Güzel günlerdi...

257 30 20
                                    

Bir saat sonrasında kendime gelebilmiştim.Evden çıkıp korkuluklara yaslandım.Cebimden bir paket sigara çıkartıp içinden son kalanı aldım.Çakmağımı çıkarıp sigarayı dudaklarımın arasına aldım.Çakmakla ne kadar yakmaya çalışsamda yanmadı.Kapı açılıp kapanma sesini duyunca göz ucuyla arkama baktım.Gelen Sirius'du.İç çekip dudaklarımın arasındaki sigarayı çıkaracakken beni durdurdu.Cebinden çakmak çıkartıp bana uzattı.Elindeki çakmağı alıp sigarayı yaktım.İçime çektiğim dumanı bir süre sonra dışarıya verdim.Elimdeki sigaraya burukca güldüm.Bella sayesinde başlamıştık hepimiz.Çakmağını geri uzatınca aldı

"Çakmak için teşekkür ederim Black."

Üzgünce yüzüme baksada ben sanki karşımda birşey varmış gibi önüme bakıyordum

"Bana öyle seslenme Alanis."

Bir duman daha dışarıya kırgınlıkla dışarıya verdim.

"Potterları ve Pettigrew'i buraya çağırır mısın?Size önemli birşey söylemem gerek."

Eve geri girdi.Bir süre sonra Lily,James ve Peter ile birlikte yanıma geri gelmişti.Bana merakla bakıyorlardı

"Ne anlatırsam anlatayım bunu Remus'a söylemeyeceğinize dair bozulmaz yemin eder misiniz?"

Birbirlerine birkaç dakika bakıştıktan sonra herkes bozulmaz yeminini etti.Elimdeki sigarada n son bir duman alıp söndürdüm.Dumanı dışarıya verdikten sonra gözlerine baktım

"Eğer gücümü kullanırsam çıkacak savaşta öleceğim."

Bir süre kimse konuşmadı yada konuşmaya cesaret edemedi.Bişey diyemediklerini fark ettiğimden devam ettim

"Remus size söylemiş midir bilmiyorum ama Azkabanda kalp hastalığına yakalandım.Ben oradan çıkana kadar hastalığım ciddi derecede ilerledi.Bu yüzden alkol ve sigarayı artık bıraktım.Remus'a ne kadar belli etmemeye çalışsamda belki farketmiştir zaten.Geceleri nefes sıkıntısı ve öksürük krizleri yüzünden uyuyamıyorum.Lanet yüzünden olmasada hastalığım yüzünden savaştan bir yıl sonra öleceğim."

Lily hızla yanıma gelip sarıldı.Karşılık  yada bir tepki vermedim.Omzumda sarsılarak ağlarken havaya baktım

"Demek istediğim..Remus'a ve çocuklarıma ben yokken iyi bakın.Sizi her ne kadar sevmesemde ben öldükten sonra Remus'u ayakta tutabilecek kişiler olduğunuz için güveniyorum."

Gözlerim dolsada güldüm.Sesim kırgın ve mutsuz çıkarken tiremişti

"Lütfen ben yokken eskiden geçirdiğimiz zamanlar hatırına onlara iyi bakın sizden son isteğim budur."

Lily çekilip ellerimi tuttu ve gözlerime çaresizce baktı

"Affet bizi..ne olur."

Burnumu çektim

"Sen benim yerimde olsaydın...beni affeder miydin Lily?"

Bu sorum karşısında sessiz kalmıştı.Ellerimi ondan çekip

"Eski günlerin hatrına sizinle konuşmaya devam edeceğim ama bu affettiğim anlamına gelmez.Size karşı hep kırık ve kanamaya devam eden bir kalbim var bunu unutmayın."

Gözlerimi elimin tersiyle silip eve geri girdim.İç çekip çocukların olduğu salona geçtim.Toplantı bittiğinden yemek yemek için herkes salonda toplanmıştı.Remus'un yanına oturunca elimi tuttu.Yüzüklü parmağını okşayıp öptüm

"Üç iyi kararım seninle evlenmek ve Bella'lar ile arkadaş olmak ve çocuklarımızı dünyaya getirmek oldu.Bu dünyada nefes alabildiğimi hissettiriyorsunuz."

O da elimi öpüp gülümsedi.Molly önüme yemek koyunca Ginny ve diğerleri merakla bana döndü.Fred ve George gülümseyerek

"Size nasıl seslenmemizi istersiniz-"

George devam etti

"Bayan Grindelwald yada Lupin,Alanis,Mariana?"

Gülümseyerek

"Siz nasıl rahat hissedeceksiniz öyle seslenin ama Alanis demenizi tercih ederim.İkinci ismimi pek kullanmıyorum da."

Ginny merakla sordu

"Alanis Fred ve George'un vaftiz annesini tanıyor musun?Annemler bize hiç bahsetmedi de?"

İç çekip Molly'e baktım.Beni kıranlar arasına o da katılmıştı artık.Molly ise benim ona baktığımı bildiği halde yere bakıyordu.Ona bakmaya devam ederek anlatmaya başladım

"Anneniz benim hain olduğuma  yürekten inanmış olmalı bu yüzden size Fred ve George'un vaftiz annesi olduğumu söylememiş ne yazık ki(!)"

Saçı gibi yüzü de kızarmıştı.Arthur'a baktığımda onunda eşinden bir farkı olmadığını gördüm.İç çekip Fred ve George döndüm.Onlara olduğu gibi anlattım

Flashback↓

Remusla evlenmemizin üzerinden bir ay geçmişti.Henüz birlikte yaşamaya yeni yeni alışıyor olsakta bu hoşumuza gidiyordu.Achernar daha fazla benden  ayrı kalmaya dayanamadığı için annem onu bize getirmek zorunda kalmıştı.Eve geldiğinden beri kucağından inmiyor sürekli yanağımdan öpüyordu.İkimiz kahkaha atarken Remus kapıya yaslanmış bizi izliyordu.Tabiki biz bunun farkında değildik.Birkaç dakika sonra Arthur'dan patronus gelmişti.Sonunda ikizler doğmuştu!Üzerimizi hızla rahat birşeyler goyindikten sonra St Mungo'ya cisimlendik.Danışmandan hangi odada kaldıklarını öğrenip yürümeye başladık.

"Merlin çok heyecanlıyım Remus.Sanki benim çocuğum doğmuş gibi hissettim bir an."

İkimizde bu lafıma güldük.Kapının önüne geldiğimizde Achernar'a döndüm

"Eğer hastaneden çıkana kadar yaramazlık yapmazsan sana pembe bulut alacağım Achernar."

Bunu dememle gözleri parlamıştı resmen.Yerinde zıplayıp ellerini çırptı

"Söz verirsen olur."

Elimi tutması için ona uzattım

"Söz.Ablan ne zaman sözünden döndüğünü gördün bakalım?"

Elimi tutup tavşan dişlerini göstererek güldü

"Hiçbir zaman.Benim ablam bir numara!"

Kapıyı açıp odaya girdiğimizde birkaç kişi daha olduğunu gördük.Arthur yanımıza geldi

"İkizler ve Molly umarım sağlıklı ve iyilerdir Arthur."

İç ısıtan gülümsemesini sunarak

"Merline şükürler olsun üçüde iyi."

Achernar' Remus'a verip Molly'nin yanına gittim.Elini tutup okşadım

"Tebrik ederim Molly *bebeklere bakıp ona geri döner* Cinsiyetleri ne?"

"İkiside oğlan."

Arthur'a döndüm

"İsim verdiniz mi?"

Molly konuşunca ona baktım

"Aslında ikizlerin vaftiz annesi olmanı istiyoruz Alanis.Bu yüzden senin koymanı istedik."

Bebeklerin yanına gittim.İşaret parmağımla yanağını okşadığımda güldü.Gülmesine güldüm

"Fred ve George olsun.Umarım hiç birbirinizden ayrılmazsınız."

Flashback End↑

"Sayılı güzel günlerimden biriydi.Ve dileğim gerçekleşmişe benziyor anladığım üzere."

George

"Eh biz-"

Fred

"-Kimin Vaftiziyiz be!"

Ortam böylece yumuşamış herkes sohbet etmeye çalışmaya başladı.Ben ise benim için Yunan heykeli gibi olan eşime bakıyordum.Başımı omzuna yaslayıp gözlerimi kapattım.Yüzümü koluna gömüp kendisine has kokusunu içime çekerek dertlerimden bir süreliğine olsada kurtuldum

Gray Princess / RemNisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin