"Bu kutu nereye gidiyor Tae?" Namjoon elindeki görünüş olarak büyük gözüken ama oldukça hafif olan kutuyu salladı.
Taehyung ona yaklaşıp içine baktı. "Ah, bunlar Haru'nun pelüş oyuncakları. Üst kattaki odasına gidecek."
"Sabahtan beri koli taşıdığın için şov yapıyorsun, pelüş kutusu muydu yani?" diye burun kıvırdı koltukta oturan Seokjin.
Namjoon ona doğru yüzünü buruşturup söylendi. "Sabahtan beri koltukta oturanlar konuşmasın lütfen." Ardından üst kat merdivenlerine yöneldi.
"Ne! Yorulmuş olamaz mıyım?"
Jimin çıkarıp dolaplara yerleştirdiği tabakların boş kolisini kapıya doğru tekmelerken Seokjin'e baktı. "Geldiğimizden beri mi yorgunsun?"
Seokjin dramatik bir tavırla elini alnına koydu. "Ben doğduğumdan beri yorgunum Jiminnie."
O sırada uzun süredir evdeki uğultuya sessizce katlanan kapı yüksek sesli bir melodiyle çaldı. En boşta duran insan perde asan Seju değildi ama camdan geleni görünce heyecanla merdivenden indi. "Herkes kenara çekilsin çünkü favori hyungum burada." Kapıyı açıp kocaman gülümsedi.
Yoongi toz bezini Seju'ya doğru fırlattıktan sonra kollarını iki yana açtı. "Niye bana böyle gülümsemiyor bu velet?"
Jungkook da Seju'nun ona gülümsediği gibi gülümseyip çocuğun saçlarını karıştırdı. "Yolun alt kısmında bir pastane vardı. Oradan donut aldım. Harika görünüyorlar!" diyerek mutfağa adımladı.
Taehyung son taşıdığı koliyi yere indirip evdeki kaos ortamına baktı. Ortamdaki herkes birbiriyle muhabbet etmekten çalışamıyor olsalar da o çok eğleniyordu şu an.
Yoongi, ayağıyla hafifçe Seju'nun poposuna vurdu. "Boş boş dikileceğine çık da perdeleri as. Güneş ışığından kör oldum!"
"Vampir misin sen hyung? Beğenmiyorsan çık sen as derdim de... Oraya boyun yeter mi bilemem."
"Taehyung iznin olursa sevgili yavrunu boğuyorum?"
Taehyung merdivenin son basamağından aşağı doğru seslendi. "Elini kana bulama hyung. Bu çocuk bana da böyle!"
Seju şokla o tarafa baktı. "Yok artık. Beni korursun sanmıştım!"
Yoongi ona bakıp gülümsedi. "Yanlış sanmışsın velet, çık perde as şimdi."
Seju ona dil çıkarıp merdivene tırmandı. Seokjin oturduğu yerden Seju'ya seslendi. "Seju-yah, jajangmyeon söyleyeyim mi?"
Seju bıkkın şekilde perdenin ucunu ararken söylendi. "Seokjin hyung ne söylersen söyle ama sal bizi, bak sen iş yapmıyorsun ama bizi de salmıyorsun."
"İş yapmıyorum değil, dinleniyorum." diyen Seokjin dalgın dalgın ekrana bakmaya devam etti. "Jajanmyeon söylüyorum akşam yemeğine. Yanına da-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oh!Baby Series: Winter Bear✔
Fiksi Penggemar"Ne zaman bahar gelir ki?" Taehyung tatlı bir tebessümle baktı çocuğa. Bahar elbet gelirdi, mevsimler geçerdi. Ama Taehyung'un kalbindeki uzun ve çetin kış, sonunda yerini yemyeşil bir bahara bırakmıştı. Bu minimini, parmak kadar çocuk sayesinde olm...