Bölüm 5

532 18 3
                                    

Merak ediyorum bir başkası benim yerimde olsa ne yapardı? Oradan hızlıca kaçıp güvenli bir yer mi arardı?Hızlıca koşup bu kusursuz çocuktan kaçayamı çalışırdı? Evet imkansıza inanan birisi değilim.Ama bu tam anlamıyla imkansız.Kötü bir rüya görüyorsunuz,ertesi gün ormanda uyanıyorsunuz ve eve zar zor geldiğinizde aileniz ortadan kayboluyor.Tam anlamıyla kaçık bir insanın yaşadığı şeyler bunlar.3 günde bir insanın hayatı nasıl değişebilirkinin tek cevabıyım resmen.Tamam herkes değişim isterdi ama bu şekilde değil.Tam kendi kendime konuşmaya devam ediyordum ki kafam hızlıca cama çarptı ve beni iç sesimden ayırdı.Evet düşünüldüğü gibi manyağım. 'Sadece' evimde gördüğüm bu çocukla aynı arabayı paylaşıyorum ve benim arabamı sürüyor üstelik nereye gittiğimizi bile bilmiyorum.Sessizliği bozmak adına.''Biraz yavaş sürsen keşke'' dedim.Çocuk karanlık yola bakarak gülümsedi ve kafasını sağa sola yavaşça salladı.Evet kızlar bu çocuk tam anlamıyla hayalinizdeki o yakışıklı erkek.Kafamı tekrar karanlık yola doğru çevirdim.Kafamı cama yasladım ve yağmur damlalarının cama düşüşünü izledim.


Yaklaşık 20 dk sonra arabayı durdurdu yanımdaki kusursuz çocuk.''İşte geldik'' dedi.Dışarıya baktığımda bir barın girişi olduğunu gördüm.''O kadar yolu içki içip eğlenmek için mi geldik? Şaka mı yapıyorsun sen?''.''Burası sadece terk edilmiş bir bar ama bukadar istekliysen seni bir barada götürebilirim eğer cevabın hayırsa şimdi dışarıya çık.'' Evet yanımdaki tam anlmıyla benden daha manyaktı neden hala burdayım ben? Neden kaçmak yerine hala bu kusursuz çocuğun yanında oturuyorum? Nedenini bilmesemde tüm hücrelerim burada olmasın diyor.Ve okadar güçlüler ki bu fikri vazgeçirtemiyorum.


Arabadan hızlıca çıktıp kapıyı sert bir şekilde çarptım.Dışarıya çıkanca daha net gördüm burayı eski bir yere benziyordu.Dikdörtgen şeklinde bir yer ve duvarların üstünde kağıtlar yapıştırılmıştı.Sadece iki tane sokak lambası vardı.Hava soğuktu yağmur yok denilecek kadar az yağıyordu.''Hadi içeri giriyoruz'' dedi emir verir bir tonla o kusursuz.Önden ilerledi arkasından takip ettim aynı zamanda etrafıma bakınıyordum.Beton bir şekilde duran iki basamağın üstünden geçerek kapıyı iterek açtı.Onu takip ettim.İçerisi dışarıdan görüldüğü kadar küçük değildi.İçeri girildiği an boş bir alan sizi karşılıyordu.Her yer betondan yapılmıştı.Boş geniş alan ışıklarla parıldıyordu.Burası boş bir bar değilde boş bir fabrika gibiydi.Sağ ve sola ilerdeyince koridorlar vardı.Uzaklarda ''Kimsiniz?'' diye bağıran bir erkek sesi duydum alan boş olduğundan ses yankılanıyordu.''Benim'' dedi yanımdaki kusursuz çocuk.Ayak sesleri duymaya başladım ama bir tane değil hissedemiyceğim kadar çok.Boş alanda beliren bir erkek vardı.Durdu ve ''James kardeşim'' diyerek güldü ve kollarını açtı.Demek yanımda ki kusursuz çocuğun adı James'dı.James çarpık bir gülüsemeyle baktı.Ve yanına ilerlemeye başladı.Her adımı boş koridorda yankılanıyordu.James ilerlerken karşıdaki çocuğun arkasında 5 kişi geldi 2 kız 3 erkek olmak üzere.Doğruyu söylemek gerekirse bunlar dünyadaki en güzel görünüşe sahiptiler.1 kız esmerdi diyeri ise sarışın gözleri çok ilgi çekiciydi.Diğer üçü kumral dı.James kullarına açan çocuk ise sarışında ve kirli sakallarıyla çok çekiciydi.''Dixon'' diyerek sarıldı James çocuğa.Kızlardan esmer olanı beni gördü ve ''Bu kim?'' diye sinirli bir şekilde James'a sordu.James sesini duyunca ona baktı.Kız bana bakıyordu James bakışlarını takip edip bana baktı.Öyle tuhaf ve güzel baktı ki kendimi bir anda önemli birisi olarak gördüm.Bakışları çok sıcaktı.''Ailemizin yeni üyesi''dedi James bana bakarak.Diğer herkes bana yiyecek gibi bakıyolardı bir kişi hariç.Esmer kız yiyecekmiş değilde dövecekmiş gibi bakıyordu.Dixon James geçerek yanıma doğru gelmeye başladı.''Ailemize hoşgeldin'' dedi sevecen bir tavırla.''Saçmalık'' dedi esmer kız ve Dixon ona dönerek ''Johanna ailemiz yeni üyesine karşı lütfen saygılı davran''dedi.Johanna adındaki kız bir bana birde Dixon'a baktı ve gözlerini devirerek arkasını dönüp gözden kayboldu.Diğer herkes bana bakmaya devam ediyordu.Dixon artık yanıma gelmişti ve yakınımdayken dahada çekici görünüyordu.''Sen Johanna'nın kusuruna bakma lütfen,tedbirli davranmayı sever'' dedi Dixon bana bakarak.Kafamı aşağı yukarı salladım.''Ben Dixon,sende ..''. ''Irina'' diyerek tamamladım.''İsmin kadar güzelsin''dedi utanmıştım aslında bukadar çekici birisinin bana iltifat etmesi tuhafıma gitmişti.''Hadi gelseni ailenle tanıştırıyım'' dedi ve hızla arkasını döndü.''Hey hey dur bir dakika benim aileye ihtiyacım yok zaten bir tane var'' dedim oldukça sinirlenmiştim.Benim ailem zaten vardı.Gözlerim James'a gitti bana ''sakin olmalısın'' der gibi tehditkar bir şekilde bakıyordu.Dixon bana yavaş dönüp''Bize alışmaya çalışsan iyi edersin''dedi havalı bir tavırla buranın lideri bumuydu yani?Boş alana doğru ilermeye devam etti bende onu takip ettim basamaktan ininerek diğerlerinin yanına gittim.Soldan başlayarak.''Bu;Alaric'' dedi ve Alaric çapkın bir gülüşle elimi sıktı.''Bu; Alex'' diyerek tanıştırdı Dixon diğer çocukla çok güzel kahverengi gözleri vardı.''Buda;Cam '' diyerek diğer erkeğide tanıştırdı evet şuan cenneteyim sanırım.''James'la zaten tanışmışsınız'' diyerek James'ın yanındaki kıza ilerlemişti.James'a öfkeyle baktım ama onun simsiyah gözleri beni hemencecik yumuşatmıştı.Bu çocuğun gözleri kahverengi değilmiydi?Yada ben mi öyle görmüştüm herneyse.''Buda güzel kızımız Nora'' dedi Dixon.Sarışın gözleri mavi olan kız cidden güzeldi.Bana gülümseyerek elini uzattı sıktım.Bende buna karşılık gülümsedim.Dixon bana dönerek ''Yarın uzun bir gün olucak şimdiden dinlensen daha iyi olucak''.''Uzun mu? Neden uzun olsun ki?''.Bu sözüm üzerine Dixon James'a dönüp''Ona ne olduğunu söylemedin mi?'' James '' Henüz değil'' diye cevap verdi Dixon birazcık sinirlenmiş gibiydi.''Henüz mü?Dalgamı geçiyorsun sen.Öğrenmesi gerek''.James sakin bir şekilde ''Evresini hala tamamlamadı bu yüzden söylenmesi erken'' dedi.Dixon tam bir şey söyleyecektiki.''Hey bir saniye neler oluyor?'' diye araya girdim.Dixon bana baktı umursamaz tavırla ''Birşey olduğu yok sadece iki sivri dişli tehlikeli oluyorsun.'' dedi.Bu ne demek şimdi? Anlamaz gözlerle baktım.İki sivri dişin ne olduğunu biliyorum ama bu biraz saçma.''İki sivri diş.. Imm.. Yani..'' diyerek yavaş yavaş söylendim.Alex aniden araya girdi ''Yani vampir'' dedi.''Ahahah.. Bu saçmalık.Vampir mi vay canına!'' Cam; '' evet bizde ilk böyle söylenmiştik ama sonradan geçiyor'' diyerek dalga geçti.Gözlerimi James'a çevirdim anlayışlı gözlerle bana bakıyordu.Öfkeyla parlıyordum resmen '' Eğer bu saçma şey varsa hepsi senin suçun'' diye bağırdım James'a doğru.Dixon Nora'ya ''Onu odasına çıkar''dedi.Nora kolumdan tutup ''Sakinleş.Beni takip et '' dedi ve onu takip ettim.Bu saçmalıktan kurtulmak gerekti.

''Burası'' diye durdu Nora.İçerisi gayet tertipli genç odası diye adlandırdığımız bir yerdi.Yatak örtüsü mavi renkteydi.Perdesi beyaz renkte.Ne yalan söyleyim böyle bir yerde pencere beklemiyordum.Masanın üzerinde Kağıt ve kalem vardı.Masanın yanında beyaz renkte dolap.Oda gayet iyi bir şekilde döşenmişti.Nora'ya dönüp''Teşekkürler'' dedim.Oda bana gülerek ''İyi akşamlar '' dedi ve arkasını dönüp gitti.Ne yani burası artık benim odammıydı? Kızları özlemiştim.Odamı özlemiştim.En çokta ailemi özlemiştim.Yatağa doğru ilerledim oturdum.Oldukça yorgundum.Yatağa kıvralarak yattım.Yarın neler olucağını merak ediyordum.Günün yorgunluğuyla yavaşça gözlerimi kapattım.


DEVAMI YAKINDAA!

Kanlı ÖpücükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin