, elini bırakmayacağım. Yaşamak için... Sana yeni bir ışık vereceğim. Evet, iyi olacaksın."
-NIve-New LightAğustos 7.
Geniş deri koltuklardan sol taraftakinde oturan iri yarı iş adamı sıkıntıyla bir nefes verdi. Pahalı kravatını gevşetiyor, bu sıcak günde içini biraz serinletmeye çalışıyordu ama nafileydi.
En sonunda takım elbisesinin kolundan fırlamış gibi görünen tombul parmağını masaya bastırıp, sinirini baskılamaya çalışır gibi dişlerini sıktı. "Bana üç ay önce, bu yatırımı yaparsam asla mağdur olmayacağımı söylemiştin!"
Buraya bir hışımla girip Taehyung'un kafasına, ettiği zararın dökümanını fırlattığında da aynı cümleyi söylemişti, "Hiç zarar etmeyeceğimi söyledin!"
Aradan geçen dakikalar müşteriyi hiç sakinleştirmemişti, yalnızca bir yere oturmuştu, sinirli tavrı hala aynı yerdeydi. Her an ayağa fırlayıp ortalığı dağıtacak kadar tehditkar görünüyordu.Taehyung içinden yükselen bulantı hissi ve aniden artan kalp atışlarını belli etmeden, sarı camlı retro gözlüklerini çıkarıp masaya bıraktı. Ellerini birleştirip dirseklerinden masaya yaslarken profesyonel bir imaj çizmeye çalışsa da, hafifçe titreyen parmaklarını fark edebiliyordu. "Üç ay önce, evet. Ama sektörde planlamadığım bir düşüş yaşandı. Eğer bu ani düşüş olmasaydı, milyarderdiniz."
"Ben zaten milyarderim ve tüm servetimden sana ayırdığım o azımsanamaz miktarı da bu tip dalgalanmaları tespit edebilmen için sana veriyorum!"
Adamın dalga dalga yükselen sesi kulağına geldikçe, Taehyung ellerini kulaklarına kapatıp yere çökme isteğini dalgalamak için dişlerini sıktı.
Terliyor, her dakika daha çok terliyordu ancak bunun havanın delirtici derecede sıcak olması değil üstündeki yakıcı baskıydı. Mekanik bir sesle düşünmeden söyledi. "Öngörülemez bir düşüştü... Ben... Kimse, kimse öngöreme-"
"Kimse beni ilgilendirmiyor Kim Taehyung! Ben sana para ödüyorum ve sen öngörmek zorundasın!" Adam her bir kelimeyi, parmağını masaya bastırarak vurgulamıştı. Taehyung'un oda içinde hissettiği sıcaklık aniden arttı ve kulaklarında bir çınlama peydah oldu.
Ben sana para ödüyorum. Bu kadardı işte. İş çıkışı bir bardak şarap içmeye gitmesi, müzelerden hoşlanması, en sevdiği sanatçılar, gün doğumuyla ilgili düşünceleri... Hiçbiri önemli değildi. Para ödeniyorsa gereğini yapmalıydı. Satın alınmış bir nesne gibi.
Eski Taehyung sert, sivri ve kıvrak üslubuyla bu adamı alt ederdi, bu düşüşün gerçekten de öngörülemez olduğunu kanıtlar ve söylediği her kelimeyi yakıcı bir şekilde sahibine iade ederdi. Formalite bir özür sonrasında iş kapanırdı. Müşteriyi yeniden bağlardı. Ve Taehyung derin bir nefes alıp yoluna bakardı.
Ama bugün sanki o eski Taehyung'u almışlar da yerine kötü imal edilmiş bir taklidini bırakmışlar gibiydi. Cümleleri toparlayamıyor, kendini, düştüğü bu suçlu durumundan kurtarıp aklayamıyor ve savunamıyordu.
"Nasıl telafi edebilirim?" diye sordu en sonunda. Sesini zorla bulmuştu. Telafi etmek istemiyordu aslında. Bu boktan sektörün öngörülemez değer kaybı, Kim Taehyung'un hatası değildi. Binlerce defa kendi hatası olmayan şeyler için özür dilemişti. Ama bugünkü, dokunmuştu. Dokunuyordu. Yine de sordu. Titreyen sesi onu ele vermesin diye, tek nefeste sordu bu soruyu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oh!Baby Series: Winter Bear✔
Fanfiction"Ne zaman bahar gelir ki?" Taehyung tatlı bir tebessümle baktı çocuğa. Bahar elbet gelirdi, mevsimler geçerdi. Ama Taehyung'un kalbindeki uzun ve çetin kış, sonunda yerini yemyeşil bir bahara bırakmıştı. Bu minimini, parmak kadar çocuk sayesinde olm...