Yargılamayacak !

62 4 3
                                    

Pencereden içeri süzülen ışıkların etkisiyle gözlerimi kısarak uyandım. Yatağımda bir sağa birde sola döndükten sonra kalkıp pencereyi kapattım ve perdeyi çektim. Odamın içi çok sadeydi, beyaz renkte bir giysi dolabı, yatak ve komidin vardı. Etrafı incelerken annem odaya girdi. Hiç olmadığı kadar sakindi... Ki bu bizim için fırtına öncesi sessizlik demekti. Daha bunları düşünürken ''Haydi, kahvaltı hazır'' diye bağırıp, kapıyı çarparak çıktı. Hiç şaşırmamıştım. Bağırıp çağırmadan ''günaydın'' deyip çıksaydı sanırım ağzım açık kalırdı. Kot pantolonumu ve siyah tişörtümü giyip odadan çıktım, banyoya gidip saçlarımı düzelttikten sonra kahvaltıya indim. Birkaç çeşit peynir, reçel, zeytin ve bir bardak kahve eşliğinde atıştırdıktan sonra babamdan arabayı almak için yanına gittim.

''Baba bugün arkadaşımla biraz gezmek istiyorum arabanı alabilir miyim ?''

Cebinden çıkardığı anahtarı elime koyup gülümsedi. Anahtara kısa bir süre baktıktan sonra '' İyide baba bu bizim arabanın anahtarı değil ki'' dedim.

''Dışarıya bak'' derken sakallarını sıvazladı ve keskin bir bakış attı.'' Hadi canım, inanmıyorum'' diye tepki verdim. Bana araba almıştı. Koşarak dışarı çıktım ve etrafıma baktım, hiçbir şey yoktu. Elimdeki anahtarın düğmesine bastım. Arabanın sesi dışarıdan geliyordu. Hızlıca kapıdan dışarı çıktım. Sağımda, siyah inci gibi parlayan bir spor araba vardı.

O akıl almaz güzelliği incelerken babam yanımda belirdi. Ona teşekkür edip sarıldım. ''Çok güçlü bir araba evlat, dikkatli ol'' deyip sarılmama karşılık verdi. Arabayı çalıştırdığımda çıkan ses gerçekten etkileyiciydi. Orada daha fazla durmadım ve babama '' görüşürüz '' dercesine elimi sallayarak gaza bastım. Şu an için nereye gideceğimi, ne yapacağımı düşünemiyordum. Yaklaşık bir saat etrafı gezinip arabanın tadını çıkardıktan sonra Mehmet'e mesaj atmaya karar verdim. O buranın yerlisi sayılırdı, bana ikinci kez geldiğim burayı tamamen öğretebilecek birisiydi. Aynı zamanda buranın en ünlü kulüplerinden birinde barmenlik yapıyordu. Yeterince mal varlığı olduğuna emindim çünkü giyimine ve takıldığı mekânlara bakılırsa pekte barmen gibi durmuyordu. Maddi durumu yerinde bir olan ailesi vardı. Onun ailevi durumları benimkinden kötü sayılırdı. Geçen yaz kısa süren bir sohbetimizde öğrendiğim kadarıyla Mehmet'i başlarından atmak için ellerinden geleni yapmışlar ve onu küçüklükten bir-iki bakıcıyla birlikte buraya yerleştirip, yüzüstü bırakıp İstanbul'a gitmişlerdi. Karşımda hiç aile sevgisi almayarak büyümüş biri vardı. Duygularından yoksundu, mantığına ne yatıyorsa onu yapıyordu. Çok fazla düşünmedim, onu yaklaşık bir yıldır görmüyordum ve bir yıl, hayatı yapayalnız geçiren bir insan için değişmeye yetecek bir süreydi. Benim için tek avantajı olanlardan habersiz olmasıydı. Beni yaptıklarımla yargılamayacak, saçma sapan tavsiyeler verip kendimi kötü hissettirmeyecekti.

Arabayı sağa çekip nerede olduğunu soran bir mesaj attım. Cevapta kulüpte olduğunu, gelip alabileceğimi söyledi. Merkezden ayrılıp sahile doğru sürdüm arabayı. Kafamı dağıtmak için güzel bir gündü ama Arası ve Alara'yı düşünmeden edemiyordum. Alara bana sürekli bir şeyler anlatmaktan bahsediyordu ama hiç dinlememiştim. Belki bir şeyi değiştirmeyecekti ama en azından ona bir daha yaklaşmama kararı almadan önce kelimelere dudaklarıyla ne kadar güzel anlam kattığını görmüş olurdum.

Ancak o şansımı bir kere kaybetmiştim ve geri getirmek için hiç çaba sarf etmiyordum. Araslada bebeklik arkadaşıydık. Yoksul bir ailesi vardı, çok akıllı bir çocuktu. Çoğu zaman ne yapmaya çalıştığını anlayamaz ona tekrar tekrar sorardım. Zeki olduğu kadarda saf bir görüntüsü vardı. Düz ve siyah saçları, küçük ve kahverengi gözleri, ince dudakları...

Aslında çözemediğim bir cazibesi olma ihtimali yüksekti, onu benim yanımda gören kızlar, dönüp bir kez daha bakardı ama Aras o fırsatı boşa harcar, kızları kendinden kaçırırdı. Hayatında, sonradan düzelen talihi sayesinde birçok kız arkadaş edindi ve hepsiyle insafsızca, geçmişin verdiği burukluğun intikamını alırcasına oyun oynadı. 

Onu değiştiren kimdi ? Onu düzelten;  insan olduğunu hatırlatan ve hayata yeniden bağlayıp  Olmayanın verdiği yokluk hissinin içinde oluşturduğu kini kerpetenle söküp atan, çok geçmeden ona acizce, acımasızca ihanet eden kimdi ? Hayatında ilk kez aşık olduğunu düşündüğü kadın mı ? Mezara bile beraber girerim dediği can yoldaşı mı ?

Bunları düşünmek için iyi bir gün olmadığına karar verdim ve insanın kanına işleyecek tarzda bir müzik açarak kendimi tatilin akışına bıraktım. Yavaş yavaş sahil  boyunca ilerliyordum. Kaldırımda yürüyen insanlar arabanın güçlü motorunun sesine kulak kesilmiş geçişimi izliyordu. Bundan rahatsız olmuyordum ancak kibirlenmekten korkuyordum. Hayatımda en çok korktuğum şey kibirlenmekti, bulunduğum konum dolayısıyla hiçbir zaman kendimi büyük görmemiş ve kibirlenmemiştim. Bunun tek bir sebebi vardı. Babam. Bana hiçbir zaman büyük bir insan gibi davranmamış, zenginliğine rağmen beni orta halli yaşatmıştı. Devlet okulunda normal insanların içinde yetişmiştim. Zengin, fakir çatışmasına hiçbir zaman girmemiştim. En yakın arkadaşım memur çocuğuydu. Benim için bunların hiçbir önemi yoktu.

Bunları düşünürken çoktan Mehmet'in çalıştığı yere varmış, kapısının önünde bekliyordum. Kapıyı açtım ve dışarıya çıktım. Saat öğlen bir civarıydı. Kaldırımdan yürüdüm, girişi sanatçı ve DJ afişleriyle dolu olan bara girdim. İçeride bir bayan gördüm ve nazikçe seslendim, '' Pardon hanımefendi, Mehmet'i arıyorum ama'' dedim. Kadın bulunduğu ortamdan bıkmışçasına sahneyi parmağıyla işaret edip bana Mehmet'i gösterdi. ''Mehmet'' diye seslendim. İmajını bir hayli değiştirmişti. Sakal bırakmış ve daha resmi giyinmeye başlamıştı. İnsanlara, önemli görünmek istiyor gibi bir hali vardı. Beni görünce elindeki birkaç kâğıdı masaya bırakıp bana doğru yaklaştı ve '' kardeşim'' diyerek sarılıp elini sırtıma vurdu. Sıkıntı ve stresten uzaklaşmanın verdiği rahatlıkla gülümseyerek ''Nerelerdesin sen ya, görüşemiyoruz'' dedim. ''Haydi, çıkalım her şeyi anlatacağım'' dedi ve yürümeye başladı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 06, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aşkın YaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin