Isabel karşısında Lenayı görünce ne diyeceğini bilememişti. Genç kız karşısında donmuş kalmıştı.
Lena şoktan çıktığında Isabel'in kolundan tuttu ve terasa yani en üst kata insanların olmadığı yere çıkardı. Isabel şu an çok korkuyordu. Lenayı ilk defa bu kadar korkutucu görüyordu. Lena Isabel'in kolunu bıraktı.
"Isabel konuş o ne demek?" Isabel Lenaya bakmaya çok korkuyordu ve sorusuna verecek bir cevabı yoktu. Lena biraz sesini yükseltti. "Isabel, anlat!" Isabel hafifçe sıçradı yerinden.
O sırada Hange merdivenlerin üstünden gelen sesi duydu ve oraya yöneldi.
"Lena, Isabel ne yapıyorsunuz burada?" Hange şaşkınlıkla karşısındaki iki kıza baktı. Biri titriyor biri de delici bakışlarını kıza atıyordu. Lena bakışlarını
Hange'ye çevirdi."Hange uzaklaş buradan bir şey konuşacağız." Hange Isabel'e döndüğünde kızın kendisine yalvaran bakışlarını gördü. Lena onu görünce tekrar bağırdı. "Hange git." Kadın şaşkınlıkla oradan ayrıldı.
Lena tekrar Isabel'e döndü ve bu sefer sakince sordu. "Isabel, bana neler olduğunu anlatır mısın? Lütfen?" Isabel kafasını kaldırıp genç kıza baktı ve kafasını salladı.
"B-bizim yeraltında bir arkadaşımız vardı. Hasta ve durumu çok kötü. Tanımadığımız bir adam onu tedavi ettireceğini ve bizim yer yüzünde kimlik alabileceğimizi söyledi." Isabel hâlâ titreyerek konuşuyordu. Lena kızın biraz soluklanmasını bekledi."Devam et Isabel." kız başını salladı ve bakışlarını yere indirdi.
" Tüm bunlar karşılığında bizden yani kardeşim Levi'dan Erwin'i öldürmesini istedi. Mecburduk kabul ettik Lena."Lena gözlerini kapattı ve cümlelerini doğru seçmek için biraz bekledi. Isabel onun sessizliğini yanlış yorumladı ve kızın ayaklarına eğildi oturdu.
"Lena yalvarırım kimseye söyleme biz mecburduk o o ölecek eğer tedavi olmazsa." Lena şokla ayaklarının dibindeki kıza baktı eğildi ve onu kaldırdı. "Saçmalama kalk ayağa." Derin bir nefes aldı ve devam etti.
"Ben bunları duymadım tamam mı? Eğer duyarsam abimi öldürmek isteyenleri devlere yem etmiş olurum. Ben duymadım ve bilmiyorum böyle bir göreviniz olduğunu." Isabel şokla karşısındaki kıza baktı.
"Ama Isabel, herhangi bir şekilde Erwin'e zarar vereceğinizi görürsem sizi kendi ellerimle devlere yem ederim. Ona saldırırken sizi görürsem hepinizi öldürürüm. Acımam. Size yoldaşlarım olarak güveniyorum ve bunları duymadım. Görevinizi yapmaya çalışın umrumda değil ama Erwin'i öldürmenize asla izin vermem." dedi Lena ve çatıdan uzaklaştı.
Hange onların inmesini bekliyordu. İlk gelen Lenaydı koşarak kıza yetişti. "Ne oldu neden bağırıyordun kıza?" Hange cümlesini bitirince karşıdan gelen Isabel"i gördü. Lena Isabel'e bakarak "Küçük bir yanlış anlaşılma olmuş hoşlandığı biriyle benim konuştuğumu görünce yanlış anlamış onu konuştuk"
Hange yememişti kızın yalanını. Lenayı uzun zamandır tanıyordu aldığı nefes sayısını bilirdi. Ancak Lena şimdilik susuyorsa o da zorlamayacaktı. Kafasını salladı ve anladım dedi.
Lena Hange'ye dönüp "ben biraz hava alacağım biliyorsun dışarı çıkacağız yapmam gereken bazı işler var."
Lena birlikten ayrılmış ailesinin yaşadığı eve yaklaşmıştı. Her seferden önce gizlice gelir ailesini izlerdi minik camdan. Ne zaman öleceğini bilmediği için onları ne zaman bir daha görür bilmiyordu. İçindeki hisse göre Sur Maria yıkılacaktı. Ailesi ile konuşsa onu gördükleri an kapıyı suratına kapatırlardı, Lena bir konuşma şansı bulsa yine de ona inanmazlardı.
Lena onların mutlu haline son kez bakıp surun tepesine çıktı. Her zaman ki gibi yere uzandı ve düşünmeye başladı. Ailesi ile hep çok mutlu bir çocukluğu olmuştu. Ablası ve abisi ile oyun oynar eğlenirlerdi. Annesi ve babası da ona kıyamaz kızamazlardı. Ne zaman ki abisi keşif birliğine katıldı evden ayrıldı evde gerginlikler başlamıştı. Oğulları hakkında endişeliydi aile ama kararına saygı duydular. Bir gün keşif birliği görevden döndü ve Bayan Arlert oğlunun ölüsünü aldı. Aile ilk darbeyi öyle yedi ve uzun zaman atlatamadılar. Lena ise abisinin intikamını almak istiyordu.
Ailesine keşif birliğine katılacağını söylediğinde ilk rahatsız edici bir sessizlik ardından da fırtına geldi. Lena yine asker olmak istediğini söyledi ve 3 yıl eğitim aldı. İlk ona girmesine sevinen ailesi onun Askeri İnzibata katılacağını düşünmüştü ama Lena hedefinden vazgeçmemişti. Ailesi onu engellemek için çok şey denedi ama Lena keşif birliğine katılınca ailesi onunla görüşmeyi bıraktı belki bir umut pişman olur vazgeçer diye.
Ama Lena dünyadaki devleri bitirene kadar dönmeyecekti. Bu yolda ölme riski olsa bile. Birliğe ilk katıldığında utangaç ve oldukça sessiz bir yapısı vardı her şeyden çekiniyordu. Zamanla Hange, Jake ve Mike onun duvarlarını yıktılar yeni ailesi olmuştu. Erwin de fark ettirmeden hep abilik yapmaya çalışmıştı ama başarılı olamamıştı.
Genç kız yıldızlara bakarken gülümsedi göz yaşları arasında. Şimdi yine abisinin ölme ihtimali vardı ama bu sefer Lena bunu engelleyebilirdi. İronik bir şekilde güldü tek düşmanlarının devler olması gerekirken insanlarında olması onu hep üzüyordu. Biraz daha uzandı ve manevra teçhizatı sesi duydu.
Gelene baktığında şaşırmadı ama rahatsız oldu. Lakin bu yasak saatinde dışarı çıkabilecek koca yürek belliydi. Oturduğu yerden kalktı ve gitmeye hazırlandı. Levi kendisinin yüzüne bile bakmayan kızla kaşını kaldırdı ve onun kolunu tutup kendisine çevirdi. Kendisine dönen cansız bakışları görünce daha da şaşırdı.
"Ne oldu?" dedi sakince Lena. Levi kızı böyle görmek istemiyordu o gözlerindeki parıltı ile kendisini rahatlatmasını istiyordu. Birlikte Levi'a insan gibi davranan ve suçlu olarak bakmayan kişiydi Lena.
Ancak şu an istemediği bakışı atıyordu. Suçlu bakışı. Yavaşça kolunu çekti Lena. Levi kolunu tuttu vetekrar konuştu. "Bildiğini biliyorum. Isabel ile konuştum. Anlamadığım şey şu neden susuyorsun?"
Lena Levi'a bakmadı sadece sessizce mırıldandı. "Ben hiçbir şey bilmiyorum rahat bırak beni" dedi ve kolunu çekmeye çalıştı. Sadece çalıştı çünkü Levi daha sıkı tutmaya başlamıştı. Kız derin bir nefes çekti içine. "Levi, ne istiyorsun?" Genç kızın böylesine yaralı bakışları Levi'ı çok kötü hissettirdi.
Ve temastan nefret eden Levi Lenayı kendine çekti ve sarıldı. Bakışlarını görmemesinin ve gitmesini engellemesinin tek yolu bu gibi gözükmüştü. Ya da sarılmasına bahane arıyordu. Kız ilk önce gerildi ve şaşırdı ardından kendini serbest bıraktı ve geri sarılmadı.
"Şu an ne yaptığının farkında mısın Ackerman? Temastan hoşlanmıyor gibiydin."
Levi gözlerini kapadı ve Lena'nın kulağına yaklaştı. "Özür dilerim."Levi'a Lenanın sakinleşmesini beklerken ters tepki almıştı. Kız onu itmiş ve dolu gözlerle ona bakmıştı. "Özür mü dilersin? Abimi öldürecekmişsiniz, abim yerine koyduğum kişiyi, ailemi. Ne yapmamı istiyorsun? Neden ben her seferinde birine bu kadar güvenirken darbe yiyorum? Yoruldum artık Levi. Önümüzde görevimiz var ve yüzlerce yoldaşım ölecek. Kendine odaklan."
Yoldaşım demişti Lena. Yoldaşımız değil. Levi'a karşı tarafta olduğunu vurgulamıştı. O daha önce dışarı çıkmadığı için bilmiyordu önce ki gece yaşanan gerinlik ve korku dolu bekleyişi. Ama genç kız defalarca yaşamıştı ve ölecekse pişman ölmek istemiyordu. Durdu ve Levi'a sarıldı.
"Keşke farklı koşullarda tanışmış olsaydık Levi. Belki bir şansımız olabilirdi." dedi kollarını çekti ve birliğe ilerledi. Levi da farkındaydı hissettiklerinin ama bir hissi daha vardı.
Ona ihanet etmiş gibi hissediyordu.
Gece düşünmeliydi, planını tekrar düşünmeli ve karar vermeliydi. Keşiften döndükten sonra ikisi tekrar konuşmalıydı kendilerini. Böyle olmazdı en azından Levi için. Hayatında 2 kadın vardı biri kardeşi gibi gördüğü Isabel diğeri ise ona garip duygular hissettiren Lena.
Bu işi zararsız çözmeye çalışacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lover for Blue / Levi×Okuyucu
FanfictionLena Arlert 23 yaşında onbaşı ve yüzbaşı Hange'nin yardımcısı. Levi Ackerman 25 yaşında yeraltında yaşayan bir suçlu iken komutan Erwin'in onu keşif birliğine alması ile başlayan hikaye. Spoiler olacaktır aot ile olay akışı aynıdır. Bazı kısımları d...