"Jennie işe geç kalıcaksın. Çabuk ol! " Annemin uyarısıyla kalkıp alarm kurmadığımı hatırladım. Dün annemler yeni evime gelmiştiler. Konuklar çok olduğundan yorulmuştum. Büyük ihtimal o yüzden unuttum alarm kurmayı. Annemde sağolsun benimle kalmış. Kalkıp çabucak giyindim. Annemin hazırladığı kahvaktıdan sadece bir kahve içib" Bu gün dönücek misin anne? "diye sordum. " Evet tatlım giderken anahtarı nereye koyayım? "diye sorduğunda ayakkabımı giyerken ona cevap verdim" Kapıda vazo var. Onun altına koyarsın" Yakalaşıp yanağından öpüp " Seni geçiremicen diye üzüldüm"dedim. Annem "Sorun yok tatlım. Yine gelirim en yakın zamanda. Şimdi git işe" dediğinde dışarı çıktım. Küçük bir kafede garsonluk yapıyordum. Tüm hafta gitmezdim. Haftata bazen 2-3 gün giderdim. Yadaki iş saatlerim değişirdi. Kafeye varıncaya kadar bir simit tezgahına gittim. Simitimi alıp kafeye geçtim. Bu hoş havası olan kafe müşterileri yle birlikte beni herzaman kendine hayran bırakırdı. Müdürümüz de kötü biri değildi. Ancak sinirlendikte onu görmek istemezsiniz. Bazı müşteriler ve çalışanlar gelmişti. Çabuk olmak adına içeri vakit harcamadan girdim. Girdiğimde pencerenin yanı başındaki masada oturan bir çoçuk gördüm. Benimle yaşıta benziyordu. Dalgalı siyah saçları yüzünü görmeme engel oluyordu. Yudumladığı meyve suyunu bırakıp yavaşca resim albümünü eline alıp çizmeye başladı. Çoçukluğumdan beri sanatsal işlerle meşgul olan insanlara bir ayrı hayrandım. Biraz daha onu izlediğimde garip davranışlarını fark ettim. Elini kağıda sürtüyordu. Sanki kağıda bakmadan çiziyordu. Masanın üzerindeki silgini eliyle masanı kontrol edip bulmuştu. Dikkatlice baktığımda yanı başındaki körlerin kullandığı sopanı gördüm. O an kalbim sanki kırıldı. O kördü. Böyle insanlara nedense acımak gibi değil önemserdim. Yanına gülerek gelen bir kız gördüğümde ona baktım. Kız onun yanağından öpüp karşısına oturdu. Çoçuk gülümseyerek" Merhaba sevgilim"demişti. Demek sevgilisi vardı. Ne kadarda güzel. Böyle insanların normal insanlardan daha fazla sevgiye ve önemsenmeye ihtiyaçı vardı. Onları izlerken yüzümdeki gülümseme büyüdü ve yerime geçtim. Çalışan kıyafetlerini giyinip not defterimi ve kalemimi aldım. Gelen müşterilerin siparişlerini almakla meşguldüm. J-hope'un " Jennie sen kahve yap ben siparişleri alırım"demesiyle başımı sallayıp kahve makinesinin yanına gittim. Kahve lerin olmasını beklerken gözüm az önce gördüğüm çifte kaydı. Kör çoçuk bir şeyler anlatıyor sevgiliside gülerek onu izliyordu. Ancak bir müddet sonra hiç iyi olmayan görüntüyle karşılaştım. Sevgilisi o sözünü bitirdiğinde kalkıp yanlarına gelen erkeğin elini tutup onu öptü. Onunla sarılırken ben adını bilmediğim ressama baktım. Artık onu kör diyemezdim. O masumca sesler gelen tarafa bakıyordu. Sevgilisinin onun körlüğü nden faydalandığını bilmiyordu.
___________________________________
𝗕𝘂 𝗵𝗶𝗸𝗮𝘆𝗲𝗻𝗶 𝘆𝗮𝘇𝗱ığı𝗺 𝗮𝗻𝗱𝗮𝗻 𝗸𝗲𝗻𝗱𝗶𝗺𝗱𝗲 ç𝗼𝗸 𝘀𝗲𝘃𝗱𝗶𝗺. 𝗬𝗮𝘇𝗮𝗿𝗸𝗲𝗻 𝘀𝗶𝘇𝗶𝗻 𝗵𝗼ş𝘂𝗻𝘂𝘇𝗮 𝗴𝗶𝘁𝗺𝗲𝘀𝗶 𝗶ç𝗶𝗻 ç𝗮𝗯𝗮𝗹𝗮𝘆𝗮𝗰𝗮ğı𝗺. 𝗔𝗺𝗮 𝗯𝘂 𝗵𝗶𝗸𝗮𝘆𝗲𝗱𝗲𝗻 𝗯𝗲𝗸𝗹𝗲𝗻𝘁𝗶𝗹𝗲𝗿𝗶𝗺 𝗯ü𝘆ü𝗸. 𝗚𝗲𝗿ç𝗲𝗸𝘁𝗲𝗻 𝗵𝗶𝗸𝗮𝘆𝗲𝗺𝗱𝗲 𝗮ş𝗸𝘁𝗮𝗻 𝗱𝗮 ö𝗻𝗰𝗲 𝗴𝗲𝗹𝗲𝗻 𝘀𝗮𝗱𝗮𝗸𝗮𝘁𝗶 𝘀𝗶𝘇𝗲 𝗴ö𝘀𝘁𝗲𝗿𝗺𝗲𝗸 𝗶𝘀𝘁𝗶𝘆𝗼𝗿𝘂𝗺. İ𝘆𝗶𝗹𝗶ğ𝗶 𝗮𝗻𝗹𝗮𝘁𝗺𝗮𝘆ı 𝗶𝘀𝘁𝗶𝘆𝗼𝗿𝘂𝗺. 𝗩𝗲 𝗵𝗲𝗽𝗶𝗺𝗶𝘇𝗱𝗲 𝗼𝗹𝗮𝗻 𝗼 𝗵𝗮𝘀𝘀𝗮𝘀 𝗸𝗮𝗹𝗯𝗲 𝗸𝗼𝗻𝘂 𝗼𝗹𝗮𝗿𝗮𝗸 𝗱𝗼𝗸𝘂𝗻𝗺𝗮𝗸 𝗶𝘀𝘁𝗶𝘆𝗼𝗿𝘂𝗺. 𝗕𝘂 𝘆ü𝘇𝗱𝗲𝗻 𝗯𝗲𝗻𝗶𝗺 𝗶ç𝗶𝗻 𝗵𝗶𝗸𝗮𝘆𝗲𝗺𝗶 𝗼𝗸𝘂𝘆𝘂𝗯 𝗱𝗲𝘀𝘁𝗲𝗸 𝗮𝗺𝗮ç𝗹ı 𝗼𝘆 𝘃𝗲𝗿𝗶𝗽 𝗱üşü𝗻𝗰𝗲𝗹𝗲𝗿𝗶𝗻𝗶𝘇𝗶 𝗯𝗲𝗹𝗹𝗶 𝗲𝘁𝗺𝗲𝗻𝗶𝘇 ö𝗻𝗲𝗺𝗹𝗶. Ş𝗶𝗺𝗱𝗶𝘆𝗲 𝗸𝗮𝗱𝗮𝗿 𝗵𝗶𝗸𝗮𝘆𝗲𝗹𝗲𝗿𝗶𝗺𝗶 𝗼𝗸𝘂𝘆𝗮𝗻 𝗱𝗶ğ𝗲𝗿 𝗼𝗸𝘂𝗰𝘂𝗹𝗮𝗿𝗮 𝘁𝗲ş𝗲𝗸𝗸ü𝗿 𝗲𝗱𝗲𝗿𝗶𝗺.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sensitive heart [Taennie] ✔️
RomanceJennie:Neden iyileşmeni istemedin? Taehyung: Jennie artık buna alışmışken sadece mutlu olmayı dilemeliyim