Kapıdan çıktığımda anahtarı bana doğru fırlatan babama küçük bir gülümseme gösterisi yaptım. Aslında şehrin o çekilmez trafiğine giremeyecek kadar gergin bir haldeydim fakat babam bana o anahtarı veriyorsa itiraz etme şansım yoktu. Ehliyetimi yeni almıştım, tecrübe edinmem için elinden geleni yapıyordu. Direksiyonun başına geçtim ve kendimi göstermek istercesine gazladım.
-Müziği açabilir miyim, anne?
-Tabii.
Annemle bu soğuk savaşımız kız kardeşim Duruyu oldukça rahatsız ediyordu. Dikiz aynasında Durunun o masum yüzüne baktığımda gözlerinden bir damla yaş düştüğünü gördüm. Kendi problemlerimin hiç birini çözememişken, aile içindeki sıkıntılar gitgide başa çıkılamaz bir hale bürünüyordu. '' Lütfen çıkmaza girmeyim Allah’ım'' diye geçirdim içimden.
Babam sanki içimi okumuşçasına, ''Her şey düzelecek, Rüzgâr '' dedi. '' Umarım'' diyebildim sadece. Artık beynim durmuştu, yoldaki beyaz şeritler bir bir bütünleşip tek bir çizgi haline dönüşüyordu sanki, git gide hızlanıyordum düşünmek için güzel bir fırsattı. Durunun yaşadıkları onun için çok ağırdı, buna emindim. Ailevi sorunları bir şekilde halledebilirdim, zaten ailemin 7 yaşındayken bana oluşturduğu fonda şimdiye kadar biriken parayla Duruyu çok rahat bir şekilde büyütebilirdim. Şuan için bunları biraz askıya alıp etrafa gülücükler saçıp mutlu gibi gözükmeye karar verdim, çünkü çok daha büyük bir sorunum vardı.
Bana ulaşmaya çalışan iki arkadaşım sanırım çıldırmak üzereydi. Onları daha fazla nasıl idare edebilirim bilmiyordum. Tek bildiğim şey bensiz daha mutlu olabilecekleriydi. Hayatının nerdeyse her anını bildiğim 18 yıllık arkadaşım ve sevgilisi...
İhanetin paslı yüzüyle karşı karşıyaydı. Aras, sevdiği kız için yaşam kalitesini sıfıra indirmiş biri olarak hiç hak etmediği şeyleri yaşıyordu, keşke bunları yaşamaya muhtaç olmasaydı. Kendimi bundan dolayı suçlu hissetmiyordum. En azından ondan uzak durduğum sürece. ''Evet, evet ondan uzak durmalıyım'' diye mırıldandım. Babamın, ''benzinliğe girmemiz gerek'' demesiyle irkildim. Hızımı yavaş yavaş düşürdüm ve çakıl yola saptım. Tam donanımlı bir 4x4 cip sürmenin benim için tek avantajı sanırım böyle yollarda rahat bir yolculuk sağlamasıydı. Aklımdan bin bir türlü şey geçiyordu. Bu kadar fazla şeyi nasıl aynı anda düşünüyorum, bazen kendim bile anlamıyordum.
Çok geçmeden arabayı benzinliğe çektim ve sanki nefes alamıyorcasına kendimi dışarı attım. Beni göremeyecekleri bir yere geçip cebimden çıkardığım sigarayı iki dudağımın arasına alıp yaktım. Bu yıla kadar sigaradan nefret eden biriydim. Ancak yalnız kaldığımda beni sakinleştiren, yalnızlığımı unutturan tek şey oydu. Kendimle baş başaydım kimsem kalmamıştı ve onun bana yoldaşlık etmesini şuan için sakıncalı bulmuyordum. Düşüncelere dalmış bir şekilde, arabadayken gelen mesajı okumak için telefonumu açtım.
''Her neredesin bilmiyorum fakat girdiğin delikten çabuk çık, seni çok özledim''
Küfrederek sigarayı yere attım ve topuğumla ezdim. Bu kızın bende yarattığı etki hiç olumlu değildi. Bana karşı açtığı savaşı kazanamayacaktı. En azından şimdilik böyle umuyordum.
***************
-Baba sence yeterince sürmedim mi?
-Ne o, çabuk sıkıldın.
-Bu aralar pek keyfim yok, sanki bilmiyorsun.
Aramızda geçen bu diyaloğu ciddiye almış olacak ki ,
kaşlarını çatıp, elini anahtarı istercesine bana doğru uzatıp açıp kapattı. Ürkek bir tavırla elimi cebime attım ve anahtarı çıkarıp eline koydum. Sağ arka koltuğa oturup, yerleştim. Kollarımı birbirine bağlayıp gözlerimi yavaşça kapattım. Uyku ve uyanıklık arasında bir yerde gidip geliyordum. Annemin fısıldamasına kulak verdim. Babamla konuşuyordu.-Aras sürekli bana mesaj atıyor, Yavuz. Rüzgâra ulaşamadığını onunla görüşmesi gerektiğini falan söylüyor. Bu çocuk ne haltlar karıştırıyor anlamıyorum.
-Hanım onlar genç kendi haline bırak çocuğu, vardır bir bildiği.
Babamın verdiği karşılık sonucunda annem o kadar hızlı cevaplar yağdırdı ki, aralarında duyduğum belki de duymak istediğim tek kelime '' Alara'' oldu.
***
Sanki kanım donmuştu ne yapacağımı şaşırmış bir haldeydim. Göz kapaklarım ağırlaşmıştı. Yaşananları anlamış olması imkansızdı. Nerden öğrenmiş olabilirdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Yaşı
Romanceİki arkadaş , iki farklı yaşam biçimi. Sözde ihanet. 3.bölüme ilave metin gelmiştir, umarım beğenirsiniz :) " @grkemdlck kitap kapağındaki desteğin için teşekkürler "