⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀
İyi okumalar. ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀
_____⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀
Tek kelimenin dâhi geçmediği bir sessizliğin içindeydik arabanın kapıları ardında. Hafif aralanmış camın içerisinden ufaktan bir esinti enseme vuruyor, zar zor aldığım nefesle arada bir Dedektif'e bakıyordum.
Sabah karamsardı. Soğuk ve insanı her saniye daha bi' küçültüyor gibiydi, bundan olsa gerek oturduğum yerde dakikalardır tek bir kelime dâhi sarf etmemiştim. Düşünecek şeyler başıma üşüşüyor, bense onları elimin tersiyle itiyordum. Nasıl buraya gelmiştim, gelmeli miydim bir fikrim dâhi yokken zihnimin boşluğu beni içine bir girdap misali çekiyor, hapsediyordu. Namjoon'un sözleri çınlıyordu kulağımda arabanın kirli sesinin ardından. Dedektif her seferinde biraz daha basıyordu gaza, araba biraz da hırıltıyla doluyordu .
Tek kelime dâhi etmemişti.
Arabaya bindiğimizden bu yana ağzını bıçak açmıyordu ve beni çoktan kovmuş olmasını beklerken sakinlikle karşılamıştı şu anda yanı başında duruyor oluşumu. Çattığı kaşlarıyla dikkatini tamamıyla yola vermişti, belliydi, çenesi arada bir kasılıyor, gözleri kısılıyordu. Bense o her bu karamsar havası arabayı bürüdüğünde daha bir gergin hissediyor, nefesim bıçakla kesilecek gibi oluyordum.
Dağlık olan bu yere geleli çok olmuyordu. Bitkiler ve ağaçlar her yere hâkim, çoktan kara bulutları kendine çeken havaysa yağmuru haber ediyordu yavaştan. Gözlerimi uzun bir süre ardından yoldan çekerek Taehyung'a çevirmiş ve çekingen bir nefesi arabanın yoğun havasına vermemle birlikte bölmüştüm bu derin sessizliği.
"Dedektif?"
Kısa bir süre içerisinde, irkilmişçesine gözlerini bana çevirmiş, hemen ardından dikiz aynaya bakmıştı kısaca. Kaşları her zamanki gibi çatıktı ve yine düşünür bir hâlde sessiz kalmıştı bir müddet. Bense bu sarf ettiğim cümlenin devamını neyle doldurmam gerektiğini düşünüyor, Taehyung'un nabzını kestiremiyordum.
"Hım?"
Mırıldanırcasına cevap verdiğinde gözlerimi ondan çekmiş ve zihnimi daha kolay toplamak adına bakışlarımı hemen sağımdaki yeşille dolu alana çevirmiştim. Dediklerime pek odaklanacağa benzemiyordu, aklı bir karış havada gibiydi.
"Ne düşünüyorsun?"
Gözlerim sorumun ardından camdaki yansımasını bulmuştu. Kısa bir sessizlik ardından bana bakışına şahit olmuştum. İfadesi bir nebze daha sakinleşmiş fakat hâlâ o düşünür tonunu atamamıştı sesinden.
"Hiçbir şey.."
Çattığım kaşlarımla ona dönmüştüm, oysa bana bakmamıştı. Dakikalardır öylesine kendinden geçmiş gibiydi ki bu kurduğu cümleye inanmamı bekliyor oluşuna anlam verememiştim. Kısa bir süre ardından, beni yanıltmamış, biraz daha hızlanmasıyla cümlesine devam etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
circles ' taekook
Mystery / ThrillerKaranlığa gömülmüş bir sokak, binalar arasından yankılanan yalnızlığın çığlığı, kesik kesik nefesler.. Hayret, korku, öfke.. Jungkook'un hastalarından birinin ölümünü, öldürülüşünü öğrendiği o sakin akşamın kayıp yapboz parçaları gibiydi bu hisler...