⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀
Yapacağımı fazla düşündüğüm bir şey değil ama, medyadaki müziği dinleyerek okursanız sevinirim.İyi okumalar.
⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀
~"Büyütüyor olamaz mısın, Jungkook? Belki de dediği gibi, yalnızca bir bunalımdan ibarettir."
Derin bir nefes vermiş ve telefondan sakin bir sesle konuşan Jimin'e bir müddet cevap vermemiştim. Karakoldan çıktığım gibi elim telefona gitmişti ve öfkeden adeta içim fokurduyordu.
"Jungkook." Demişti dakikalardır sessizce dikildiğimi anladığında. Sesinin endişeli geldiğini fark ediyordum fakat kendimi sakinleştirmek için zamana ihtiyacım vardı.
"Bilmiyorum Jimin," ikinci bir soluğun hemen ardından konuştuğumda, içimde bir şeylerin eksildiğini hissetmeden edememiştim. "Bunun gerçek olmasını ben de isterdim ama.. Sadece.. Bir his, Jimin, bana 'Hayır,' diyor. Bir şeyler doğru değil ve düzeltilmesi gerekiyor."
Zar zor konuşabildiğimde Jimin bir süre sessiz kalmayı seçmişti. Hoş, bir şeyler demesi neyi değiştirirdi bilmiyorum fakat bu sessizlik fazla uzun sürmemiş ve sakin bir sesle konuşmuştu.
"Pekâla, Jungkook. Her ne yapacaksan arkanda olduğumu bil."
Kısa bir teşekkürün ardından susmuştum, o da bana katılmış ve bir süre öylece beklemiştik ikimiz de. Jimin'in bendeki etkisi buydu, dingin bir deniz gibiydi. Onunlayken sarsılmıyor, daha da yorulmuyordum. İnsanlara onca tavsiye verip kendimi ve benliğimi bir kenara bıraktığımda, Jimin onu kucaklamaktan tek bir saniye bile çekinmiyordu.
Onunla tanıştığım ilk günü anımsamıştım, telefonu kısa bir vedadan sonra kapattığımda.
Leş gibi bir geceydi. Karanlığın belki de en koyu tonu hakimdi etrafa ve içimdeki duygular bedenimde birikmiş, patlayacak noktaya gelmiştim. Kafa dağıtmamak için bir neden bulamamış, hiç bilmediğim sokaklara dalarak ufak bir bar bozuntusuna gitmiştim.
Epey sesli ve kalabalıktı, yoğundu. İçeri ilk adımımı atışımda bile nefesim vücuduma tıkılmış, kalabalığın müzik eşliğinde haykırışını duymuştum. Fazla tekin bir yere benzemiyor olsa da, aksine ihtiyacım yoktu. Rastgele bir bar sandalyesine geçmiş ve alabildiğim en sert içkiyi almıştım, fazla sürmeden yanıma geçen ufak tefek çocuğu görmemle beraber gözlerimi ona çevirmiştim.
Çocuk diyorum çünkü üniversiteden mezun bile olmamış benden bile birkaç yaş küçük duruyordu. Başta garipsesem de, bunu takmamış ve içkimi yudumlamaya devam etmiştim.
Bana baktığını hatırlıyorum, uzun bir süre. Gözlerini öylece dikmiş ve buraya hiç uymayan görünüşüme bakmıştı. Gülmüş ve dikkatimi üstüne çekmişti saniyesinde. Üzerinde ağır bir hava vardı, küçük dursa da hareketleri ve mimikleri insanda onu izleme hissi uyandırıyordu.
"Böyle bir gece için iyi bir seçim." demişti, ben ikinci içkimi istediğimde. Bu basit cümleyle başlayan konuşmamız sadece birkaç dakika içinde kahkahalarla sonuçlanmış ve ben biraz da çakırkeyif bir hâl almıştım. Jimin beni rahatlatmış, uzaklaştırmıştı birçok şeyden. Kendimi ilk o zaman gerçekten yoğun bir soluk vermiş ve başımın içindeki sesleri susturur bulmuştum. Gecenin devamı yanlış seçimler ve sonuçlarını doğursa da, onun bir şekilde yanında olmak içimde bir huzura neden oluyordu. Kendimi böyle avutuyordum.⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
circles ' taekook
Mystery / ThrillerKaranlığa gömülmüş bir sokak, binalar arasından yankılanan yalnızlığın çığlığı, kesik kesik nefesler.. Hayret, korku, öfke.. Jungkook'un hastalarından birinin ölümünü, öldürülüşünü öğrendiği o sakin akşamın kayıp yapboz parçaları gibiydi bu hisler...