Endişe

828 72 26
                                    

1 ay sonra.....

William'la sevgili olalı bir ay oluyor ve nedenini anlayamadığım bir şekilde sürekli üzgün hissediyorum.Sanki canımdan can gidiyordu...Birlikteliğimizden beri çapulcular benle konuşmuyor görmezden geliyorlardı.Belkide üzgün olma sebebim budur?Bunun dışında bütün sınavları olmuştuk.Her zaman olduğu gibi iyi geçsede derste performans düşüklüğü yaşıyordum.Sebebini üzgün olmama bağlasam da bu bir bahane değildi.Bakanlık vampir olduğumu öğrenmişti.Okuldan atılmamam için iki babamda oldukça uğraşmıştı.Sonuç ise boynuma güç kısıtlayıcı takılmıştı.Animaguslarını öğrenebilmek için patronus yapmayı öğretiyordum onlara.Benim patronusum beyaz kurttu.Ve animagus olma yolunda oldukça ilerlemiştim.Denemelerimde beyaz kuyruğum ve kulaklarım çıksada tam anlamıyla dönüşemedim bu zamana kadar.Bu sene sonunda ise tamamen dönüşebileceğim kesindi.Şimdi ise Gryffindor'a karşı olan Quidditch maçına hazırlanmak için antrenman yapıyordum.Gözlerim kapalı bir şekilde bacaklarımı esnetirken Bella ve diğer ikisi yanıma geldiler ama ben görmedim.

"Kolay gelsin Nis"

Gülümseyerek gözlerimi açtım ve bu seferde kollarımı esnetmeye başladım.

"Saol Bell.Siz niye buraya geldiniz ki maça daha on dakika var?"

Mark alayla gülerken John'da ona katıldı.

"Yalnız bıraktığımızda neler olduğunu iyi biliyorsun Nis."

"Hem iddiaya girdik bu yüzden kazanmak zorundasın."

Onaylamazsa kafamı sağa sola sallarken güldüm.

"Ne kadarına girdiniz iddiaya?"

Bella dudaklarını büzerek

"10 galeon."

"Oha!Ne ara zengin oldunuz da benim haberim yok?"

Diye alayla sorunca diğerleri benimle birlikte güldüler.Maç sahası yavaştan dolmaya başlayınca

"Sohbetimiz bu kadarmış.Hadi ön sıralardan yer kapında yakından izleyin beni."

El sallayıp giderlerken takımımın yanına gittim.Diğerleri esnetmeye devam ediyordu.Kaptanın yanına gidip koluna dokunarak dikkati kendime çektim.

"Kaptan içimde kötü bir his var.Gryffindor bugün agresif oynayacağını düşünüyorum."

Onaylarken diğer takım üyelerini çağırdı.

"Takım!Beni iyi dinleyin! Gryffindor takımına bakarsanız oldukça sinirli olduklarını görürsünüz.Geçen sene kaybettikleri maçın intikamını bu maçta almaya çalışacakları bariz.Bu yüzden size gelecek bludgerlardan mümkün olduğunca kaçın."

Konuşması bitince takım üyeleri kaptanını onayladı.Madam hooc sahaya girince herkes yerlerine geçti.Sunuculuğu yine Sirius yapıyordu.

"İşte sahanın kralları geçiyor!Ezilmeye ha-özür dilerim Profesör.Maç Ravenclaw ile Gryffindor arasında!Geçen senenin intikamını alın aslanlar!"

Madam Hooc Snitch'i saldı ardından düdüğünü saniyeler sonra çaldı.Hava mücadelesi başlamıştı.(Gryffindor-Ravenclaw olduğunu farz edin.)

Yazarın ağzından↓

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yazarın ağzından↓

Oyuncular quaffle kapmak için havada kapışırken George Patil ve Alanis Grindelwald havada bunca kargaşanın arasında iken Snitch'i gözleri ile aradılar.İki dakikanın ardından Snitch hemen önünden geçmişti Alanis'in.İki arayıcı Snitch'in peşinden giderken gelen bludgerlardan mümkün olduğunca kaçıyorlardı.İkili biraz uzağında olan Snitch'i yakalayabilmek için birbirini itip kakıyordu.Bludger Alanis'in sol koluna çarptığında ağzından çıkan acı dolu çığlığa engel olamamıştı.Zar zor dengesini koruyup maça devam ederken 'ovvv' gibi sözler stadyumdan gelmişti.Gryffindor 50-30 öndeydi şimdilik.Alanis Snitch'i tam eline almışken suratına gelen bludger yüzünden süpürgesinden düşmüştü.Yere düşerse sağ kalamayacağından Profesörler maçı iptal ederken Dumbledore asasını çıkardı.Yere hızla düşen kızına çevirip bağırarak "ARESTO MOMENTUM!" dedi.Büyü kızın düşüşünü yavaşlatsada yere çakılırsa kemiklerinin kırılacağı barizdi.Gellert'in ne araya sahaya gittiği görülmezken hızla düşen kızını kucakladı.Gellertin gök mavisi gözleri kararırken gökyüzü bulutlarla kaplanmıştı.

"ALBUS ÇABUK BURAYA GEL!KANAMASI DURMUYOR!"

profesörler ve Dumbledore resmen sahaya ışınlamıştı.Öğrencilerde merakla sahaya inerken alan mahşer yerine dönmüştü.Albus hızla kızının yanına vardığında onun kanlar içindeki yüzünü görmüştü.Öğrencilere dönmüş sinirle kaşlarını çatarak onları yerlerinde titrecek şekilde resmen kükredi.Öğrenciler onu ilk defa bu kadar sinirli görmüşlerdi.

"GRYFFİNDOR'DAN ALTMIŞ PUAN KIRIYORUM.VE MAÇI ÜÇ HAFTALIĞINA İPTAL EDİYORUM.GRYFFİNDOR TAKIMININ CEZASI ÜÇ HAFTALIK SÜREÇTE KESİNLİKLE (!) ANTRENMAN YAPAMAYACAK.BÜTÜN ÖĞRENCİLER HEMEN PROFESÖRLER EŞLİĞİNDE OKULA GEÇECEK!"

Kızını eşinin kucağından alıp koşarak hastane kanadına ilerledi.Eşi ve Mcgonagall'da peşinden gelmişti.Albus yol boyunca mavi cüppesinin kol tarafındaki kumaşla kızının burnunu sıkıyordu.Kumaş hızla kan olurken kızın yüzü her geçen saniye soluyordu.Gellert gürültüyle kapıyı açarken eşi hızla içeri girdi.Madam Promfery koşarak Albus'un yanına geldi.Kızı kucaklayıp yatağa yatırdığında Albus kızının bu haline dayanamamış gök mavisi gözlerine bulutlar düşmüştü.Gellert yanına gidip ona sarılmıştı.Sarıldığı an ağlamaya başladı.Çapulcular pelerin altında ağlayan adamı ve kızını üzgünlükle izliyordu.İçleri pişmanlıkla kavrulurken kıza birşey olmaması için dua ediyorlardı.En çok Remus acı çekiyordu aralarında.Sonuçta sevdiği kız kanlar içindeydi ve durumu kritikti.Araları her ne kadar bozuk olsada yada kalbi ona kırgın olsada onun bu halini görünce ona karşı ne kırgınlığı nede siniri kalmıştı oğlanın.Aşık olmak böyleydi işte..Ona ne kadar kızıp kırılsanız da onun hasta yatağında görmek içinizde fırtınaları kopartırdı.Madam hızla kızı elinden geldiğince tedavi etmiş Gellert'in yanına gelmişti.

"Kanamasını yavaşlattım ama durduramadım.Burnundaki kırıklar damarları yırtmış.Sol kolu beş yerden kırılmış.St Mungo'ya gidip ameliyat olması şart Dumbledore."

Remus bu sözleri duyar duymaz gözleri dolmuştu.James,Sirius ve Peter arkadaşının bu haline burukca gülümsediler.James ise başına gelseydi diye düşünmeden alamıyordu kendisini.Ya zambağını kanlar içinde görseydi ne yapardı?Bu düşünceyle onun gülümsemesi silinmiş gözleri dolmuştu.Albus,Gellert ve Mcgonagall kızları ile birlikte ST Mungo'ya cisimlenmişlerdi.Kızları ameliyata alındığında kapının önünde yaklaşık beş saat beklediler.Beş saatin sonunda şifacı çıkıp yanlarına geldi.

"Büyük geçmiş olsun.Burnundaki kırıklar alındı ve damarlar geri dikildi.Kolundaki kırıklar bizi zorlasada hallettik.Bir saat sonra uyanacaktır.Uyandığı zaman nefes almakta güçlük çekecek.Bu yüzden iyileşene kadar ağzından nefes alsın.Yemek yemeyip içmeyecek.İhtiyacı serumda ilaç yardımı ile giderilecek.Burada üç gün kalacak ama iyileşmesi bir ayını alır.Tekrar geçmiş olsun."

Kızlarının odasına girdiklerinde yürekleri burkulmuştu.Yüzü kağıt gibi beyazdı.Göz ve burun çevresi morarmış yüzünde oksijen maskesi kolunda alçı vardı.Seçilmiş kişi olmak zordu.Acı ve ızdırap dolu bir hayat yaşarlardı onlar.Bu daha perdenin görünen yüzüydü.Gelecek zamanda en acı şekilde görünmeyen yüzünü de gösterecekti.

Gray Princess / RemNisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin