Bölüm 6

461 20 7
                                    

Merhabaa! Beklettiğim için üzgünüm ilhamın gelmesini beklemek sandığımdanda uzun sürdü!:) İyi okumalar!


Gözlerimi yavaşça araladığımda bembeyaz bir alandaydım.Yavaşça doğrularak yatağa oturdum.Karşımda birisi duruyordu fakat gözlerimin bulanıklığından kim olduğu tam seçilemiyordu.Gözlerimi yavaşça ovaladım.Ellerimi gözlerimden çektiğimde ise karşımda duran kişinin varlığına inanamadım.Annem beyaz elbisesi,omuzlarına düşün dalgalı,mavi gözleriyle bana bakıyordu.Sıcak bir gülümseme yüzüne yayıldı.Kendimde değilmişcesine ''Anne'' diye mırıldandım.''Merhaba tatlım'' diyerek kusursuz yüzüyle bana baktı.''Sen..sen burda ne arıyorsun?'' istemsizce kekeleyerek sordum.''Seni görmem gerekiyordu,tatlım'' dedi o sıcacık sesiyle.Ayağa kalktım ve hızlıca koşarak yanına gittim.Sıkıca sarıldım.''Ama bu gerçek gibi'' diyerek sordum şaşkınca.Kokusunu içime çekebiliyordum.''Rüyalarda bir gerçektir'' dedi.''Korkuyorum anne,ne yapmam gerektiğini nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum.'' benden ayrılarak yüzümü avucunun içine aldı.O mavi gözleriyle bir süre öyle baktı.''Cevap senin içinde tatlım'' dedi sonunda.''Değil beni tanımadığım bir yere getirdiler siz nerdesiniz onu bile bilmiyorum.Neler oluyor bir fikrim yok.Eğer cevap benim içimde olsaydı tüm bunları çözmüş olurdum.'' ''Daha çok erken,tatlım.Seni durduk yere buraya getirdiklerini düşünmemelisin.Sen önemlisin.Ailemizin geçmişi seni önemli kılıyor.Senden ne istiyorlarsa yapmalısın bunu sakın unutma.Biz iyiyiz sende öyle eğer olmasaydın kimse seni istemediğin bir yere götürmeye çalışmazdı.Hislerine güven.'' son söylediğini düşündüm evet beni istemediğim bir yere götürmeye çalışamazdı kimse.Görüntü gitgide bulanıklaştı.Annem sanki yavaş yavaş siliniyordu.''Anne''diye endişeyle baktım.Zar zor ''Görüşmek üzere,tatlım.'' dediğini duydum.


Yağmur damlalarının cama düşüş sesi beni herzaman rahatlatmıştır.'Yeni odamın' camına düşen yağmur damlaları beni uykumdan uyandırmaya yetmişti.Tabi bide odamdaki bu ses.Gözlerimi hızlıca aralayarak çabucak doğruldum.James'ın gözleri beni izliyordu.''Kimse sana genç bir kızın odasına izinsiz girilmemesi gerektiğini söylemedimi!'' sinir bir ses tonuyla orta düzeyli bağırdım.''Hazırlan ve aşağı in herkes seni bekliyor 10 dakikan var.'' deyip odadan hızlıca çıktı belirsiz bir yüz ifadesiyle.Umursamaz bu tavrının onu havalı kıldığını zannediyorsa kesinlikle haklı.Ama aynı zamanda bu tavrı beni sinirlendirmeye yetmiştide.Kapının önünde duran çantayı gördüm hızlı adımlarla çantaya aldım ve açtığımda giysilerimi gördüm.Odama girip giysilerimi almış olmalıydı.Artık herhangi birşeye şaşırmıyorum.Hızlıca kendimce söylenerek yatağı topladım.Çantadan skinny jeanımı çıkarıp üstüme geçirdim.Üstüne beyaz düz tsirtümü geçirdim saçlarımı öylesine bir topuz yaptım ve aşağı indim.

Bu koridorlar bana özel olarak aradığım yere gidememek için yapılmıştı sanki.Oysa ki burası dışardan bakınca küçük bir klup dü.İçeriye girince matruşka bebekleri gibi o küçük yerden eser yok fabrikaya girmiş gibiydiniz.Önümde duran aşağı doğru inen mermer merdivene ilk adımımı attım.Merdivenlerden aşağı indiğimde dün gece ki boş geniş düzlük alana geldim.Hafif bir ses dalgası yayıldı kulağıma.Kısık gelen sesleri takip ettim düzlüğün arkasında aydınlatılmış boş bir alan vardı seslerin oradan geldiğini hissederek yavaşça duvarın arkasına doğru ilerledim.Tam gelmiştim ki bir çift kahverengi gözle karşı karşıya kaldım.Bu çocuğun gözleri neden bukadar sıcaktı ki böyle. Sanki ruhum bedenimden çıkıyormuş,uyuşturucu almış misali kendimden geçiriyordu.3 sn boyunca birbirimize baktık.Sonra o sıcak gözlerini benden çekerek yanımda geçip gitti.Bir an da bütün soğukluğun vicuduma hücum ettiğini hissettim.Gözleri beni ısıtan tek şey gibiydi.Arkasından bakmakla yetindim.Hızlı adımlarla merdivenlere doğru çıktı.Birisi ona bakmamı ister gibi hafifçe öksürdü.Önümü döndüğümde ise gözlerin bana çevirilmiş olduğunu gördüm.Johanna denilen kız bana aynı sinirli ifadeyle bakıyordu.Kafamı yan tarafına çevirdiğimde de Cam in çapkın gülümsemesiyle karşılaştım.Kendimi bu yaratıkların yanında.. yaratık diyorum bana kızmayın ama ben bukadar mükemmel görünenlerini daha önbce görmemiştim.Ya doktora görünmeliyim yada fazla abartıyordum.Birisinin bana doğru adım attığını hissedince kafamı o yöne çevirdim.Bu Dixon dı.''Hadi bi yere gitmeliyiz.''dedi.Önüme geçmek için yanımda geçtiği anda diğerlerindede bir hareketlilik oldu.''Kahvaltı yapmam gerek,açım'' dedim sert bir tavırla bu insanlara alışmam zaman alıcaktı.Dixon bana muzip bir sırıtışla döndü ''Karnımızı doyurmaya gidiyoruz zaten'' dedi.Tam önüne geri dönüyordu ki merakıma yenik düşerek ''James gelmiycek mi?'' diye sordum.Arkasını dönmeyerek konuştu ''O bize sonra katılacak'' dedi ve yürümeye başladı.


Yarımsaat kadar bir vakit olmuştu ki kendimi bir romanın derinliklerinde buldum.''Fazla sağlıklı besleniyorsunuz''dedim şakayla karışık imalı bir ifadeyle.Kısık bir gülme sesi duydum ama cevap vermedi ilerledi.Aradan 10 dk geçtikten sonra Dixon konuşmaya başladı.''Bizim ve senin ne olacağını dün öğrendin,halk arasında küçük bir kitle insan inansada bize vampir denilir.Belki görmüşsündür veya duymuşsundur; kan içerek beslenen varlıklarız biz.Bu sadece insan kanında oluşmaz hayvan kanıda içeriz.Bizler hayvan kanıyla beslenen grubuz.İnsan kanıyla beslenenleri katil olarak adlandırırız.Ve ilk görevimiz insan ırkını korumaktır.Sen henüz bizden değilsin çünkü tamamlaman gerek önemli bir evre var.Bizim burada olma nedenimizde o evreni tamamlamak.Buda hayvan kanı içmen gerek demek.''duyduklarımı hazmetmem biraz zamanımı alsada Dixon bunu anlayışla karşılayarak konuşmamı bekledi.''Neden ben?'' diyebildim sonunda.Dixon bana baktı ''Bunlar sonra konuşulcak konular,bana güvenebilirsin sonra sorucağın bütün soruları cevaplayacağım.''dedi ve önüne dönerek yürümeye devam etti.''Ya içmezsem?Ya sizden biri olmak istemezsem?''.''Ya içersin yada ölürsün.Bizleri yaşayan ölü olarak adlandırabilirsin de.Kan bizim kişisel ihtiyacımız gibidir.Normal yemek yersin birşeyler içersinde ama bu artık karnını doyurmaz,açlığını bastırmaz.''Dixon kolunu uzatarak beni durdurdu.Bana dönerek sessiz olmam gerektiğini işaret ederek eğildi.Onun dediğini yaparak eğildim.Fısıltı bir sesle konuşarak ''Bizi diğer insanlardan ayıran diğer özelliğimiz ise yeteneklerimiz senden hızlıca koşarak şunun üstüne atlamanı ve boynuna dişlerini saplamanı istiyorum.''Gösterdiği yöne baktım ve bir geyik gördüm.''Bunu yapamam'' dedim.Küçüklüğümden beridir bir şeyi incitmeye korkmuşumdur şimdi bunu yapabileceğimi sanmıyordum.''Yapmalısın'' dedi Dixon gözlerimin içine bakarak bana güven verircesine.''Kendi hayatın için yap.'' dedi bir daha fısıldayarak.Ayağı kalktım diğer herkes meraklı gözlerle arkada eğilmiş şekilde beni izliyordu.Gerindim,korkuyordum.Hızlıca koşmaya başladım bir sinek kadar hızlı koşuyordum.Tüm gücümle geyiğin sırtına inmeye çalıştım.Ama yapamadım.Sert birşey üstüme düştü ve gözlerim açık kalamıyordu.Göz kapağım kapanıp beni siyahlığın içine bıraktı.

YENİ BÖLÜM İÇİN BEKLEYİN! HERKESE İYİ GÜNLER!:)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 28, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kanlı ÖpücükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin